Emevi döneminde başlayan, İslam’daki ayrıcalığa ilk karşı çıkan Hanefi Mezhebinin kurucusu Ebu Hanife (699-767) olmuştur. Büyük İmam diye tanımlanan Ebu Hanife, mevali geleneğine karşı çıkması yüzünden, Arapların hışmına uğramıştır. Sonradan Müslüman olan Türklerin Hanefi Mezhebini seçmeleri tesadüf değildir.
Emevi döneminde yaşanan Kerbela Savaşı ile Asrı Saadet dönemi sonlandı; doğrudan sömürü ve asimilasyona dayanan ve İslam Dinini yayma adıyla Emevi yayılmacılığı başlamıştır. Haraca bağlama ve Asimile etme durumu olabildiğince öncelikli olmuştur.
Gök Tanrı diye adlandırdıkları Şaman Dinine mensup Türk beldeleri de ( Gök Türkler) bu savaşlara maruz kalmıştır.
Emevi döneminde başlayan Abbasi döneminde devam eden ve70 yıl süren Türk-Arap savaşlarının en önemli noktaları ve sonuçlar
1- 100.000'in üstünde Türk katledilmiştir.
2- 50.000'in üstünde Türk genci köle ve cariye yapılmıştır.
3- Şehirler yağmalanmış, ganimet diye halkın herşeyi talan edilmiştir.
4- Tüm zenginlikler, tarihi eserler yok edilmiş, yakılmış, yıkılmıştır.
5- Dünyanın en büyük katliamlarından biri olan "Talkan Katliamında" 40.000 Türkün kesilerek
24 km yol boyunca ağaçlarda sallandırılmıştır.( Tarihte örneği çok azdır.)
6- Aynı şekilde "Curcan Katliamında da esir alınan 40.000 Türk'ün nehir kenarında kafaları
kesilmiş , nehrin suyu kıpkızıl olmuş , cesetler yine ağaçlarda sallandırılmıştır.
7- "Teslim olursanız canınız bağışlanacak" sözü hiç bir zaman yerine getirilmemiş,
"Şeriat söz tanımaz" denilerek kadın-erkek kılıçtan geçirilmiştir.
8- Araplar tarihte yaşadıkları bu en büyük yağma ve talandan çok büyük servet elde etmişlerdir.
9- Türkler böyle bir vahşet ve mezalimi Çinlilerden dahi görmemişlerdir.
10-Bu tarihi gerçekler "İslam etkilenmesin" düşüncesiyle gizlenmekte, bahsedilmemektedir.
Türkçü siyasetçiler dahi konuyu geçiştirmektedir. Bundan da Araplar nasiplenmektedir...
İslam Dininin Tebliğcisi Hz Muhammt’in doğduğu toplumun sosyolojik yapısını kavramadan; Hz Muhammet’in Peygamberliğiyle birlikte toplumunda verdiği nitelikli kavganın özünü kavrayamadan, nitelik olarak İslam Dinini kavrayamayız. Bugün Emevi Din anlayışı inanç sisteminin ağır bastığını görmeliyiz.
Türk Milleti düşmanlığı ile beyinleri iğdiş edilmiş, örümcek kafalı, bilgisiz, kültürsüz, ucubeleri Müslüman diye seçen halk bilinçlendirilebilsin.
Bunun için olmazsa olmazımız: Türk Genci şu ya da bu cemaatlerin, tarikatların ibadet adı altında uyuşturucu tuzağına düşerek kendini kullandırmadan, çağımızın artık özgürlük, çeşitlilik, liberal demokrasi, hukuk güvenliği gibi değerler olmadan ‘’orta gelir tuzağını’’ aşamayacağı noktasında bilinçlenmelidir.
Böyle bir çağda insanlarımıza, özellikle yeni nesillere ‘’falancaya’’ değil, ‘’filancaya’’ bağlanmalarını değil, bağımsız kişilik sahibi olmalarını, vicdanlarını geliştirerek hayatını kendilerinin tanzim etmelerini öğretmek zorundayız