Bizler başından beri Proje okullarının hiçbir espirisinin olmadığını iddia etmiştik. Özellikle son yıllarda kırk sınıflık bir okulda iki dersliği proje kapsamına almakla o okulun proje olmayacağını savunduk. Burada amacın kaliteyi arttırmak ya da gerçekten proje üretmek olmadığına vurgu yaptık. Tek amacın belirli kişilerin bu okullara müdür müdür yardımcısı atamak olduğunu dillendirdik. Nitekim bu okullara bakanlık öğretmen ataması yapmıyordu. Öğretmen seçimini de müdürlerin inisiyatifine bırakanlar bir de gördülerki okullar öğretmensiz kaldı. Birçok proje okulu şu an ücretli öğretmenlerle durumu idare ediyor.
Bunun gibi birçok problemin yaşandığı bu okullar şu sıralar farklı bir problemle karşı karşıya kaldılar. Bu yüzden Milli Eğitim Bakanlığı Proje okulları konusunda tam bir çıkmaza girdi. Geçen yıl atama süreci başladığında ani bir kararla okul müdür atamaları bir yıl uzatıldı. Çünkü baskılar bunu gerektiriyordu. Bu yıl görev süresi dolan müdürler için ilana gidildi. Bu ilan başlı başına hatalarla doluydu. Önce süresi dolanların atamasını yapmak yerine okulları herkese açtı. Haliyle birçok başvuru ve bunun sonucunda baskılar gelmeye başladı. Bu benim tanıdığım bunun atamasını güzel bir okula yapın baskıları işi içerisinde çıkılmaz bir hale getirdi. En başta yapması gerekeni yine sona bırakan çok bilmiş MEB yöneticileri birçok okulu proje kapsamından çıkartarak atama yetkisini valiliklere devretti. Bu da yetmedi mevcut yöneticilerin görev sürelerini bir yıl daha uzatmış oldu.
Ya arakadaş madem bunu yapacaktın da neden okulları açık ilan ettin?
Okulları açık ilan ettin peki neden tercihleri aldın ve 1Nisan da kim nereye atandıysa ilan edeceğim dedin?
Bunu yaparken kimi mağdur ederim, kimleri tedirgin ederim diye hiç düşünmediniz mi? Haydi öğretmeni, idareyi geçtim bunun veli ve öğrenci boyutunu hiç mi düşünmediniz?
Şimdi veli soruyor. Benim çocuğum yüzde altılık dilimle liseye kaydını yaptırdı. Şimdi bu okul proje kapsamı dışına çıktı. Benim çocuğumun hakkı ne olacak? Sınav kazansın, daha iyi bir okulda okusun diye biz kurslara gönderdik. Şimdi sınavsız ve mahalledeki okul öğrencileri çok daha düşük bir başarıyla bu okullara girecekler. Yarın bize adresiniz tutmuyor deseler ne yapacağız. Yok onu yapamazlar dediğimizde biz bunu da yapmıyorlar diye düşünüyorduk. Yapmayacaklarının garantisi mi vardır? Haklı mı, evet haklı!.. Çünkü her şey o kadar çabuk değişiyor ki akıl sır erdirmek mümkün değildir.
Sonuç olarak iş ehline verilmedi mi yanlış işler yapılır. Bu ve benzeri hamleler devlet ciddiyetiyle bağdaşmaz. Milli Eğitimin tüm paydaşları veli, öğrenci nezdinde itibarının sarsılmasına neden olur. Keyfiyet ben yaptım oldu bitti diye bilirsin. Ancak biraz olsun düşüne bilirseniz kurumsal yapıya karşı oluşturduğunuz güvensizlik ve verdiğiniz tahribat kolay kolay onarılamayacak yaralara sebep olacaktır ve bunun da sorumlusu siz olursunuz.