Milli Şehidimiz KEMAL BEY
Boğazlıyan Kaymakamı
1 Mart 1884 ( Beyrut, ) 10 Nisan 1919 ( İstanbul )
Yaşına bakıyorum, yolun yarısı değil, yolun tamamı...
Artvin'de Kemal Beyi yazarsanız, havanın da büyük bir yasta olduğunu görürsünüz. Bu günkü yağmur da Kemal Bey'e gözyaşı olsun. İçim buruk bir şekilde bu kahramanımızı hep birlikte anmak istiyorum.
1919'a götüreyim sizleri... O günler, idam cezasının yabancı ülkelere yaranmak için verildiği günlerdir. Bekirağa Bölüğünde tutuklu bulunan Kemal Bey ve arkadaşları, ya Malta'ya sürgüne gönderilecekler ya da düzmece mahkemeler tarafından idama mahküm edilecek ve hemen idam edileceklerdir. Kemal Bey, bu kurbanlardan biridir. İngilizler'e; ' O'nu Malta'ya götürmeyin idam edeceğiz ' diyerek yargılamadan idam kararı çok önceden verilmiştir.
Mustafa Nazım Paşa'nın başkanlığındaki Harp Divanı'nda yargılandı ve ölüme mahküm edildi. Bütünüyle Ermeni üyelerden oluşan bu düzmece mahkemenin hiçbir inandırıcılığı olmayan kararı, Şeyhülislam'ın fetva vermesi üzerine, Padişah Vahidettin tarfından da onaylandı ve Kaymakam Kemal Bey, 10 Nisan 1919 günü saat 17. 20'de İngiliz ve Fransız askerlerinin ablukaya aldıkları Beyazıt Meydanı'nda halkın gözü önünde idam edildi.
Suçu, Ermeni soykırmında, soykırıma sebebiyet vermek. Mahkeme esnasında, bütün yalancı şahitler Ermeni'dir. Bu aşağılıklar, gazete ilanıyla temin edilmiş, şahitliklerini varın siz tasavvur edin...
Halk, hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Meydan tam bir matem havasına bürünmüştü. Aslında halk idamı önlemeliydi. Manzarayı küçük köşkün penceresinden seyreden Said Molla'nın ( Adliye Müsteşarı ve İngiliz Muhipler Cemiyeti'nin başkanı, ) cellatlara emri, Kemal Bey'in sözlerini bastırıyordu.'' Söyletmeyin bu alçak herifi, hemen asın bu köpeği, ne duruyorsunuz it oğlu itler."
Kemal Bey, bu mazlum Türk evladı, iskemlenin üzerinden kendini boşluğa bırakmadan, birkaç kelime daha söylemek imkanı buluyordu:
" Borcum var, servetim yok, üç çocuğumu millet uğruna yetim bırakıyorum. Yaşasın Millet."
Vasiyeti doğrultusunda Kadıköy Kuşdili mezarlığına gömülmüştür.
TBMM, 14 Ekim 1922'de çıkardığı özel kanunla kendisini " MİLLİ ŞEHİT " kabul etti.
Mustafa Kemal Atatürk'ün isteği ile, çocuklarına ömür boyu maaş bağlanmış ve 1926 yılında çıkarılan özel kanunla ailesine tehcirle sürülmüş Ermeniler'e ait el konulan mülkten iki daire tahsis edilmiştir.
Kemal Bey'in kabri, Mülkiyeliler Birliği tarafından yaptırıldı. Anıt Mezar denildi. 15 Aralıķ 1973 günü mezar sade bir törenle açıldı.
Öncelikle, Milli Şehidimiz Kemal Bey'e ve O'nun şahsında bütün şehitlerimize Tanrı'dan rahmet diliyorum.
Tarihi, tarihe sığmayan Kahramanlarla dolu olan bu millet ecdadını tanıdıkça kabuğunu kıracak ve onlara layık olacaktır.
Son sözüm, çok sevdiğim bu veciz ifade olsun. " Kendini anlatana değil, Tarihin anlattığına Lider denir. "
10 Nisan 2021- Artvin
Hüseyin KURT
Tarihçi
Kaynak: Milli Şehit Kemal Bey ( Altan Deliorman. )