Sarıkamış dramı-25 Aralık 1914
Elimizdeki bilgiler gösteriyor ki;
Milli ruhtan mahrum ve Türk’ün TURAN FİKRİNE düşman olan çevreler, 1914 ün Aralık ayında çok çetin geçen kış şartları yüzünden 3. Ordu birliklerinin Kars- Sarıkamış dağlarında donarak şehit olmalarını bahane ederek, sahipsiz buldukları Enver Paşa’ya karşı insafsızca saldırır ve her türlü hakareti yapmaktan çekinmezler. 23- 30 bin arası olan asker kaybımızı, kasten ve art niyetli olarak ısrarla 90 Bin olarak gösterirler. Hafız Hakkı Paşa, beceriksizliği yüzünden kaybettiği askerlerinin ölüm sebebini dahi Enver Paşaya yüklemeye çalışır.
Enver Paşa düşmanları, Sarıkamış Harekâtı sırasında Enver Paşa’nın da eksi 40 derece soğukta bizzat Sarıkamış Dağlarında askerinle beraber olduğunu görmezden gelirler. Sanırsınız ki Enver Paşa İstanbul’da oturuyor ve oturduğu yerden cepheye emirler yağdırıyordu...
Bugün Enver Paşa, Enver Paşa muhalifi olan Hafız Hakkı Paşa, Rusya’da üç yıl esir kalan Köprülü İlden Paşa ve daha birçok muhalif subayın yazmış oldukları hatıralar esas alınarak anlatılmaktadır.
Hafız Hakkı Paşa beceriksizliği yüzünden kaybettiği askerlerinin günahını, yazmış olduğu hatıralarında Enver Paşaya yüklemiştir. Kumandanlardan Köprülü İlden ise aşırı Enver Paşa düşmanıydı, bu yüzden hatıralarında Enver paşaya iftira ve kinini kusmuştur.
ANLAYACAĞINIZ O Kİ;
Sahipsiz buldukları büyük Türk evlâdı, Cesur ve yürekli Kumandan Enver Paşayı, Sarıkamış’ın günah keçisi yaptılar. Ama ne var ki Enver Paşanın arkasında ÜLKÜCÜ BOZKURTLAR var!
ENVER PAŞA VE TÜRKİSTAN
1920’de kurulan Buhara Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Osman Hoca’nın oğlu Sayın Timur Kocaoğlu katıldığı bir TV programında Enver Paşayı anlatır ve der ki;
‘’Enver Paşa’ya yanlış bilgiler verip oralara çağıran, Teşkilât-ı Mahsusa’nın başı Eşref Sencer Kuşçubaşı’nın kardeşi Hacı Sami şerefsizi, kastı mahsus olarak Enver Paşa’nın sonunu hazırladı. Enver Paşa, cesur ve yüreği her daim Türklük ve vatan için çarpan eşsiz bir büyük kumandandı...
Türkmen aşireti reisi İbrahim Lakay, Ruslara karşı savaşan Enver Paşa’yı, bir süre tutuklar. İş işten geçtikten sonra da pişman olup serbest bırakır ve kendisi de savaşa katılır. Bu olay, gerçekten Türkler için bir ibret belgesidir, Şayet İbrahim Lakay, Enver Paşayı tutuklamamış olsaydı, tarihin seyri değişirdi...''
Timur Kocaoğlu, programda, Enver Paşa’nın eşi Naciye Sultan’a yazdığı yürekleri dağlayan mektupları anlatır ve de Osman Hoca’nın Kurtuluş Savaşı sırasında Anadolu’ya gönderdiği altınlardan bahseder (Bizim Marksistler ise, bu altınları Moskof'un gönderdiğini iddia ederler)