Türk Milleti yaşadığı coğrafya, tarihi ,karakter özelliği itibarıyla ömrü mücadele ve savaşlarla geçmiş bir millettir.
Anadolu kolaylıkla Vatan olmamıştır. Oluk oluk kan dökülmüş, can verilmiştir.
İstiklal Marşımızda,
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan Şüheda der,
Akif.
Çanakkale, Kurtuluş savaşının on sözüdür,
Çanakkale'de yendiğimiz düşman,
Sevr anlaşmasıyla vatana girmiş,
Vatan topraklarının üzerinde İngiliz,Fransız,İtalyan Rus bayrakları dalgalanmaya başlamış, insanımıza düşman güçleri akla hayale gelmeyecek işkenceler, zulümler yapmışlardır..
Ermenilerin yaptığı zulümü işgal güçleri dahi dayanamamış,
Allah'a inanan, Allah'ın oğlu İsay'a inanan Ermeniler nasıl bu kadar zulüm yapabilirler,diyeceklerdir.
Toplu mezarlar ,Camilerde yakılan insanımız
Rumlar, hamile Kadınlarımızın karınlarını yararak çocuklarını öldürmüşlerdir.
Kurtuluş Savaşıyla denize dökülüp, kaçtıktan sonrada rahat durmamış, değişik Ayaklanmalarla Şeyh Sait isyanı gibi Doğu'da Kürt isyanına destek vermişlerdir.
Özellikle, İhanetten yargılanıp asılan Şeyh Sait ihanetini bir fiil açıklamıştır. Kendisini Ingilizlerin yardım ettiğini söylemiştir.
Bugün Düşman, Yerli işbirlikçileri sayesinde adım adım vatanı tekrar bölüp parçalamak,
Vatan toprağının üzerinde hükümran olmak,bayrağını dalgalandıran, Türk insanını sömürmek için adım adım mevzi kazanmaktadir.
Bunu da Sözde Kürtleri temsil eden,Ama Emperyalizmin siyasi gücü olan HDP yi kullanmaktadır.
Bugün Bizi yöneten güç Akp biraz daha koltukta kalmak için saray şatafatindan vazgeçemediği için HDP nin teklifini kabul etmek durumundadır.
Bunuda Yılların Milliyetçi diye bilinen MHP nin desteğinde yapmaktadır.
Büyük bir zulmün, adaletsizliğin,hukuksuzluğun,sefaletin içine sürükleyip insanımızı hayattan bıktırip, Aman ne olacaksa olsun, zihniyetine getirmiştir.
Ve Analar ağlamasın,Pkk silahları bıraksın, Barış olsun ,adalet getirilsin gibi sözleri..
Arkasinda gerçek niyetlerini ortaya koydular.
Lozan yırtılacak, Sevr kabul edilecek ,Türkiye Cumhuriyeti bölünecek..
Bunu herkes kabul etse İyi Parti ,Türk Milletinin evlatları, Milleti Adına kabul etmeyecek, Sinmeyecektir.
Musavvat Başkanın, ifadesiyle gerekirse ölecek ama vatanı teslim etmiyecektir.
Musavvat Başkan,
Bu Görüşleri daha yüksek sesle dosta düşmana duyurmak için,
Bizleri Ankara'ya Lozan Parkına çağırdı,
Lider çağırmış, bu çağrıya kulak verilmez mi ?
Emrin olur, çağrıyı emir telakki ettik.
Zira Türk Milliyetçileri farklı bir ruh zihniyet taşır.
Rabbim onlara kut vermiş,Vatan savunmasında görevlendirmiştir.
Vatanı tehlikede gördüğü zaman evde oturamaz,Besmele çekip mücadeleye talip olur,koşturur. Bu ruh anlatılmaz, yaşanır.
Alanya teşkilatiyla yola çıktık.
Hilmi Er başkanımı geçmişten tanır ,mücadelesini bilirdim.
Hele Ömrünü Türk Milletine adamış, Ülkü Devi Cafer Uyar Başkanı yıllar sonra görünce sevindim.
kan aynı kan değişmiyoruz ,biz dedim.
Arabada davayı,mücadeleyi, siyasi tarihi çok iyi bilen arkadaşlar vardı..Sohbetlere pek katılmadan onları dinledim,Bilgi birikimi ,konulara hakimiyetini,geleceği değerlendirmeleri çok yerinde doğruydu..
Pekçok konuda çok yararlandim.
Hele hanımların samimiyeti ,dostluğu,sıcaklığı çok güzeldi.
Arabada konuşmalar marşlar,şarkılar, türküler ayrı bir güzeldi.
Bu da Hilmi Başkanın başarısı olarak gördüm.
Bu kadar kaliteli kişileri bir araya getirmek,yönlendirmek, mücadeleye dahil etmek,er kişinin harcıdır.
Ne der Ozanim,
Ülkücü olsun da cerden çöpten olsun.
İlk durağımız Başbuğun mezariydi.Uğramadan geçilmez,Ahde vefasızlık olurdu.
Hele bu zamanda Mezar ziyaretini yasaklamak,Başbuğ'la ülkücülerin arasına mesafe koymak isteyen kirli fikirler ,planlar varken.
Bir deneme yaptılar, Ama baktılar ki pabuç pahalı geri çekildiler.
Yine oradaki bir zat geldi ,memnuniyetsiz ifadeler kullandı ama Arkadaşlardan gereken cevabı aldılar.
Ankara ,yağmurlu ve Pusluydu.
Ama gönüller, yürekler, gözler capcanliydi.
80 yaşı da dedeler,85 yaşında elinde bayrak en önde ebeler, vardı.
Başbuğun 80 yaşındaki büyük kızı Ayzıt aramizdaydı..
Gençler ,çok fazlaydı, Şanlı Urfadan gelen genç kızlarla sohbet ettim.
Lozan Parkı'nın bir bölümünü konuşma yeri olarak ayırmışlar,
Oraya sığmadık, yağmura rağmen bir milim yerimizden kıpirdamadık.
Bir O kadar da kalabalık,parkın için de vardı..
Musavvat başkan ifade tam yerinde denir ,Oyle Tarihi bir konuşma yaptı..
Vatan tehlikede, bunu kurtaracak milletin kendi
Mücadele azmi ve düşüncesidir.
Ne der,Namik Kemal,
Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini,
Söylenen, Adalet,Barış,Analar Ağlamasın,Halklara özgürlük, bunlara inanmıyoruz,
Emperyalizim, Kürtçüleri kullanarak vatanı bölmek,parçalamak istiyor,
Buna kesinlikle geçit vermeyeceğiz,musade etmiyecegiz.
Köy köy, ilçe ilçe,şehir şehir mücadele edip,anlatıp,toplantı yapıp, milleti uyaracagiz.
Bugun Lozan Anlaşmasinin mimari olan,İsmet Paşanın kurucu başkanı olan CHP niye susuyor.
Yıkıcı bölücü planı meclise taşımak istiyor.
Niye cebinde taşıdığı kırmızı karti göstermiyor.
Açık ve net tavır almıyor,diyerek CHP ye gönderme yaptı.
Gençlerin, özellikle İzmir Teşkilatı çok kalabalıktı,Gençleri çok canlıydi..
Zamanında İzmir'de MHP nin Parti baskanligi yapmis Musavvat Başkanlarına sahip çıkmışlar,
Türkçüyuz, Atatürkçüyüz "
Ne mutlu Türküm Diyene"
Sologonlari hiç susmadı.Haliyle bizde onlara iştirak ettik ,bağırdık, çağırdık, duygulanıp ağladık..
Dostlar,tarihi bir ana şahitlik ettik..
Mücadelenin göze göz, dişe diş temelleri Lozan Parkında atıldı.
İşaret Fişeği derler ya! İşte o fişek burada ateşlendi ..
Durmak, oturmak yok,bu hain planı bertaraf edesiye kadar mucadeleye devam edeceğiz.
Konuşma bittikten sonra zar zor arkadaşları,arabayı buldum.
Anıtkabire yollandik.
Çankaya yokuşunda balam
Asyanin bozkurtlari,
Gönüllerde aynı ülkü,
Tanrı korusun Türkü
Çırpınırken Karadeniz" Marşında bozkurt yaparak.
Geldik ,Anıtkabire..
Anıtkabir her zamanki gibi ana baba günü.
Öğrenciler,gençler çok fazlaydı.
Musavvat Başkan kalabalık bir gurupla geldi,bizde korteje dahil olduk.
Ama mozeleye yoğunluktan giremedik.
Başkanımız girdi,bağlılığını ve Türkiye Cumhuriyetini sonsuza kadar yaşatacağımızı, ant içtiğimizi ifade etti.
Çıkışta toplu resim çektirdik.
Ataya her birimiz ayrı ayrı söz verip,minnettarlıgimizi bildirdik,Duamızı okuduk.
Yine yağmur ve bereket Allah'm dedik.
Koşar adım arabalarımıza bindik,Tabii hayli yürüdükten sonra.
Sanki yağmurda tescil ediyordu,
EY Vatan gözyaşların dinsin,
Yetiştik çünkü biz,
Ne diyelim,
Türk Milliyetçi, ülkücüler olarak.
Tek ocak,tek nefer kalasiya kadar mücadele edeceğiz,
Bu yemindir,
Yeminimde durmazsam,
Birgun hesap sormazsan,
GÖK GİRSİN KIZIL ÇIKSIN.