Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Türk mevkidaşı Recep Tayyip Erdoğan arasında 15 Haziran'da imzalanan Şuşa Deklarasyonu'nun bir yılı tamamlandı.
Şuşa Deklarasyonu, iki ülke arasında tarih boyunca süzgeçten geçirilmiş ve test edilmiş, ortak stratejik çıkarları olan, askeri-politik ve güvenlik meselesidir.
Belgenin özü, güvenlik ve askeri-politik işbirliğinin derinleştirilmesi ve tehditlere karşı ortak mücadele etme kararlılığı olduğu için, bu alanlarda daha fazla gelişme var. Bir yıl boyunca Azerbaycan ve Türkiye, stratejik ittifakın çıkarlarını ilerletmek için birbirlerini desteklediler. Bakü-Ankara ikilisinin tezleri bölgedeki barış gündemine odaklanıyor ve diğer ülkeler çıkarlarını bu temelde uzlaştırıyor.
Türkiye, Rus barış gücünün geçici olarak bulunduğu Azerbaycan topraklarında etkisini genişletme çabalarını hızlandırdı.
Şuşa Deklarasyonu büyük stratejik öneme sahip bir belgedir. Azerbaycan ile Türkiye arasında imzalanan bu bildirge, ülkelerimizin ulusal güvenliğine yönelik bir tehdit varsa, başka bir ülkenin bunu kendisine tehdit olarak gördüğünü açıkça göstermiştir. Bu nedenle bu belge çok önemlidir. Bu Azerbaycan-Türk birliğinin resmileşmesi ve dünyaya gösterilmesiydi. Geçen yıl içinde Azerbaycan ve Türkiye arasındaki ilişkiler daha da gelişti. Siyasi ve askeri alanda çok şey yapıldı. Azerbaycan ve Türkiye devlet başkanları düzenli olarak bir araya geliyor. Özellikle dışişleri bakanları, savunma bakanları ve diğer kurumların başkanları da bir araya geliyorlar.
Şuşa Deklarasyonu'ndan bu yana düzenli olarak ortak askeri tatbikatlar yapılıyor. Azerbaycan Ordusu Türk modeline göre oluşturulmuştur. Türkiye'den askeri uzmanlar bu işe yardımcı oluyor. Azerbaycan'da komando birlikleri kuruluyor ve Türk tecrübesinin temeli bu.
Komando birimleri, kurtarılan Hadrut yerleşiminde faaliyet gösteriyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fuzuli Havalimanı'nın açılışına katıldı. Türk şirketleri, kurtarılmış bölgelerdeki altyapı ve inşaat işlerinin uygulanmasıyla yakından ilgilenmektedir.
Azerbaycan ve Türkiye, uluslararası meselelerde ortak bir konuma sahiptir. Özellikle Türk Devletleri Birliği'nin kurulmasına yönelik çalışmalar hızlanmıştır. İki ülke çeşitli alanlarda ortak konferanslar düzenliyor. Geçen ay Bakü'de büyük bir Technofest etkinliği düzenlendi. Bu iyi bir örnek olarak değerlendirilmelidir. Çünkü bu aynı zamanda dünyaya bir güç gösterisiydi.
Şuşa Deklarasyonu'ndan bu yana pek çok çalışma yapıldı ve yapılmaya devam edecek.
Türkiye ve Azerbaycan hükümetleri arasındaki Askeri ve Siyasi işbirliği yanında her iki ülke insanını ilgilendiren Ekonomi , Eğitim ve Sağlık sorunlarının yarattığı mağduriyetlerin giderilmesi ile Türk Dünyası Birlik ve Dayanışma yolunda mesafe alacaktır.