• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • GÜNDEM
  • KAMU
  • SENDİKA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SİYASET
  • HUKUK
  • TÜRK DÜNYASI
  • EĞİTİM MEMURLAR
  • Ara
SON DAKİKA:
15:30
Milletin su parasıyla kendine TOGG bile almış
11:34
İstanbul Emniyeti'nde yeni atamalar!
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Dr.Sakin ÖNER
  3. CUMHURİYETİMİZİN EĞİTİM VİZYONU VE ÖĞRETMEN
Yayınlanma: 07 Aralık 2021 - 16:01
Güncelleme: 07 Aralık 2021 - 20:05

CUMHURİYETİMİZİN EĞİTİM VİZYONU VE ÖĞRETMEN

07 Aralık 2021 - 16:01
Güncelleme: 07 Aralık 2021 - 20:05
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
CUMHURİYETİMİZİN EĞİTİM VİZYONU VE ÖĞRETMEN
Dr.Sakin ÖNER
Eğitimin Bilgesi Gözüyle


BÜYÜK ŞOK: 26 OCAK 1699
1683 yılında II. Viyana Kuşatması’nın yenilgi ile sonuçlanmasından sonra başlarında Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu bulunan (Avusturya, Lehistan, Venedik, Rusya ve Malta)’dan oluşan kutsal ittifak Osmanlı Devleti’ne savaş açtılar. 16 yıl süren savaş sonunda 26 Ocak 1699'da Karlofça Antlaşması imzalandı. Osmanlı Devleti, Banat ve Temeşvar hariç, bütün Macaristan ve Erdel Prensliği’ni Avusturya'ya, Ukrayna ve Podolya’yı Lehistan'a, Mora ve Dalmaçya kıyılarını Venediklilere bıraktı. İlk toprak kaybını yaşayan Osmanlı Devleti, GERİLEME DEVRİ’ne girdi. Artık eski gücünde olmadığını ve Batı karşısında geri kaldığını anladı.

MODERNLEŞME TARİHİMİZE GENEL BAKIŞ
Osmanlı’nın kan kaybı devam etti. 1715-1718 Osmanlı-Avusturya-Venedik Savaşı sonunda 21 Temmuz 1718'de imzalanan Pasarofça Antlaşması ile yukarı Sırbistan, Belgrad ve Banat yaylası Avusturya'ya; Bosna ve Arnavutluk kıyıları Venedik'e verildi. Bu antlaşmadan sonra 1718 yılında başlayan ve 1730 yılındaki Patrona Halil İsyanı ile sona eren  LALE DEVRİ başladı. "Zevk ve sefâ" devri olarak bilinen bu dönemde Batı’dan geri kalma sebeplerinin araştırılmaya başlandığını görüyoruz.

Bu bağlamda; Paris, Londra ve Viyana gibi Avrupa başkentlerine geçici elçilik heyetleri gönderildi.  Bu ziyaretler sonrasında 28 Mehmet Çelebi’nin yazdığı Paris Sefaretnamesi (1721) çok önemlidir. Sefaretname’de; med ve cezir gibi coğrafi olaylardan, Fransa’nın yönetim sistemine, kentin sosyo-kültürel yaşamına (Opera), kadınlara gösterilen itibarın erkeklerden üstün olduğuna, aile hayatına, âdetlerine varıncaya kadar birçok ayrıntıya yer verilmişti.


28 MEHMET ÇELEBİ’NİN        PARİS ZİYARETİ
MODERNLEŞME TARİHİMİZE GENEL BAKIŞ
28 Mehmet Çelebi  ile Paris’e giden oğlu Mehmet Sait Efendi bir matbaayı da ziyaret etti ve İstanbul'a dönüşünde İbrahim Müteferrika ile tanıştı.  Birlikte bir matbaa kurmak için çalışmalara başladılar. Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa onları destekledi. Matbaanın açılmasına ancak dini olmayan eserler basmak şartı ile izin verildi.

İcadından 277 yıl sonra 16 Aralık 1727 tarihinde Darü't-Tıbâati'l Amire adlı ilk matbaanın kuruldu. Matbaanın makineleri, Latin alfabesi ve Arap alfabesi  kalıpları yurt dışından getirtildi. Yalova'da bir kâğıt fabrikası (Kağıthane-i Yalakabad) kuruldu. 1729'da matbaanın ilk basılan kitabı Vankulu Lûgatı oldu.
Lale Devri'nde, Türk tarihinde bir ilk olarak İbrahim Müteferrika önderliğinde Çeviri Konseyi açıldı. Türk tarihinde çeviri çalışmalarındaki ilk enstitüleşme olarak bu konsey görülür.


İLK MODERN OKUL 1773’TE AÇILDI
Osmanlı devletinin yöneticileri, Avrupa’dan geri kalmamızın sadece askeri alanda olduğunu düşünerek ilk ıslahat hareketlerini askeri alanda yaptılar. Bu yüzden ilk açılan ilk modern eğitim kurumu, 1773 yılında III. Mustafa zamanında tersane ve donanmanın geliştirilmesi ve de tersane halkının eğitilmesi amacıyla açılan Mühendishane-i Bahr-i Hümâyûn (Deniz Mühendishanesi) adlı askeri teknik okuldur.

1795 yılında III. Selim zamanında ise ordu için topçu ve istihkam subayı yetiştirmek üzere Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn (Kara Mühendishanesi) adıyla ikinci askeri teknik okul kuruldu.
Bu iki okul, bugünkü İstanbul Teknik Üniversitesi’nin temelini teşkil eder.


SULTAN II. MAHMUT (1808-1839)
II. MAHMUT DÖNEMİ (1808-1839) EĞİTİMDE MODERNLEŞME
Sadece dini eğitim veren Sıbyan Mekteplerinin müfredatına kültür dersleri de eklendi. Bu okullar daha sonra İbtidai Mektepleri adını aldı.

1824 yılında İstanbul’da  ilkokul zorunlu hale getirildi.
 Enderun kaldırıldı, memur yetiştiren okullar kuruldu.
1838 yılında ortaokul düzeyinde Mekteb-i Rüştiyeler açıldı.
Lise düzeyinde Mekteb-i Maarif-i Adliye ve  Mekteb-i Ulum-ı Edebiye adlarıyla iki okul açıldı.                               
14 Mart 1827’de ilk tıp fakültemiz olan  Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane açıldı.
 1839'da Kuleli Askeri Lisesi kuruldu. Askeri okullarda Fransızca zorunlu ders oldu.
Eğitim faaliyetlerini yürütmek üzere Maarif-i Umumiye kuruldu.

II. MAHMUT DÖNEMİNDE         EĞİTİMDE MODERNLEŞME
1826 yılında Yeniçeri Ocağı kaldırıldı. Bu olay tarihe Vakayi Hayriye olarak geçti. Asakiri Mansure-i Muhammediye ordusu kuruldu.
İlk kez yurt dışına talebe gönderildi.
17 Eylül 1828'de bir İtalyan müzik adamı olan Donizetti Paşa tarafından bugünkü Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın çekirdeği Mızıka-yı Hümayun kuruldu.  
1834 yılında Mekteb-i Harbiye-i Şahane kuruldu.
Divan teşkilatı kaldırıldı, Bakanlıklar kuruldu.
1831’de Takvim-i Vakayi adında ilk resmi gazete yayımlandı.
Avrupa tarzında müzik serbest bırakıldı.
Kılık ve kıyafet alanında (devlette) değişikliğe gidildi.

II. ABDÜLMECİD DÖNEMİ (1839-1861)
İLKLERİN PADİŞAHI
Sultan Abdülmecid Osmanlı tarihinde İLKLERİN PADİŞAHI’dır.
İlk defa fotoğrafını çektiren ve Avrupa nişanları takan ilk Osmanlı padişahıdır.
Yetenekli çocukların Avrupa eğitimi almaları için Pâris'te Mekteb-i Osmânî açıldı.
ilk banka, ilk kâğıt para ( kâimei mu'tebere ), ilk telgraf, ilk tren, ilk vapur işletmesi ( şirket-i Hayriye ), ilk batı üslûplu saray  (Dolmabahçe ), ilk opera, ilk tiyatro, ilk balo, ilk devlet yıllığı, ilk yurt gezisi gibi müspet ilklerin yanında, ilk dış borçlanma, ilk ekonomik buhran ( kriz ), ilk toplu protestolar gibi menfî ilkler de onun döneminde gerçekleşti.

DOLMABAHÇE SARAYI TİYATRO VE OPERA BİNASI
Sultan Abdülmecid, annesi Bezmialem Valide Sultan’ın inşaatını başlattırdığı Bezmialem Valide Sultan Camisi’ni tamamlatıp 1853’de ibadete açtırdı. Bu sırada Devlet-i Aliyye’nin merkezini de Topkapı Sarayı’ndan Dolmabahçe Sarayı’na naklettirdi. Annesinin camisinin tam karşısına da 1859’da Türk tarihindeki ilk saray tiyatrosunu yaptırarak tarihe geçti. Böylece devlet ve Osmanlı hanedanının öncülüğünde, Osmanlı sarayında,  Avrupalı ve yerli sanatçıların opera, tiyatro eserleri sahnelenerek Osmanlıların batılı gösteri sanatlarıyla tanışmaları sağlandı. Bu tiyatro kısa bir süre sonra yanarak işlevsiz kalsa da II. Abdülhamid’in Yıldız Sarayı’nda yaptırdığı saray tiyatrosu toplumun aristokrat  tabakasının Osmanlı tarzı zevklerini, beğenilerini Avrupaî tarzda sahne sanatlarına yönlendirmede etkili oldu.

ABDÜLMECİD DÖNEMİNDE      EĞİTİMDE MODERNLEŞME
1839’da Tanzimat Fermanı ilan edildi.
16 Mart 1848’te “Darülmuallimin” adıyla ilk erkek öğretmen okulu açıldı.
1850’de Darülmaarif açıldı. Darülmaarif’te dönemin rüştiyelerinden daha ileri bir öğretim metodu ve müfredat programı uygulandı.
17 Mart 1857 tarihinde o döneme kadar vakıflar tarafından yürütülen eğitim ve hizmetlerini  üstlenmek üzere MAARİF-İ UMUMİYE NEZARETİ kuruldu. Nezaretin kuruluşuyla okullar sıbyan, rüştiye ve mekâtib-i fünün-i mütenevvia olarak üç dereceye ayrıldılar.
1859’da Mekteb-i Mülkiye kuruldu.
1859’da İstanbul’da ilk Kız Rüştiyesi  açıldı.
1860’ta “Telgraf Mektebi” açıldı.
Avrupa’ya öğrenci gönderilmesine hız verildi.

OSMANLICILIK SİYASETİ
1789 Fransız İhtilali’nin yaydığı hürriyet, eşitlik, demokrasi ve milliyetçilik gibi fikirler, 18. Yüzyılda Avrupa’da monarşik yönetimlerin, imparatorlukların yıkılmasına ve milli devletlerin kurulmasına yol açtı. Fransız İhtilali’nin  bu rüzgârı, 19. yüzyılın başlarında,  çokuluslu bir yapıya sahip olan yani etnik birliği olmayan Osmanlı’yı da olumsuz etkiledi.  Osmanlı devlet yönetimi, bu etkilere karşı, Osmanlıcılık siyasetini benimsedi.

Osmanlıcılık, devletin 19. yüzyılda takip ettiği, Osmanlı İmparatorluğu içindeki her dil, din, mezhep ve etnisitedeki unsurları, hiçbir farklılık gözetmeden, «adalet, hürriyet, eşitlik» ortamında, Osmanlılık ruhu içinde birleştirerek beraber yaşamalarını amaçlayan bir siyasetti. 1839’da ilan edilen Tanzimat Fermanı da bu siyasetin bir ürünüdür.

Osmanlı devlet adamları, gelişmekte olan milliyetçilik hareketlerinin karşısında Osmanlıcılığı, devletin siyasi birliğinin korunması, devletin devamlılığı için ortaya atmışlardır.


ABDÜLMECİD DÖNEMİNDE              DİL VE EDEBİYATTA MİLLİLEŞME
1840’ta İngiliz misyonundan William Churchill tarafından Osmanlı'da ilk yarı resmi gazete olan Ceride-i Havâdis yayımlandı.  

22 Ekim 1860'ta Agâh Efendi ve Şinasi tarafından ilk özel Türk gazetesi olan Tercüman-ı Ahvâl çıkarıldı. İstanbul'da 1860-1866 arasında yayımlandı.

Bu dönemde Namık Kemal, Şinasi ve Ziya Paşa başta olmak üzere bazı Osmanlı aydınları, 1789 Fransız İhtilali’nin Avrupa’da ve Osmanlı’daki azınlıklar arasında estirdiği Milliyetçilik rüzgârından ve Avrupa’da Türkoloji alanındaki çalışmalardan (Leon Cahun, Joseph de Guignes) etkilenerek Türk dili, edebiyatı ve tarihi üzerinde çalışmalara başladılar.
  

SULTAN ABDÜLAZİZ(1861-1876)
Sultan Abdülaziz İngiltere ziyareti sırasında, 1867


ABDÜLAZİZ (1861-1876) DÖNEMİNDE EĞİTİMDE MODERNLEŞME
1 Eylül 1868'de Abdülaziz'in katıldığı bir törenle Mekteb-i Sultanî (Galatasaray Lisesi) eğitime başladı.
1869 yılında kabul edilen Maarif-i Umumiye Nizamnamesi ile modern eğitim kurumları  ilk defa üç kademeli bir sisteme bağlandı: 

1.İlköğretim                 : İptidai Mektepleri                                                                                     
2.Ortaöğretim           : Rüşdiyeler, İdadiler, Sultaniler Sultaniler                                                      3.Yükseköğretim      : Darülfünun
1870’te kız okullarına öğretmen yetiştirmek için  
Dârü’l-Muallimât (Kız öğretmen okulu) açıldı.           
1872’de Mülkiye Mektebi’ne öğrenci yetiştirmek için  ilk idadi
(ilk mülki lise) açıldı.

Fotoğrafdaki piyano çalan hanım, padişah 5. Murad'ın kızı  Fehime Sultan (İstanbul 1902)
(Osmanlı hanedan kadınları hiçbir zaman çarşaf giymedi  çoğu Avrupa kültürünü bilen zarif güzel kadınlardı.)

OSMANLI HANEDANINDA MODERNLEŞME
Sunumumda 19. yüzyıl Osmanlı padişahlarının resimlerini ve aile bireylerinin resimlerini sizlerle paylaşmamın sebebi, 18. yüzyılın başlarında Lale Devri ile başlayan modernleşmenin Osmanlı hanedanına kılık kıyafet ve sosyal hayat olarak ne kadar yansıdığını göstermek içindir. Durum, modernleşme karşıtı çevrelerin göstermek istedikleri gibi değildir.
Osmanlı padişahlarından çoğu şair ve musikişinastır.

Bestekâr olan IV. Murat (1612-1640)’ın “Şah Murad” mahlasını taşıyan 15’e yakın saz ve söz besteleri vardır. Şiirlerini «Muradi» mahlasıyla yazdı.

I. Mahmut (1696-1754) “Sebkati” mahlası ile şiirler yazdı ve eserler besteledi. Bestelerinden ancak birkaç saz eseri günümüze kaldı.


OSMANLI HANEDANINDA MODERNLEŞME
III. Selim (1761-1807) Türk musikisinin en büyük bestekârlarından birisidir. Ney üfledi, tambur çaldı, “İlhami” mahlası ile şiirler yazdı. Ayin Durak Peşrev Kar Murabba Beste, Ağır Semai Yürük Semai Şarkı, Köçekce ve Saz Semaileri besteledi.

II. Mahmut (1786-1839) “Adli” mahlası ile şiirler yazdı. Ney üflemiş ve tambur çaldı. Sözleri de kendisine ait olan Hicaz Kalender’i en ünlü eseridir.

Sultan Abdülaziz (1830-1876) piyano, ney ve lavta çalardı. Çeşitli saz ve sözlü eserler besteledi. Abdülaziz, Klasik Batı Müziği bestesi yapan ilk padişahtır. Şevkefza Evcara ve Muhayyer makamlarında bestelediği eserler günümüze kadar geldi.


II. ABDÜLHAMİD (1876-1909) DÖNEMİ EĞİTİMDE MODERNLEŞME
İdadiler imparatorluk genelinde yaygınlaştırıldı. Aşiretlerin zeki çocuklarını yetiştirmek üzere Aşiret Mektepleri kuruldu.

İlk hukuk mektebi Mekteb-i Sultani bünyesinde kurulan Mekteb-i Hukuk-ı Sultani’dir. 1880 yılında ise Adliye Nezareti’ne bağlı olarak Mekteb-i Hukuk-ı Şahane kuruldu.

1900 yılında Darülfünun-ı Şahane (İstanbul Darülfünunu) kuruldu. Bu kurum 1933’Te İstanbul Üniversitesi'ne dönüştürüldü.


OSMANLICILIK’TAN İSLÂMCILIK’A
Osmanlı devlet yönetiminin devletin bekasını sağlama için uyguladığı Osmanlıcılık siyaseti, 19. yüzyılın ortalarında, Batılı devletlerin kışkırttığı hristiyan azınlıklar arasında yayılan milliyetçilik hareketleri üzerine zayıfladı. Bu arada Türk aydınlarının Türk kültürü üzerindeki çalışmalarının yoğunlaşması da Türk milliyetçiliği fikrini geliştirdi.

Bunun üzerine II. Abdülhamid döneminde Osmanlıcılık siyaseti terkedildi ve İslâmcılık siyaseti benimsendi.  Bir kurtuluş reçetesi olarak düşünülen İslamcılık siyaseti, imparatorluk coğrafyasında yer alan müslüman unsurları bir arada tutmayı hedefleyen bir siyasal birlik ideolojisi olarak görülüyordu.


ABDÜLAZİZ-II. ABDÜLHAMİD DİL VE EDEBİYATTA MİLLİLEŞME
1800’lü yılların ortalarında başlayan Türk dili, tarihi ve edebiyatı üzerinde başlayan millileşme çalışmaları, Yunanistan’ın ardından diğer azınlıkların da bağımsızlık mücadelelerini hızlandırmaları, bazı Türk aydınlarının da «vatan-millet- özgürlük- demokrasi- Türklük» kavramları üzerinde yoğunlaşmasına, nazım ve nesir alanında eserler vermelerine  yol açtı.

Osmanlı coğrafyasında; Abdülhak Hâmid (Tarhan), Ahmet Vefik Paşa, Ahmet Midhat Efendi, Süleyman Paşa, Şemsettin Sami, Ahmet Cevdet Paşa, Ali Suavi, Mehmet Emin (Yurdakul), Ömer Seyfettin, Ziya Gökalp, Köprülüzade Mehmet Fuat yetişti.

Türk dünyasında; Gaspıralı İsmail, Yusuf Akçura, Ahundzade Fethali, Hüseyinzade Ali Bey, Ağaoğlu Ahmet, Resulzade Mehmet Emin yetişti.

Bu çalışmalar sonunda Türk milliyetçiliği fikri güçlenerek sonunda TÜRKÇÜLÜK akımı doğdu.


ARAP ALFABESİNDEN LATİN ALFABESİNE GEÇİŞ TARTIŞMALARI
Tanzimat aydınlarının önde gelenlerinden Münif Paşa 1863’te Osmanlı Cemiyet-i İlmiyyesi’ne sunduğu projede Arap harflerinin bitiştirilmeden ayrı yazılmasını ve «ses uyumu kuralı» nedeniyle sesli harflerin eksiksiz kullanılmasını öneriyordu.

Latin harflerinin bilinmeyen ve kendini gizleyen bir taraftarı, Ali Vehbi Bey’in yayınladığı hatırâta göre Sultan II. Abdulhamid’dir. Ona göre, Sultan, “Halkımızın büyük cehaletine sebep, okuma yazma öğrenimindeki güçlüktür. Bu güçlüğün nedeni ise harflerimizdir. Belki bu işi kolaylaştırmak için Latin alfabesini kabul etmek yerinde olur.” demektedir.

Bu konuda inandığını cesaretle savunanlar da vardır. Manastır’ın Görice sancağında Kur’an-ı Kerim ve Ulûm-ı Diniyye muallimi olan Hafız Ali Efendi, Latin harflerinin taraftarı olduğu için işinden atılmıştır. Taraftarlarının artmasına rağmen Latin harflerinin kabulü sorunu uygulamada cesaretsizlik nedeniyle hasıraltı edilmekteydi (Ortaylı, İlber , Gelenekten Geleceğe, Ufuk Kitapları, İstanbul 2001, s.103)

(devam edecek)

 

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • PROJE OKULLAR, 4+4+4 GİBİ BİR PROJEDİR - 17 Nisan 2025
  • Mehmet Âkif Ersoy'u Rahmetle ve Şükranla Anıyoruz - 27 Aralık 2024
  • Hüda-Par Anayasa'nın Kilidini Zorluyor - 16 Eylül 2024
  • Türk Dünyası İçin Atılan İlk Büyük Adım; Ortak Alfabe Kabul Edildi - 13 Eylül 2024
  • 19 Mayıs 1919, Kurtuluş'un ve Cumhuriyet'in ilk adımıdır. - 19 Mayıs 2024
  • Özgür Özel Yanlış Düşünüyorsunuz - 14 Mayıs 2024
  • 3 Mayıs Türkçüler Günü Türk Milliyetçiliğinin İlk Şahlanış Günü - 04 Mayıs 2024
  • 23 Nisan, 29 Ekim'in önsözüdür - 23 Nisan 2024
  • Türk Milliyetçileri Yeni Anayasa Tuzağına Karşı Birleşmelidir - 20 Nisan 2024
  • Ergenekon'dan Çanakkale'ye Türk Ruhu - 05 Nisan 2024
  • Türk İstiklâl Savaşı'nın Destanı: İstiklâl Marşı - 11 Mart 2024
  • Federasyondan Sonra Sıra Dilde ve Bayrakta mı? - 28 Aralık 2023
  • Cumhuriyet Bir Gecede İlân Edilmedi … - 24 Aralık 2023
  • "Türk" Ve "Atatürk" Süz Türkiye İsteniyor - 10 Mayıs 2023
  • MİLLİYETÇİLİK TARİHİMİZDE 3 MAYIS 1944 OLAYLARI - 06 Mayıs 2023
  • Okullarımızı Ve Üniversitelerimizi Kapatmak Çözüm Değildir - 14 Şubat 2023
  • Deva Partisi siyasi çıkar için ateşle oynuyor - 05 Ocak 2023
  • Eğitim dili tektir ve o da resmi dildir - 04 Ocak 2023
  • "Türk" ve "Atatürk'süz Türkiye olmaz" olamaz - 02 Ocak 2023
  • Kuruluşlardan "Türk" adının çıkarılmasını isteyenler nereye koşuyor? - 06 Aralık 2022
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 11
ilan.gov.tr
Gazete arşivi için üye girişi yapmanız gerekmektedir.
Köşe Yazarları
Toplu Sözleşme Sosyal Medya Anketi
Kadriye Demirel (AES Antalya il Temsilcisi , Eğitim koçu)
Toplu Sözleşme Sosyal Medya Anketi
Aziz Dolu Atabey
Aziz Dolu Atabey
Türkler bin boydur biri de Moğol'dur
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Türk Kültür Coğrafyası-1
Remzi ÖZMEN TES İst 8 Nolu Şb. Bşk, Kamu-Sen İst eski Bşk
Remzi ÖZMEN TES İst 8 Nolu Şb. Bşk, Kamu-Sen İst eski Bşk
Memur Emeklisi Cezalı mıdır?
Reyhan Yıldız Eğitimci Yazar
Reyhan Yıldız Eğitimci Yazar
Hayatın Satır Araları: Gündelik Anların Derinliği
Yusuf İPEKLİ
Yusuf İPEKLİ
Araç muayenesi
Cahit Akdoğan Giresun Valiliği Esk.Halkla İliş. Md
Cahit Akdoğan Giresun Valiliği Esk.Halkla İliş. Md
Diyanetten Alkışlanacak Cuma Hutbesi
Birliğimize Kast Edenlere Verilen Değeri, Anlamak Mümkün Değil
Mehmet ARSLAN Eğitim Yönetimi Ve Planlama uzmanı
Birliğimize Kast Edenlere Verilen Değeri, Anlamak Mümkün Değil
Avrupa Turundan Fransa Paris
Canan ÖZDEMİR Uzman Sosyolog
Avrupa Turundan Fransa Paris
Haydut Devlet İsrail Bölgede Barışı Ve İstikrarı Engelliyor
Misafir Yazılar
Haydut Devlet İsrail Bölgede Barışı Ve İstikrarı Engelliyor
Ankara, Adam Gibi Dinle!
Orhan KILIÇOĞLU
Ankara, Adam Gibi Dinle!
Siyonizm Nedir Ve Siyonizmin Tarihçesi
Av.Faruk Ülker Ümraniye Türk Ocağı Eski Bşk
Siyonizm Nedir Ve Siyonizmin Tarihçesi
Siyasi Bir Durum Değerlendirmesi
Ali Kemal Gül
Siyasi Bir Durum Değerlendirmesi
Büyük Orta Doğu Yangını
Türk Ocakları'ndan
Büyük Orta Doğu Yangını
Kerbela Çeşmesi
Şerife Güven
Kerbela Çeşmesi
Bayramın Kutlu Olsun
Köksal Cengiz
Bayramın Kutlu Olsun
Trabzon'umuzu-Rum ve Pontus diye bilenlere!..
Şevket Sezer
Trabzon'umuzu-Rum ve Pontus diye bilenlere!..
Çok Okunan Haberler
Öğretici: Açlık Sınırı 26.115 TL, Yoksulluk Sınırı 85.066 TL Olmuşken Refah Payı Şarttır!
Öğretici: Açlık Sınırı 26.115 TL, Yoksulluk Sınırı 85.066 TL...
Konya'da sağlık skandalı: Hastasından ameliyat parası isteyen doktora gözaltı!
Konya'da sağlık skandalı: Hastasından ameliyat parası isteyen doktora...
Haziran enflasyonu TÜİK'e göre yıllık yüzde 35, ENAG'a göre yüzde 69
Haziran enflasyonu TÜİK'e göre yıllık yüzde 35, ENAG'a göre yüzde...
Ana Sayfa
GÜNDEM
KAMU
SENDİKA
DÜNYA
EKONOMİ
SİYASET
HUKUK
TÜRK DÜNYASI
EĞİTİM
MEMURLAR
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Gazete Manşetleri
  • EKONOMİ
  • HUKUK
  • KAMU
  • MEMURLAR
  • SENDİKA
  • TÜRK DÜNYASI
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Gazete Manşetleri
sanalbasin.com üyesidir

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim