Tüm yollar sonunda gelinen yere çıkar. Hani meşhur bir ata sözümüz olan "Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanı" dedikleri misali. Bizimde yürüdüğümüz tüm yolların çıkışını yaptığımız aynı yere çıkmasıdır. Sabah evden işe gitmek için çıksak, akşam döneceğimiz yer evimizdir. Dünya turuna çıkıp aynı istikamette döneceğimiz nokta yine çıkış noktamızdır. Bahçeye, bağa hülasa yabana gitsek geri dönüşümüzde ulaşacağımız yer yine evimizdir. Karantinaya alınsak, hapse atılsak çıkışta döneceğimiz yuva ailemizin olduğu yerdir. Okula gitsek, hastaneye yatsak çıkışta döneceğimiz yer aynı yerdir. Kızıp evi terk etsek de, çarşıyı pazarı dolaşıp alış veriş etsek de dönüşümüz yine o çıkış yaptığımız yeredir. Yol yürüyüp koşsak da, tökezleyip düşsek de dinlenip mutlu olacağımız mekan ilk adımımızı attığımız mekandır. Askere gidip terhis olsak, harplere katılıp gazi olsak veya şehit düşsek de da sonuçta dönüş geldiğimiz yerdir. Hülasa gidiş nereye olursa olsun dönüş ilk çıkış yapılan yeredir.
Yaşam bu, gerçekler hiç bir zaman yadsınamaz. Eğer gidişim dönüşsüz bir daha dönüşü yok diyorsanız o sözde gerçek değil, bu sözün anlamı da son kez gitmemiz gereken yer olan mekanadır dönüşümüz. O dönüş yaptığımız yer ki, sağlığımızda bir çok sırlarımızı saklayan, acılarımızı ve sevinçlerimizi paylaştığımız yerdir. Karnımızı doyurup istirahat ettiğimiz, uyuyup dinlenerek yorgunluklarımızı attığımız evimizdir. Nereye giderseniz gidiniz, gittiğiniz yer ne kadar şatafatlı olursa olsun ve en güzel besleyici şeyler yeseniz de kendi evinizdeki rahatlık ve huzuru bulamayacağınız için dönüş evinizedir. Gideceğimiz yerlerin görünümü yaşantısı belki ilk etapta bize cazip görülse de ancak belli bir zaman sonra cazibesini kaybedip geldiğiniz yerin hasreti burnunuzda tütmeye başlar ve geri dönebilmek için can atar gün sayarız. Ata sözümüz ne diyor "Bülbülü altın kafese koymuşlarda ille de gül dalı demiş." Zorunluluktan dönemediğiniz zamanlarda olsa bile doğup büyüyerek yaşadığın evin gündüz hayallerinde gece rüyalarından çıkmayıp hep ah çekerek yaşarsın.
Mademki dönüş başlanılan yere ise neden olduğumuz yerden ayrılırız diye düşünenler çıkabilir. Yaşamında belli kuralları olduğu, yaşanırken bu kurallara uyularak yerine getirilmesinin gerekliliği de unutulmamalıdır. Gideceksin, dolanacaksın, turlayacaksın ve farklı yerler göreceksin ama gerisin geri mutlak döneceksin. Ancak bu gidiş ve turlamalarda da dikkat etmen gereken bir hayli kuralın olduğunu unutmayacaksın. Eğer yaptıklarını kuralsız, amaçsız ve çirkinliklerle dolu yaparsan geriye dönüş yolunda seni bekleyen zorlukların olduğunu ve dönüşte istirahat yerine yaptıklarının hesabını vermek adına daha da çok acı hissedeceğini de bilmelisin. Hiç bir ayrılığın ve geri dönüşün anlamsız olduğunu düşünmeden hareket etmeyi bilenler ancak muradına erenlerdir. Anlamsız olduğunu düşünene ve yaptıklarını amaçsızca yapanlar boşa zaman harcadığı gibi amaçlarına ulaşamadığı, boşuna yorulmak ve ömrü boşuna geçirmekten başka bir iş yapmış olmazlar. Öyleyse bulunduğumuz yerden yola niçin çıktığımızı, çıkışta neler yapacağımızı dönüşü neden yaptığımızın hesabını iyi yapıp sorulduğunda rahat hesap verebilmeliyiz.
Gelinen yere dönüş olduğuna göre, insanoğlu yürüdüğü yola neden çakır dikenleri atıp yürüyenin ayaklarının parçalanmasından zevk alır ki. Bilmez mi o yolu kendiside yürüyecek, parçalanan ayakların içinde kendi ayakları da olacak, ayakları olmasa bile yürekleri olacaktır. birde o yola atılanları ve kurulan tuzakları temizleyerek gidenler var ki, onlarda yaptıkları bu güzelliğin karşılığını her iki cihanda da görenler olacaktır. Ne bu dünyada tırnaklarına taş değecek ne de gerçek dünyada yaptıklarından dolayı cezalandırılmayıp aksine ödüllendirileceklerinden dolayı mutlu olacaklardır. Öyleyse; her insanın yapacağı gittiği yolu tüm olumsuzluklardan istisnai tutarak güzellikler sergileyip güzelliklerle karşılanmak olmalıdır. Gitti yoldan geri dönüşte tertemiz mis gibi dönerek geldiği yeri gül bahçesine çevirmek varken, pislik içinde dönerek ortalığı çöplüğe dönüştürerek kendini ve çevresine zarar vermek niye olsun ki. Ey insan oğlu unutma ki, döneceğin yer yaratıldığın toprak kavuşacağın ise yaratanındır. Eğer sende biraz adap, edep ve inanç varsa emredilenleri görev kabul edip yerine getirerek kendine bir faydan olur. Yoksa kendi ettiğinin cezasını kendin çekersin.