En sevdiklerimize bile bir gün gidebilme özgürlüğünü verin ki geri dönmek ve kalmak için bir sebepleri olsun.
Zamanın önünde durmak mümkün değil. Bir hata yaptığımızda, zamanı geri alıp baştan başlayamayız. Yapabileceğimiz tek şey, şimdiki zamanı iyi kullanmaktır.
Asıl hedef diğerlerinden daha iyi olmak değil, eski halimizden daha iyi olmaktır. Diğerleriyle yarışmayın kendinizi geliştirin.
"Acılar, onlardan güç almak için kullanılmalıdır" denilebilir. Hangi zorluk olursa olsun ve ne kadar ve ne kadar acı verici olursa olsun, asıl felaket umudunu kaybetmektir.
Her sabah uyandığında kendine şunları söylemeyi unutma. Bugünde uyandığım için şanslıyım, kıymetli bir hayatım var ve bunu boşa harcamayacağım, tüm enerjimi kendimi geliştirmek, herkesin iyiliğini sağlayacak şekilde aydınlanmak için kullanacağım. Başkalarına sinirlenmeyeceğim veya onlar hakkında kötü düşünmeyeceğim.
Sevgi ve merhamet lüks değil ihtiyaçtır. Onlar olmadan insanlık ayakta kalamaz.
Bu hayattaki birinci amacımız, insanlık için faydalı olmak. Eğer yardım edemiyorsanız, en azından insanlara zarar vermeyin.
Eğer bir problemin çözümü varsa, yapılabilecekler hala bitmediyse, o zaman endişelenmeye gerek yok. Eğer çözüm yoksa, endişelenmenin de bir faydası yok. Yanı endişenin hiç bir koşulda hiç bir faydası yok.
Başarılarınızın size ne kazandırdığı ile değil, onları kazanmak için nelerden vazgeçtiğinizle öğünün.
Doğru davranışları sergileyebilirsen, düşmanların senin en büyük öğretmenlerin olur çünkü onların varlığı senin hoşgörü, sabır ve bilgeliğini geliştirmeni sağlar.
İnsanlar, hayatta tatmin ve mutlu olmak için farklı yollar seçer. Onların sizinle aynı yolda olmamaları, yollarını kaybettikleri anlamına gelmez. Onları yargılamayın anlamaya çalışın.
Biz farkında olsak da olmasak da her şeyin altında tek bir soru yatar: Hayatın amacı ne? Her insan doğduğu andan itibaren mutluluğu ister, açı çekmekten kaçar. Bunu ne sosyal şartlar, ne eğitim seviyesi ne de ideolojik şartlar değiştirebilir. Varlığımızın en temelinde hepimiz sadece mutlu olmak istiyoruz. Asıl önemli olan, mutluluğu neyin getireceğini keşfetmektir.
Aradığımız sükunet ve mutluluğu sağlayacak tek şey, merhamet ve anlayıştır.
Büyük başarıların hiç bir zaman kolay yoldan elde edilemeyeceğini, büyük uğraşlar ve büyük riskler sayesinde elde edilebileceğini hesaba katmayı unutmayın.
Çocuklara bakın. Tabi ki hepsi kavga ediyordur ancak genellikle yetişkin olana kadar kötü düşüncelerini içlerinde beslemek yerine konuşarak dışarı atarlar. Bir çok yetişkin, çocuklara göre daha eğitimli olma avantajına sahiptir. Ancak gülümseyen bir yüzün arkasında derin negatif duygular barındırırken eğitimin ne önemi vardır ki? Çocuklar böyle yapmaz. onlar birbirlerine kızdıklarında, bunu ifade ederler ve geçip giderler. Ertesi gün aynı kişiyle yeniden oyun oynayabilirler.
Tüm acılar bilgisizlikten kaynaklanır. İnsanlar kendi kişisel tatminleri veya mutluluklarının peşinden giderken başkalarına acı verirler.
Toplumumuzun en önemli sorunlarından biride eğitimin bizleri daha zeki, daha becerikli yapacağını sanmamız. Günümüzde toplumumuz bunun altını çizmese de eğitim ve bilginin en önemli yönü, bizleri daha faziletli şeylere ve zihinsel disipline yönlendirmesidir. Zekamızı ve bilgimizi en iyi şekilde kullanmak için iyi kalpli olmayı öğretmeliyiz. İyi kalpli olmayan birinin aldığı eğitimin insanlığa hiç bir faydası yoktur.
İnsan potansiyeli herkes için aynıdır. Eğer "Ben çok değersizim" diye düşünüyorsanız bu yanlıştır. Kendinizi kandırıyorsunuz demektir. Hepimizin belli bir düşünce gücü var, peki o zaman sizde eksik olan ne? Eğer irade gücünüze sahipseniz değiştiremeyeceğiniz hiç bir şey yok. Kendi kendinizin efendisiniz.