Cumhuriyet, milletin egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği temsilcileri aracılığıyla kullandığı devlet biçimidir. Kısacası, yönetimde millet iradesinin hâkim olmasıdır.
Atatürk, kurulacak yeni Türk devletinin yönetim biçiminin Cumhuriyet olmasına 28 Ekim 1923 gecesi karar verip, “Yarın Cumhuriyet’i ilân edeceğiz” dememiştir. Aslında Atatürk 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarken ileride Cumhuriyet’i ilân etmeye karar vermişti. Fakat bu kararını en yakınlarından bile gizlemişti.
19 Mayıs 1919’dan 29 Ekim 1923’e kadar geçen sürede atılan her adım, Cumhuriyet’e giden yolun birer işaret fişeğidir. Şimdi bu Cumhuriyet’in işaret fişeklerini birer birer birer görelim.
22 Haziran 1919 tarihinde yayınlanan Amasya Tamimi’nde şu kararı açıklamıştır: “Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.”
23 Temmuz 1919 tarihinde sonuçlanan Erzurum Kongresi’nde şu karar alınmıştır: “Millî iradeyi hâkim kılmak temel esastır.”
28 Temmuz 1919 tarihinde sabaha karşı Erzurum’da Mustafa Kemal Paşa, Mazhar Müfit Kansu'dan not defterini getirmesini ister. Getirdikten sonra “Mazhar bu defterin, bu yaprağını kimseye göstermeyeceksin. Sonuna kadar gizli kalacak. Bir ben, bir sen, bir de Kalem Mahsus Müdürü Süreyya bileceksiniz, şartım bu…” der. Şartı kabul edildikten sonra yazdırır: “ Bir, zaferden sonra hükümet şekli Cumhuriyet olacaktır… İki, Padişah ve Hanedan hakkında zamanı gelince gereken işlem yapılacaktır. Üç, fes kalkacak, medeni milletler gibi şapka giyilecek.” Bu anda kalem Kansu’nun elinden düşüverir ve Mustafa Kemal’e “Darılma ama paşam, sizin hayal peşinde koşan taraflarınız var” der. Atatürk gülerek “Bunu zaman gösterir, sen yaz. Dört, Latin harfleri kabul edilecek” der. Kansu, “Paşam yeter… Cumhuriyet’in ilânını başaralım da üst tarafı yeter” dedi… Defterini kapatıp “Paşam sabah oldu, izin verirseniz ben gideyim” dedi.
11 Eylül 1919 tarihinde sonuçlanan Sivas Kongresi’nde şu karar alınmıştır: “İrade-i millîyeyi hâkim kılmak esastır.”
23 Nisan 1920 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılış töreninde Mustafa Kemal Paşa şöyle dedi: “Büyük Millet Meclisi Türk milletinin asırlar süren arayışlarının özü ve onun bizzat kendisini idare etmek şuurunun canlı bir timsalidir.”
Meclis’in genel kurul salonunun duvarına da şu söz asılmıştır: “Hâkimiyet bilâ kayd ü şart milletindir.”
20 Ocak 1921 tarihinde kabul edilen 1921 Anayasası’nın 1. Maddesi şöyledir: “İdare usulü halkın mukadderatını bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına müstenittir.”
21 Mart 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 2. Yasama Yılı açış konuşmasında Mustafa Kemal Paşa şunları söyledi: “Efendiler, millet önünde, onun hak ettiği bağımsızlığın önünde, onun layık olduğu gelişme ve yenileme arzusu önünde, her kuvvet ancak milletin irade ve amaçlarına uymak şartıyla yaşayabilir. Milletin irade ve amaçlarına uymayanların talihi hüsrandır, çökmedir.''
17 Şubat - 4 Mart 1923 tarihleri arasında İzmir’de toplanan 1. İktisat Kongresi’nin 17 Şubat 1923 tarihinde ilk oturumda alınan kararların 2. Maddesinde şöyle denilmiştir: “Türkiye halkı hâkimiyetini, kanı ve canı pahasına elde ettiğinden, hiçbir şeye feda etmez; ve milli hâkimiyete müstenit olan meclis ve hükûmetine daima zahirdir (bilinmektedir)”.
28 Ekim 1923 Akşamı Mustafa Kemal: “Yarın Cumhuriyet’i ilân edeceğiz”
Görüldüğü gibi, 19 Mayıs 1919’dan 29 Ekim 1923’e kadar devam eden süreçte her adımda kurulacak devletin yönetim biçiminin Cumhuriyet olacağı, bu yönetim biçiminin temeli olan “millet hâkimiyeti” vurgulanmıştır.
25 Ekim 1923'te hükümetin istifasıyla bir bunalım ortaya çıktı. Bu olay Mustafa Kemal Paşaya, cumhuriyeti ilân etmek için beklediği fırsatı verdi. 28 Ekim 1923 akşamına kadar hükümetin kurulamaması üzerine, Mustafa Kemal Paşa, o akşam Çankaya Köşkü'nde topladığı, başta İsmet Paşa olmak üzere davet ettiği arkadaşlarına "Yarın cumhuriyeti ilân edeceğiz." diyerek fikrini açıkladı. O gece İsmet Paşa ile birlikte 1921 Anayasası'nın bazı maddelerini değiştiren kanun tasarısını hazırladı.
29 Ekim 1923 Pazar günü "Türkiye Devleti'nin hükümet şekli cumhuriyettir." hükmünün yer aldığı tasarı üzerinde TBMM'de yapılan konuşmalardan ve kabulünden sonra cumhuriyetin ilânı kabul edildi. "Yaşasın cumhuriyet!" sesleri arasında alkışlarla cumhuriyet ilân edildi. Bundan sonra gizli oyla yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde Gazi Mustafa Kemal Paşa, 158 milletvekilinin tamamının oyunu alarak TBMM tarafından yeni Türk devletinin ilk cumhurbaşkanı seçildi.
Kaleminize yüreğinize sağlık Saygıdeğer Hoca m..