• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • GÜNDEM
  • KAMU
  • SENDİKA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SİYASET
  • HUKUK
  • TÜRK DÜNYASI
  • EĞİTİM MEMURLAR
  • Ara
SON DAKİKA:
01:10
İletişim Başkanlığı'na Burhanettin Duran atandı
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Ali Kemal Gül
  3. Umutsuz Anlarda Doğar Atatürk
Yayınlanma: 02 Nisan 2025 - 20:53

Umutsuz Anlarda Doğar Atatürk

02 Nisan 2025 - 20:53
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Umutsuz Anlarda Doğar Atatürk
Ali Kemal Gül
Bakış

Öncelikle vurgulayalım;

Sosyal yapı bakımından Türkiye Cumhuriyeti bir kavimler ittifakı değildir. Türk vatanı ve milletinin ebedi varlığını ve yüce Türk devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen mevcut Anayasamız…” “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve O’nun inkılâp ve ilkeleri doğrultusunda…”. Daha girişinde kimleri rahatsız ediyor dersiniz?

Devamla ; Millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasa’da gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı : “…fikir, inanç ve kararıyla anlaşılmak, sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere, Türk milleti tarafından, demokrasiye âşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur.”

*

Değişime karşı çıkmanın bir gerekçesi olmalı, işte bu metnin ruhu ve Cumhur İttifakı’nın eski yeni üyelerinin sözleri ve istekleri bize anayasanın ruhuna dokunulacağı ve de bu ruhun gereği malum maddelerin ortadan kaldırılacağını gösteriyor. Haklı olarak insanlar yeni anayasa denilince mevcut anayasanın ilk dört maddesi, altıncı madde, 42 ve 66’ncı maddeler üzerinden tartışmaya başladılar. Cumhuriyet ve nitelikleri yanında Türk kimliğinin korunması üzerinden endişelerini dile getirdiler ki bunlara katılmamak mümkün değil.

*

Maalesef Türkiye gibi önü açılmış milli devletlerin üniter ve milli devlet yapılarına saldırıların olduğu dıştan dayatılan çoğulculuk merakının ortaya çıktığı, milli kimlikle uğraşıldığı, Cumhuriyetin kurucu değerlerini tartışmaya açmaya hazır işgüzarların siyasette önünün açıldığı bir dönemden mi geçiyoruz? Ne dersiniz.?

*

Siyasileri halk seçmektedir. Bu seçimler yapılırken siyasilerden beklenilen, vatandaşların huzur içerisinde, müreffeh bir vaziyette yaşamalarının teminidir. İnsanlarımız daha iyi imkânlar içerisinde birlik ve bütünlük içerisinde yaşamayı istiyor ve onun için oy veriyor.

Siyaset milletin kendisinden beklediği bu isteklerinin yerine kargaşa ve karmaşadan istifade ile oluşan huzursuzluk ortamında Türk milletine ayrımcılık dayatıyor. Türkiye’de sanki Türkler değil de bir sürü karışık toplumlar yaşamakta olduğu dayatılmaktadır.

TBMM’nin bizzat yürüttüğü Milli Mücadele Kurtuluş Savaşı, Türk Milleti ve devletinin içinden başka millet ve devletler çıkarmak için yapılmamış, kimsenin ön izni ile de gerçekleştirilmemiştir.

Ulusal Bağımsızlık Savaşımız ve onun tacı olan Cumhuriyet, Türkler ve Ulusal kimlik olarak kendilerini Türk olarak hisseden ve Türk Milletine mensup sayanlarca gerçekleştirilmiştir. O bir sınıf veya zümre hareketi değil, şerefli bir Ulusal Hareket olarak emperyalizme karşı bir mücadeledir.

Biz Büyük Önder Atatürk’ün Türk Gençliğine hitabının ilke ve devrimlerinin idrakinde olan vatansever Türk Milleti olarak onun gösterdiği yolda yürümeye devam edecek, yüreğinde tüm çıkarlardan uzak samimiyetle vatan sevgisi taşıyan insanımızla el ele verecek Emperyal güçlerin ve iç uzantılarının oyunlarını tüm kurumlarımızla görmeliyiz tasfiye edilmeleri adına ne gerekiyor ise yürürlüğe sokmak zorundayız.

Mustafa kemal in açtığı yolda, kurduğu ülküde, gösterdiği amaçta yol göstericimiz dir. Aziz milletimizi hep diri tutacak. Ondan aldığımız eşsiz mücadele gücümüz ve kararlılığımızla, her sendelediğimizde yeniden kendimize gelmeliyiz, her yorulduğumuzda ondan aldığımız güçle yeniden yola devam edeceğiz…

O, yok sayılmaya ya da unutturulmaya çalışıldığında ya da vatan, devlet, bayrak üzerinde kara bulutlar toplandığında her birimizin bir Atatürk olduğunu unutmayalım.

Bunun için de Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “ Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızda akan asil kanda mevcuttur!

*

Bilinen emperyal dış güçlerin iç uzantılarını da destekleyerek Türk Milletini bölme adına ‘’Kürt sorunu ‘’varmışçasına değişik adlarla çalışma içerisindeler.

Konuşma dili Kürtçe olan halkımızla yüzyıllardır Türk milleti iç içedir; aynı inanç ve kültürün insanlarıdır; birbirleriyle evlendiler çocuklar oldu milyonlarca. Konuşma dili itibarıyla Kürtleşen Türkler oldu; Türkleşen Kürtler oldu.

*

Yaşar Kemal’in Ağzından; izleyelim;

Diyarbakır ovasını dolaşırken tuhaf bir olayla karşılaştım: Diyarbakır’ın Köprü köyünde bir öğretmenle tanıştım. Öğretmen 1920’lerde Balkanlardan göç etmiş, Köprü köyünü kurmuş, köyünün öğretmeniydi. Çok güzel Kürtçe konuşuyordu. “Kürt müsün?” diye sordum. “Yok, göçmenim” dedi. Köye girdik, hep Kürtçe konuşuyorlardı. Türkçe biliyorlardı da yarım yamalak.

1865 Kozanoğlu başkaldırısında, yenilgiden sonra Türkmenler, dediklerine göre binlerce çadır Diyarbakır’a sürülmüşlerdi. “Nerede bunlar?” diye öğretmene sordum. “Var, dedi, istersen gidelim, bunlar sekiz köy hiç Kürtçe bilmezler.” Öğretmenle birlikte Büyük Kadıköyü’ne gittik. Gerçekten büyük bir köydü. Köylüler başımıza biriktiler. Bunlar Avşar Türkmenleriydi. Ağızları da tıpkı bizim Torosların Avşarlarının ağızlarıydı. Sekiz köydüler, Kürtçe bilip bilmediklerini sordum, bilmiyorlardı. Başkaldırıdan sonra binlerce Avşar sürülmüştü Diyarbakır’a. “Bize Çukurova’da söylediklerine göre Otuz bin çadır gönderilmişti buralara. Haydi, On bin çadır olsun, en aşağı yirmi köy eder, ötekiler nerede?” dedim. Bir yaşlı adam, “Onların hepsi Kürt oldu” dedi. “Siz niçin olmadınız?” diye sordum. “Bizler Aleviyiz” dedi yaşlı adam. “Ne var bunda?” dedim. “Şu var ki, dedi yaşlı adam, biz Sünni Kürtlerden kız alıp vermeyiz. Öteki Kürt olan Avşarların hepsi Sünniydi. Kürtlerden kız alıp verdiler, şimdi sorarsan hiçbirisi Avşar olduğunu söyleyemez, Türkçe de bilmezler. “Bize söylediklerine göre Sünni Avşarlar büyük çoğunlukmuş, belki bizim on mislimiz kadar” dedi.

Ve sekiz Avşar köyünü öğretmenle dolaştık. Birkaç Avşar ağıdı derledim oralardan. Tıpkı Toros Avşarlarının ağıtlarıydı.

Kaynak: YaşarKemal’in 1996 senesinde Yeni Yüzyıl gazetesinde yayımlanan mülakatı.

*

Unutma ve dört elle sarıl! Kuvayı Milliye kadrosuyla kurduğu Laik Türkiye Cumhuriyetinin temel yapısı adına koyduğu ilke ve inkılâplarıyla dünyada benzeri olmayan o büyük insan ebedi istiratgahı ANITKABİR’DEN ülkesini yönetmeyi sürdürmektedir.

*

Türk Genci şu ya da bu cemaatlerin, tarikatların ibadet adı altında uyuşturucu tuzağına düşerek kendini kullandırmadan, çağımızın artık özgürlük, çeşitlilik, liberal demokrasi, hukuk güvenliği gibi değerler olmadan ‘’orta gelir tuzağını’’ aşamayacağı noktasında bilinçlenmelidir.

Böyle bir çağda insanlarımıza, özellikle yeni nesillere ‘’falancaya’’ değil, ‘’filancaya’’ bağlanmalarını değil, bağımsız kişilik sahibi olmalarını, vicdanlarını geliştirerek hayatını kendilerinin tanzim etmelerini öğretmek ve ATATÜRK ilke ve inkılâplarına sadık KURT gibi yetişmelerini sağlamak Eğitim Sistemimizde bir zorunluluk olmalıdır.

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Hoca Ahmet Yesevi'yi Anarken - 09 Temmuz 2025
  • Siyasi Bir Durum Değerlendirmesi - 02 Temmuz 2025
  • Dört Nala! - 27 Haziran 2025
  • Kadının Türk Toplumundaki Yeri - 21 Haziran 2025
  • Türk Milleti Kavramı - 09 Haziran 2025
  • Türk Milliyetçiliği Kavramı - 28 Mayıs 2025
  • 19 Mayıs 1919'un Yol Haritası - 19 Mayıs 2025
  • Sözün Gücü - 15 Mayıs 2025
  • 23 Nisan Hikâyesini Anlayarak Kutlama - 22 Nisan 2025
  • Türk Kültür Diliyle Donanımlı Birey - 19 Nisan 2025
  • Milli Şehidimiz Kaymakam Kemal Bey - 09 Nisan 2025
  • Bayram Tebriği - 29 Mart 2025
  • Devlet Adamlığı Samimiyetinden Mahrumsanız! - 25 Mart 2025
  • Çanakkale Savaşları - 17 Mart 2025
  • Dünya Kadınlar Günü - 08 Mart 2025
  • Olmayan Kürt Sorunu Siyasilerin Oyunudur! - 01 Mart 2025
  • Milli Bilinç - 25 Şubat 2025
  • Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi - 19 Şubat 2025
  • Devlet Adamlığı Bilinci - 05 Şubat 2025
  • Türkçü Siyasetçilerin Bilgisine - 28 Ocak 2025
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 18
ilan.gov.tr
Gazete arşivi için üye girişi yapmanız gerekmektedir.
Köşe Yazarları
Toplu Sözleşme Sosyal Medya Anketi
Kadriye Demirel (AES Antalya il Temsilcisi , Eğitim koçu)
Toplu Sözleşme Sosyal Medya Anketi
Aziz Dolu Atabey
Aziz Dolu Atabey
Türkler bin boydur biri de Moğol'dur
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Türk Kültür Coğrafyası-1
Remzi ÖZMEN TES İst 8 Nolu Şb. Bşk, Kamu-Sen İst eski Bşk
Remzi ÖZMEN TES İst 8 Nolu Şb. Bşk, Kamu-Sen İst eski Bşk
Memur Emeklisi Cezalı mıdır?
Reyhan Yıldız Eğitimci Yazar
Reyhan Yıldız Eğitimci Yazar
Hayatın Satır Araları: Gündelik Anların Derinliği
Yusuf İPEKLİ
Yusuf İPEKLİ
Araç muayenesi
Cahit Akdoğan Giresun Valiliği Esk.Halkla İliş. Md
Cahit Akdoğan Giresun Valiliği Esk.Halkla İliş. Md
Diyanetten Alkışlanacak Cuma Hutbesi
Birliğimize Kast Edenlere Verilen Değeri, Anlamak Mümkün Değil
Mehmet ARSLAN Eğitim Yönetimi Ve Planlama uzmanı
Birliğimize Kast Edenlere Verilen Değeri, Anlamak Mümkün Değil
Avrupa Turundan Fransa Paris
Canan ÖZDEMİR Uzman Sosyolog
Avrupa Turundan Fransa Paris
Haydut Devlet İsrail Bölgede Barışı Ve İstikrarı Engelliyor
Misafir Yazılar
Haydut Devlet İsrail Bölgede Barışı Ve İstikrarı Engelliyor
Silâh Bırakma Tiyatrosu!
Orhan KILIÇOĞLU
Silâh Bırakma Tiyatrosu!
Siyonizm Nedir Ve Siyonizmin Tarihçesi
Av.Faruk Ülker Ümraniye Türk Ocağı Eski Bşk
Siyonizm Nedir Ve Siyonizmin Tarihçesi
Hoca Ahmet Yesevi'yi Anarken
Ali Kemal Gül
Hoca Ahmet Yesevi'yi Anarken
Büyük Orta Doğu Yangını
Türk Ocakları'ndan
Büyük Orta Doğu Yangını
Kerbela Çeşmesi
Şerife Güven
Kerbela Çeşmesi
Bayramın Kutlu Olsun
Köksal Cengiz
Bayramın Kutlu Olsun
Trabzon'umuzu-Rum ve Pontus diye bilenlere!..
Şevket Sezer
Trabzon'umuzu-Rum ve Pontus diye bilenlere!..
Çok Okunan Haberler
Öğretici: Açlık Sınırı 26.115 TL, Yoksulluk Sınırı 85.066 TL Olmuşken Refah Payı Şarttır!
Öğretici: Açlık Sınırı 26.115 TL, Yoksulluk Sınırı 85.066 TL...
İstanbul Emniyeti'nde yeni atamalar!
İstanbul Emniyeti'nde yeni atamalar!
Haziran enflasyonu TÜİK'e göre yıllık yüzde 35, ENAG'a göre yüzde 69
Haziran enflasyonu TÜİK'e göre yıllık yüzde 35, ENAG'a göre yüzde...
Ana Sayfa
GÜNDEM
KAMU
SENDİKA
DÜNYA
EKONOMİ
SİYASET
HUKUK
TÜRK DÜNYASI
EĞİTİM
MEMURLAR
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Gazete Manşetleri
  • EKONOMİ
  • HUKUK
  • KAMU
  • MEMURLAR
  • SENDİKA
  • TÜRK DÜNYASI
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Gazete Manşetleri
sanalbasin.com üyesidir

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim