Bir zamanlar MHP;
Türk milleti için Nuh’un gemisi,
Her ülkücüye sımsıcak bir baba ocağıydı.
Ya şimdi?
Şimdi baykuş yuvası, kol gezmede haramiler.
Kartal bakışlı yiğitler kovulmuş, kargalar muteber.
Bir zamanlar MHP Türk milleti için;
Son barınak,
Son sığınak
Ve son limandı.
Ya şimdi?
Ülkücü davayı tasfiye üssü.
Ülkücü genetiği sistem adına hormonlama laboratuvarı.
Bir zamanlar MHP Türk milletinin;
Son kurtuluş ümidi,
Son kurtuluş reçetesi,
Son kurtuluş çaresi,
Ve son namus kalesiydi.
Ya şimdi?
Şimdi sarayın bahçesinde ikbâl taklaları atmakla meşgul bir şaşkın yığın.
Türk milletinin bu namus kalesinde Bilgelik taslayanların ve de yamağı olan Balgat şövalyelerinin bir an önce bu kaleden kovulmaları şarttır.
Türk milletinin vatanı, devleti ve tüm mukaddeslerinin uğrunda 5000 şehidi olan ülkücülere her türlü hakareti yapan, hatta dinsizlikle, hayvan olmakla itham eden AKP'nin yamaklığına soyunanlarla birlikte olup, bu yamakların ihanetlerinde keramet arayanlar asla ülkücü olamazlar.
ÇALINAN MHP!
Uğrunda bir ömür çile çektik,
Kâh öldük, kâh dirildik,
Aç susuz kaldık, çiğnendik,
Genç fidanları toprağa verdik,
Tekme yedik, cop yedik aldırmadık.
BİZ NE İSTEDİK;
Yeter ki MHP'miz yaşasın,
Bir an önce başa geçsin baş olsun.
Kara ve kızıl emperyalizm kovulsun.
Türk'ün kara tâlihi değişip yüzü gülsün istedik!
Ülkü ocaklarında emperyalistlere inat naramızı attık;
Ne ABD,
Ne Rusya,
Ne Çin.
Her şey Türk tarafından, Türk'e göre, Türk için...
Bu güzel naramız;
Önce 12 Eylül zulmünün cellâtlarınca,
Ve sonra Bahçeli ve Balgat ekibince susturuldu!
Bazı menfaatperest, siyâsi ikbâl kovalayan arkadaşlarımın şu an bu yazımı okuduklarını biliyorum. Korka korka okurlar ve birisi adımızı Orhan Kılıçoğlu'nun sayfasında görür diye asla ne beğenirler, ne iki kelimelik bir yorum yazarlar. Vatan- Devlet elden giderken bunlar hâlâ ikbâl peşindeler!
Bunların, mezar açıp ölünün altın dişlerini çalan hırsızlardan farkları yoktur. Çünkü giden Türk'ün namusu, dini ve devletidir!