Ayrılıklar güzeldir, şayet kavuşmak varsa..Ayrılıklar hüzündur, yürek yarasıdır, gönül sızısıdır..Insanoğlu için ayrılığı tarif etmesi çok zordur..Ayrılık yaşanır, bazen hiç aldırmaz gibi yapılarak,bazen sağa sola boşca bakarak,bazen sesli şarkı, türkü söyliyerek ıçindeki hüznü bastırmak istersin..Ne kadar başarırsın o kişinin dayanma gücüne kalmıştır...
Bende ahde vefa üzerine geldiğim Çandarlı'dan arkadaşlarımdan bu duygunları yaşayarak ayrılıyorum..
Bizler ,Istanbul Atatürk Eğitimin ülkücüleri ahde vefaya çok önem veririz..
40 yıl önce ayrılıklarımızı ,kaybolmuşlugumuzu,daha dün ayrılmışız gibi devam ettiririz..
Bu duygular için de Güler Dumanın misafiriydik..
TC Selma Altındağ,Fatma Deniz Sezer Candarlida toplandık..
Çandarlı küçük bir yarim ada,balıkçı kasabası, turistik yer...
Dar sokakları,çiçekli balkonları,köyle şehirleşememenin arasında kalmış bir güzellik..
Dar sokaklardaki samimi komsuluklar, selam verme hal hatır sorma...Kapıdan girince geniş avlu ,hayatin büyük çoğunluğunun geçtiği mekan..küçük bir bahçe, taze domates,biber,salatalık, soğan koparmalık..
Çevre çeşit çeşit çiçekle bezenmiş...
Gönle huzur veriyor..Tadına doyamadigimiz kahvaltıların yapıldığı, fallarin bakıldığı yer..
Çandarlı'da iki mekan var,giriş ve arka sahil..
Şehrin girişi yel değirmenleri,sahil çay bahçeleri, dalgalı bir deniz..küçük küçük balıkçı tekneleri.Tek katli küçük evler..
Arka sahile geçince dingin bir deniz ,dar bir cadde,hemen sahil insana çok samimi gelen mekanlar..
Denizin suyu Alanyaya göre soğuk, titreye, titreye giriyorsunuz..
Güzel bir kalesi var ,bayragimizin dalgalandığı ama kapalı olduğu için ziyaret edemedik..
Çandarlı Halil Paşanın Cenevizlerden aldığı, Tarihe sahip,ecdat yadigarı.. Betonlasmamis, bozulmamış bir vatan toprağı..
Küçük bir tekneyle koylarını gezdik..Kalem adası, Ilıca, Garip Adası, Gorgiye Adası ve kalesi..Adanın kalesi hâlâ ayakta,Cenevizli Korsanlar gelip geçen gemileri ele geçirir, özellikle kadınları esir pazarlarına götürür, satarlarmış..
Çandarlı onların hâkimiyetinize son vermiş..Kaleyi fethederek. ..Koylar çok güzel, tertemiz pırıl pırıl suyu..Denizin ortalarında balık çiftlikleri gördük. ..Denizde hoplaşan ,oynasan balıklar size bakar görüyorsunuz. .
Hele teknemizin kaptanının ülkücü olması ayrı bir mutluluk oldu,bizim için.
Hocam ne olacak bizim halimiz sorusu,ayak üstü verilen bilgiler..Sorulan soruları bilgimin yettiğince cevaplamam..
Hocam ben Türkçüyüm deyip,bozkurt yapması ayrı bir gururdu.
Ozan Arifin türküsü aklıma geldi,
Ölmez bu hareket ölmez bu dava..
Her yerde ummadığınız mekanda ülkücü görüyor,karşılaşıyor, kucaklasiyorsunuz..
Hele dönerken Çırpınırdın Kare Deniz,
Izmır Marşı, Onuncu Yıl Marşı. .söylemek. .
Gönüllerinize şevk ve heyecan verdi..Tarihten bir gün yaşar gibi,Teknedeki Tüm arkadaşların söylemesi,
Işte Burası Izmır, hani birilerinin Gavur Izmır,dediği şehir,ruhu...
Insanlar, sahillerden sesi duyarak size iştirak ediyor..
Millî ruh okadar yüksek. ..
Yine Çandarlı için anlatılan bir hikaye,
Izmir'e düşman (Yunan) girince Çandarlıdaki yerli Rumlar ayaklanıyor. .Yıllarca komşuluk yapmış, dostluktan başka birşey yapmamış, Türkleri öldürmek yok etmek,sevdasına kapılıyorlar. .
Kesilen hayvanlarının asıldığı Et kancalarını kapılara asiyorlar. .
Türkleri öldürüp, o kancalara asacaklardır. .
Türkler içlerinden bir gence at vererek,Çanakkale civarlarında olan Çerkez Eteme haber salıyor,durumu izah ediyorlar..
Genç gece gündüz Çerkez Eteme ulaşıyor,okadar hızlı gidiyor ki mekana vardığında at çatlıyor. .
Genç meseleyi detayıyla anlatınca Çerkez Etem çok sinirleniyor,gece yola çıkıyor. .
Sabah Tüm Rumları Kaleye topluyor..Rumlar gemiler yaklaşınca imdat diyerek bağırırlarmış.
Uzun süre Çerkez Etem Rumları kalede tutmuş. .
Bu şekilde Candarliya düşman girememiş..
Çandarlınin yakın çevresinde, Dikili,Bergama,Aliağa, Ayvalık var..
Bu çevrede yasayan arkadaşlar hoş geldiniz diye tlf açtılar. .
Müsait olan okul arkadaşımız Seyfi Tonkus,Veli öztürk ziyaretimize geldi..
Yine konu okul yıllarımız, mücadelemiz verdiğimiz kavga ve heba olan gençlik yıllarımız. Bunun travmasını yaşayan arkadaşlarımız. .
Hapisanede yapılan işkence, hücrede yapılan zulüm.
Yeni yetişen nesil, Çocuklarımızın bunalımları..
Parçalanmamiz ,Bahçelinin bize yaptığı ihanet
Ama asla pişman olmadığımız, yine o yılları yaşasak yine yaparız şuuru. .
Ziyareti noktaladım, geriye dönüyorum.
Zihni mi toparlayarak birşeyler yazmak istedim. .Tadına doyamadigimiz dostluk duygulari,içilen çay ve kahveler..Esprisine bakılan fallar,koşarak hazırlanan yemekler..
Hani derler ya herşey kıvamındaydı , öyleydi dostlar...
Bol bol resim paylaştık.
Çandarlı seni sevdim,için de can dostlarım var..
Onları sana emanet ediyorum,Huzurlu,sağlıklı bir hayat yaşasınlar. ..
Birdaha kavuşasıya kadar