• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • GÜNDEM
  • KAMU
  • SENDİKA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SİYASET
  • MEVZUAT
  • TÜRK DÜNYASI
  • EĞİTİM MEMURLAR
  • Ara
SON DAKİKA:
10:52
AYM'den kritik karar: Bekçi Kanunu'nun 7 maddesine iptal
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Misafir Yazılar
  3. Çağdaşlaşmanın önceliği tarafsız ve bağımsız yargıdır
01 Ağustos 2022 - 02:12

Çağdaşlaşmanın önceliği tarafsız ve bağımsız yargıdır

01 Ağustos 2022 - 02:12
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Çağdaşlaşmanın önceliği tarafsız ve bağımsız yargıdır
Misafir Yazılar
Misafirin Sözü


Adalet Komisyonu’ndan geçen “Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin Genel Kurul’da görüşülmesi, yoğun eleştiriler üzerine birkaç gün ertelendi. İktidar kısaca “Sosyal Medya Yasa Tasarısı” olarak bilinen teklifin görüşülmesini, önümüzdeki hafta Meclis tatile girmeden önce tamamlayıp çıkarmakta kararlı görünüyor.

Kırk maddeden oluşan teklifin özellikle 19. maddesi yoğun şekilde eleştiriliyor. Teklif, bu hâliyle kabul edilip yürürlüğe girerse bu maddede yer alan muğlak ifadeler üzerinden bir anda yüzlerce insanın başı derde girebilir. TCK’de yer alan “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” ifadesine iki maddelik ilave yapılarak yasanın kapsamı genişletiliyor; her türlü yoruma açık hâle getiriliyor.

Hukuk Fakültelerinde Ceza Hukuku derslerinde öncelikle, suçta “kanunilik” ilkesinin birçok unsuru içerdiği anlatılır. Bu unsurların başında “hukuki güvenlik” gelir. Bireylerin toplum hayatında huzur içerisinde yaşamaları, “hukuki güvenlik” ilkesiyle sağlanır. Yurttaşlar, hangi fiilin suç oluşturacağını, bunları yapmaları durumunda ne ceza alacaklarını açık olarak bilirlerse yasayı ihlalden kaçınırlar. Bundan dolayı kanuniliğin önemli bir başka tamamlayıcısı, yasanın “belirlilik ilkesi”ne uygun olarak yazılmasıdır. Belirsizlik yani muğlaklık karmaşaya yol açar. Ceza Kanunu bağlamında hangi fiilin suç olarak tanımlanacağının hiçbir tereddüte yol açmadan açıkça belirtilmesi, Anayasa’nın ve ceza hukukunun vazgeçilmez ilkelerindendir. Bu açıdan bakıldığında, teklifte yer alan “kamu düzeni”, “kamu barışını bozma” kavramları, çok muğlak kalıyor; keza kamu sağlığıyla ilgili bilginin belirlenmesini kim, neye göre yapacak? Bir içeriğin, sosyal medya yazışmalarında sadece beğenilmesi ve “retweet” yapılması yani paylaşılması, teklifteki “paylaşılması” tabirinin kapsamına girmeyecek mi? Bir fiilin belirlenen suç kapsamına girip girmeyeceği muğlak kalırsa, yargıcın takdirine bırakılırsa, suçta ve cezada esas olması gereken “belirlilik ilkesi” bir yana atılırsa doğal olarak farklı uygulamalar ortaya çıkar; çok sayıda mağduriyet yaşanır.

Sosyal medya 21. yüzyılda, hızla gelişen iletişim teknolojilerine paralel şekilde büyüdü ve giderek yazılı basının yerini alıyor. Ancak bu hızlı büyüme, çeşitli sosyal, kültürel ve hukuki sorunlara yol açıyor. Toplumsal ve siyasal hayatı etkileyip yönlendirecek hâle gelen haberler ve yazışmalar, hedef alınan kişilere yönelik asılsız iddialar, kim veya kimler tarafından yönlendirildikleri çoğu defa belirsiz olduğundan büyük haber kirliliğine, kuşkulara yol açıyor. Ülkemizde belirli siyasal ve dinî grupların oluşturduğu trollerin yıkım ekibi gibi çalıştıklarını, insanların onurunu, kariyerini acımasızca doğradıklarını yıllardır görüyoruz. Bundan dolayı sosyal medyanın yasal yollardan düzenlenmesine, yasal kurallara bağlanmasına ihtiyaç var. Ancak bu düzenleme nasıl yapılacak?

Siyasi iktidar, hukuki esasları bir yana bırakarak bu alanı güdümüne alacak, aykırı sesleri kıstıracak sansür anlamına gelen bir yasal düzenleme yapmak isterse zaten önemli sorunları bulunan hukuk sistemimize büyük bir sorun daha eklenmiş olur. HSK’nin geçen hafta çıkardığı yaz kararnamesinde yer alan bazı tayinler, siyasetçinin yargı üzerindeki etkinliğinin yeni bir örneğidir. Kaşıkçı davası dosyasının Suudilere devredilmesine muhalefet şerhi yazan 12. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Nimet Demir Kahramanmaraş’a, Gezi davasında mahkûmiyet kararına muhalefet şerhi yazan Kürşad Bektaş ise Turhal’a gönderildiler. Zira hâkim ve savcıların coğrafi teminatı bulunmadığından HSK, resmî görüşe aykırı karar veren yargı mensubunu en hafif işlem olarak taşraya sürebiliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 30 Mayıs 2019’da “Yargı Reformu Strateji Belgesi” Töreni’ndeki konuşmasında şöyle demişti: “Hâkim ve savcılar için coğrafi teminat getiriyoruz. Mesleki verimliliği olumsuz etkiliyor. Coğrafi teminat hâkim ve savcıların isteği olmaksızın çalıştığı yerden başka bir yere tayin edilememesi anlamına geliyor.”.

Kararnamede yer alan kariyerli iki ağır ceza hâkiminin tayin istekleri olmadığı gibi, bunlardan Nimet Demir, yapılan işlemi içine sindiremediğini ve mesleği bırakacağını açıkladı. HSK’nin belirli bir kıstasa dayanmayan tayin ve terfi uygulamalarının başka örnekleri de var. Anayasa’mızda mahkemelerin AYM ve AİHM kararlarına uyacakları açıkça belirtilmesine rağmen verdiği karada ısrar eden, dolaysıyla AYM’yi tanımayan hâkim, taltif edilircesine Yargıtay Üyesi yapılabiliyor. Geçen hafta bir gazetede Kayseri’de Boydakların FETÖ ile ilişkileri sebebiyle el konulan şirketlerine Kayyum yapılan kişinin, şirketi nasıl soyduğu yazıldı. Bu kişinin adı da açıkça yazılarak yönetimindeki şirketin 360 milyon lirasını kendi şirketinin İsviçre’deki hesabına aktardığı, başka usulsüz harcamalar da yaptığı ifade edildi. Böylesine ağır bir suçlamaya karşı Kayyum’un onurlu her insan gibi yargıya başvurup gazeteciden şikâyetçi olması gerekiyordu. Ama günler geçmesine rağmen ne bu kişinin kendini aklama yönünde bir girişimi oldu ne görevi kamunun haklarını korumak, yasaları ihlal edenlerle ilgili hukukun gereğini yapmak olan savcılardan bir işlem başlatıldı.

Hukuki ortam, 19. asırda bir Fransız düşünürün “Kanunlar, büyük sineklerin delip geçtiği küçüklerin takılıp kaldıkları bir örümcek ağıdır.” ifadesini doğrular hâle gelirse toplumsal düzen altüst olur. İnsanlık tarihi, adaletin olmadığı, haklının hakkının korunmadığı, hukuki güvencenin bulunmadığı toplumların trajik akıbetiyle ilgili sayısız örneklerle doludur. Hukuk devletinde, demokrasilerde siyasal görüşü ne olursa olsun her yurttaş yasalar karşısında eşittir; siyasal, dinî, mezhebî ayrımcılık yapılmaz. Düzen, “kuvvetler ayrılığı” ilkesine uygun şekilde işler. Yargı bağımsız ve tarafsızdır; yargıçlar ve savcılar coğrafi güvenceye sahip olduklarında, tayin ve terfileri belirli kurallara göre yapıldığından yasaları dış etkilerden uzak kalarak özgürce uygularlar; kamu harcamalarında denetim ve şeffaflık bulunduğundan, kaynakların nerelere harcandığını bir kişi yahut belirli bir grup değil herkes görebilir. Hedefimiz çağdaşlaşmak, gelişmekte olan ülke kategorisinden çıkarak her alanda gelişmiş ülkeler düzeyine yükselmekse bunun nasıl gerçekleşeceğinin kuralları, yöntemleri bellidir. Bunları esas almak yerine şahsi düşüncelerimize, duygularımıza göre “heterodoks” tercihler yapmaya, nehri tersine akıtmaya çalışırsak imkânlarımızı, enerjimizi boş yere tüketmekle kalırız. Gerçekçi bir durum değerlendirilmesi yapıldığında, eğitimden dış politikaya, ekonomiden hukuk ve yargıya kadar her alanda yaşanan sıkıntıların temelinde bu tarz yanlış tercihlerin olduğu görülür.

Nuri GÜRGÜR 

 

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Ya demokratik cumhuriyet ya yolsuzluk cumhuriyeti - 24 Mayıs 2023
  • İktidara Kimler Gelirse Gelsin Türk'ün Ülkü, İlke Ve Hedefleri Değişmemelidir - 17 Mayıs 2023
  • Milliyetçi seçmene sözünüz nedir? - 08 Mayıs 2023
  • Türkçülüğe Karşı Haçlı Seferi: 3 Mayıs 1944 - 03 Mayıs 2023
  • Malum sen veya sarı sendikalar - 17 Nisan 2023
  • Ters Köşe - 05 Nisan 2023
  • Oyumu kime vereceğim? - 30 Mart 2023
  • Teyitli bilgi: Masayı Akşener devirmedi! - 04 Mart 2023
  • Eğer TSK ya görev verilseydi ve 17 Ağustos depremi örneği - 09 Şubat 2023
  • Sinan Ateş'i öldüren tetikçiyi kaçırmak için Bolu'da gerçekleşen esrarengiz buluşma - 07 Şubat 2023
  • Sinan Ateş cinayetinde çözülen düğüm - 02 Şubat 2023
  • Sinan Ateş soruşturması | MHP milletvekilinin olduğu eve giden polise tayin, savcının iznine uzatma; kilit isim Çep, arandığı dönemde evindeymiş! - 27 Ocak 2023
  • Sinan Ateş cinayeti soruşturmasında neler oluyor; - 20 Ocak 2023
  • Suikast şeması - 12 Ocak 2023
  • Sinan Ateş'in şahadeti... - 03 Ocak 2023
  • Vefalı Türk Ve Örnek Müslüman Mehmet Akif - 30 Aralık 2022
  • Vaktiyle bir atsız varmış… Var olsun ! - 11 Aralık 2022
  • İyilik böyle mi emredilecekti? - 10 Aralık 2022
  • Amasra'daki maden ocağında yaşanan facianın düşündürdükleri - 05 Kasım 2022
  • Bürokrasideki çürüme - 15 Ekim 2022
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 9
ilan.gov.tr
Gazete arşivi için üye girişi yapmanız gerekmektedir.
Köşe Yazarları
Öğretmenler Yeni Milli Eğitim Bakanını Tarif Etti
Kadriye Demirel (Eğitimci, Eğitim koçu)
Öğretmenler Yeni Milli Eğitim Bakanını Tarif Etti
Yaşar YENİÇERİOĞLU Meb Emk.Şb.Md.TES Eski Gnl Skr.
Yaşar YENİÇERİOĞLU Meb Emk.Şb.Md.TES Eski Gnl Skr.
Matüridî Dönemi Mezhepleri
Yüce Türk Milletine Çağrı!..
Mehmet Karataş Ülkü-Bir Eski Gn.Bşk
Yüce Türk Milletine Çağrı!..
Remzi ÖZMEN Kamu-Sen İst Başkanı
Remzi ÖZMEN Kamu-Sen İst Başkanı
Sendikal Mücadelede 2022-2023 yılı
Ah Güllerim Ah
Namık Özer ERDOĞAN Atatürk Eğ.En.Eski Md.
Ah Güllerim Ah
Serdar Gündüz Şb. Müd. Liyakat-Sen Genel Seketeri
Serdar Gündüz Şb. Müd. Liyakat-Sen Genel Seketeri
Eğitim Yönetiminde İş Akış Şemalarının Kullanımı
Sedat DEĞER
Sedat DEĞER
9 Soruda Öğretmenlerin Zorunlu Hizmetten Sayılacak Süreleri
En çok canımı acıtan nedir bilir misiniz?
Mehmet ARSLAN Eğitim Yönetimi Ve Planlama uzmanı
En çok canımı acıtan nedir bilir misiniz?
 İlham Aliyev'in tebrik mektubu
İhtiyar Abdal Karabağ Gazisi subay
İlham Aliyev'in tebrik mektubu
Fas Gezimizden Şafşavan ve Fes...
Canan ÖZDEMİR Uzman Sosyolog
Fas Gezimizden Şafşavan ve Fes...
Ya demokratik cumhuriyet ya yolsuzluk cumhuriyeti
Misafir Yazılar
Ya demokratik cumhuriyet ya yolsuzluk cumhuriyeti
Dördüncü ve en büyük tehlikeye dikkat!
Orhan KILIÇOĞLU
Dördüncü ve en büyük tehlikeye dikkat!
Türk Milliyetçiliği Yükselen Değerdir
Av.Faruk Ülker Ümraniye Türk Ocağı Eski Bşk
Türk Milliyetçiliği Yükselen Değerdir
Dr.Sakin ÖNER
"Türk" Ve "Atatürk" Süz Türkiye İsteniyor
Türkçülük
Ali Kemal Gül
Türkçülük
14 Mayıs seçiminin mesajı: Cumhuriyet'in ikinci yüzyılını da Türk milliyetçileri inşa edecektir
Türk Ocakları'ndan
14 Mayıs seçiminin mesajı: Cumhuriyet'in ikinci yüzyılını da Türk milliyetçileri inşa edecektir
Deprem İstanbul Atatürk Eğitimin yiğit ülkücüsü Halit Dalar'ı bizden aldı.
Şerife Güven
Deprem İstanbul Atatürk Eğitimin yiğit ülkücüsü Halit Dalar'ı bizden aldı.
O Bahar Gelecek
Av.Alev SEZEN M.A. Adli Bilimler Uzmanı
O Bahar Gelecek
Çok Okunan Haberler
İlk ve ortaöğretim bursluluk sınavları başvuruları alınmaya başladı
İlk ve ortaöğretim bursluluk sınavları başvuruları alınmaya başladı
Babadan dededen miras kalan evi olanlar dikkat!
Babadan dededen miras kalan evi olanlar dikkat!
PKK ile iş birliği yapan kim: iktidar mı muhalefet mi?
PKK ile iş birliği yapan kim: iktidar mı muhalefet mi?
Ana Sayfa
GÜNDEM
KAMU
SENDİKA
DÜNYA
EKONOMİ
SİYASET
MEVZUAT
TÜRK DÜNYASI
EĞİTİM
MEMURLAR
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • EKONOMİ
  • KAMU
  • MEMURLAR
  • MEVZUAT
  • SENDİKA
  • TÜRK DÜNYASI
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri
sanalbasin.com üyesidir

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim