Temmuz ayı boyunca Bakanlık Müfetişlerince tüm Halk Eğitim Müdürlüklerinde bir inceleme başlatmıştı. Bu soruşturmanın göstermelik olmamasını temenni ediyor, yaşanan problemlerin raporlara yazılması en büyük dileğimizdir. Temenni diyoruz çünkü daha önce de bazı belediyelerin Halk Eğitimler üzerinde ciddi baskılar oluşturduğu soruşturma sonucunda bazı ilçe müdürleri ve Halk Eğitim Müdürlerinin ceza aldıklarına şahit olmuştuk. Bu şekilde devam ettiği takdirde Halk Eğitimleri zor günlerin beklediğini belirtmek isterim. Nitekim öyle bir noktaya gelindi ki İstanbul’da görüştüğümüz bazı usta öğreticiler ve kurum yöneticilerinin ifadesinde bütçe yetersizliğinden usta öğreticilerin ders ücretleri ödenmediği ifade edildi.
Peki usta öğreticiler neden mağdur ediliyor? Her şeyden önce özel ve genel tüm kurumların Halk Eğitimler üzerinde kurs açtığı gerçeğiyle karşı karşıyayız. Söz gelimi yıllık On bin saat kurs ücreti tahsisatı olan bir Halk Eğitim Müdürlüğü mevzuatın esnekliği sonucu gelen talepler doğrultusunda Yüz bin belki de daha fazla saat kurs açmak durumda kalmış bulunmaktadır. Haliyle gönderilen ödenek yetersiz kalmakta ve müdürlükler usta öğreticilerin ücretlerini ödemez hale gelmiş bulunmaktadır.
Oysa Belediyeler başta olmak üzere Diyanet, Özel Vakıflar ve daha pekçok kurumun Halk Eğitimler üzerinde kurs açması kendi bütçeleriyle olması sorunu büyük oranda çözerdi. Ne yazık ki bu böyle olmadı. Bu kurumların yanı sıra daha pekçok kurum Halk Eğitimlerin bütçesiyle kurs açmaya başladılar. Kurs sayısı çoğaldıkça ödenecek meblağ yükseldi. Başta Sigorta ödenekleri ve hakedişler ödenmemeye başlandı. Halk Eğitimi yöneten Kurum müdürleri ve müdür yardımcıları bu durumdan rahatsızlıklarını bildirmeye başladılar.
“Burada bir noktaya daha dikkat çekmek isterim ki bazı özel vakıflara kurs açmak serbest bazılarına ise bin dereden su getirterek iş yokuşa sürülmektedir. Elbette herkese eşit davranılması ayrı bir talebimizdir.” Özellikle yaz kurslarında devletin okulunu, suyunu, elektriğini kullanıp Halk Eğitimleri vasıtasıyla kurs verip her türlü hizmeti görecek parasını ödeyecek fakat Belediye, Diyanet, Özel Vakıf ve hangi kurumsa ben kurs verdim diye reklam yapacak, hava atacak. Bu pek mantıklı gelmiyor. Eğer devletimiz bunu uygun görüyorsa o zaman da hem eşit davranacak hem de Halk Eğitim Müdürlüklerini zorda bırakmayacak. Tahsisatı arttıracak yönetenleri ve çalışanları mağdur etmeyecektir.
Sonuç olarak, ayağını yorganına göre uzat demiş atalarımız. İmkanınız varsa açın açabildiğiniz kadar, yoksa bazı kurumların kendi bütçeleriyle kurs açmasını sağlayın. Sonuçta tek geçim kaynakları Halk Eğitimlerde verdikleri kurslardan aldıkları ücret olan bu emekçilerin bir an önce ücretleri ödemelisiniz ve mağduriyetleri giderilmelisiniz.