Dili, dini, örfü adeti aynı olan, bir bayrağı, bir vatanı olan topluluğa millet denir. Milletler aynı zamanda milli şuurla ayakta kalırlar. Tarih şuuru dediğimiz geçmiş, milletler için çok önemlidir.
Geleceğe bakabilmek, karar vermek, ümit bağlamak için maziye bakmak lazımdır. Bu bütün milletler için geçerlidir.Türk Milleti milletler ailesi içinde en şerefli millettir.Dünya tarihi Türk Milletiyle başlar. Batılı bir tarihçi: “Türkleri tarihten çıkartın geriye birey kalmaz” der.
Türk Milleti 16 imparatorluk kurmuştur. Atsız Ataya göre bu milletin yıkılmadan sülalenin devamıdır.Ama her kurulan devlet Dünya medeniyetine pek çok değerler katmıştır.
Türkler atı evcilleştiren, tekerleği yapan, ziraatı önem veren, sulama kanalları yapan, madenleri işleyen, altından elbise yapan teknolojiye sahip, tıp alanında hayli ilerleyen İbni Sina gibi bir dâhiyi yetiştiren bir millettir.
Devletine bağlı, vatanına aşık, askerliği doğuştan seven kahramanlığı dillere destan bir millettir. Yani Türk olarak yaratılmak, Rabbimin bizlere bahşettiği en büyük değerdir, mutluluktur.
Ülkücü, Türk Yaratılmışlığından gurur, duyar. Türk kızı, dünyalara değişmem şu öksüz Türklüğümü, diye bu gururu ifade eder…Millete bağlılık, sevgi bir fedakarlık duygusu oluşturur.Bu duygudur ki millete hizmeti ön planda tutar. Milleti için yapamayacağı fedakarlık yoktur..
Ülkücü ise milli menfaati kendi menfaatinden önde tutan kişiliktir.Bu değerler doğrultusunda yetişmiştir...”Yol kardeşliği döl kardeşliğinden evladır” der.
80 öncesi ülküdaşlığımız candan öte canımızı birbirimize emanet ettiğimiz ülküdaşlarımızdı.Arkadaşlarımız kucaklarımızda şahadet şerbetini içerken biz niye yaşıyoruz, biz ölseydik diyecek kadar yürek yangınıyla dağlanırdı yüreklerimiz.
Yaşımız 60 oldu, arkadaşlarımızla görüştüğümüzde aynı duyguları hisseder, birbirimize aynen sarılır, gözümüzden maziye dönük iki damla gözyaşı döküyoruz..
Bizden başkası bizi kesinlikle anlayamaz, evlatlarımızda buna, dahildir…Çünkü zamanımızda arkadaşlıklar menfaat üzerine kurulduğu için.Fakat günümüzde hadiselere, olaylara verilen demeçlere bakıp, geçmişle karşılaştırdığımızda ülkücülerin üzerinde bir oyun kurulduğunu hisseder ve anlarsınız.
Türk gençliğini emperyalist güçler hep bölmek istemişlerdir.Sağcı, solcu, ilerici, gerici, vs. Şimdi milli direnç gösteren "çaşıtı" göz bebeğinden tanıyan ülkücülerin üzerinde büyük oyunlar kuruluyor.kurulmakla kalmıyor ve kurulan oyun devreye sokulmuş gibi görünüyor…
Ülkücüler bu milletin milli refleksidir. Savaşan, direnen gücüdür. Emperyalist güçler bu tip fikir sistemini istemez. Ve bu samimi gücü topluma öcü gibi gösterirler. Ellerindeki her türlü haber kanalını kullanarak bertaraf etmeye çalışırlar. Gurupların içine kendi adamlarını veya kiralık adamlarını sokarlar. Hiç yapamasalar kendi arkadaşlarını menfaat karşılığı ele geçirip, birliği, dirliği bozarlar.Zamanımızda olduğu gibi...
Düşmanımızın taşı değil, dostumuzun gülü bizi yaralar hale gelmiştir. Arkadaşlar aklımızı başımızı toplama zamanı, davamızın ana çizgilerini hatırlama zamanı, dostu, düşmandan iyi ayırma zamanı gelmiştir artık.Şimdi pirinçimizin içindeki beyaz taşları görme zaman gelmiştir.Hangi siyasi partide olursak olalım, liderlerin değil, davanın adamı olalım. Zulmün, adaletsizliğin, hukuksuzluğun, insan haklarının savunucusu olalım. Davamız, Türk İslam ülküsüdür. Bunun savunucusu olalım. Davamızı yaşayalım. Hizmet Türk Milletine olmalıdır.
Örnek mazimiz, tarihimizdir…Aklın yolu birdir. Hiçbir arkadaşımız kaybedilmeyecek kadar kıymetlidir.Kin bizden uzak olmalı…Koca Yunus ne demiş,
"Biz gelmedik kavga için
Bizim işimiz sevgi için
Hakkın evi gönüllerdir,
Gönüller yapmaya geldik" der,
Yaratılmışı Yaratandan ötürü sevmeliyiz…Ülkücünün velisi de, delisi de çoktur. Bu bizim hem zaafımız hem de üstünlüğümüzdür.Delisi de velisi de baş tacımızdır.Artık kucaklaşma zamanıdır. Bir ayağımız çukurda, genç arkadaşlara, evlatlarımıza akıl ve nasihat edelim. Dolmuşa binmesinler, indirmeyelim...Düşman bellidir.Dostlarımızı düşman gibi görmeyelim, gördürmeyelim…
Gelecek güzel günlerin, ışıklı günlerin taşlarını yine ülkücüler, döşeyecektir... UNUTMAYALIM.