Anasayfa
  • GÜNDEM
  • KAMU
  • SENDİKA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SİYASET
  • MEVZUAT
  • TÜRK DÜNYASI
  • EĞİTİM MEMURLAR
  • Ara
SON DAKİKA:
00:22
TÜİK araştırması çarpıcı sonucu ortaya koydu: Gençler parasızlıktan okulu bırakıyor
00:17
'Cumhurbaşkanına hakaret' iddiasıyla gözaltına alınan iki liseli serbest bırakıldı
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Türk Ocakları'ndan
  3. Galip Ağabey
13 Mart 2021 - 23:42

Galip Ağabey

13 Mart 2021 - 23:42
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Galip Ağabey
Türk Ocakları'ndan

 

(Ülkücünün Çilesini yazan ve bir ömür boyu yaşayan insan)


Galip Ağabey (Erdem), 12 Mart 1997 tarihinde ebedî âleme intikal etti. 67 yaşındaydı ama son yolculuğuna çıkmak üzereyken başında bulunan Dr. Halûk Tokuçoğlu’na “Kendimi beş yüz yıl yaşamış kadar yorgun hissediyorum.” diyecek kadar bezgindi. Kısa boylu, çok zayıf ve narin yapılı, solgun yüzlü bu insanın, fiziki görünümüne mukabil, sevgiyle şefkatle dopdolu, bütün hayatını yönlendiren, çevresiyle ilişkilerine hükmeden kocaman bir yüreği vardı. Burada şahsı adına bir ihtirasın, dünyevi bir hevesin ve emelin yer almamış olması, belki de en önemli zaafıydı. Bundan dolayı üstün zekâsını; bilgi, kültür ve birikimini; etkili dilini ve kaleminin gücünü kendi hesabına kullanmayı ömrü boyunca hiç düşünmedi. Daima verici oldu; başkaları için düşünüp çalışmaktan, yardım etmekten dolayı kendine ayıracak vakti olmadı.
Yüreğinin özel bir köşesini, daha erken yaşta kapıldığı Türklük aşkına, millet sevgisine ayırmıştı. Dünyaya ve insanlara bakışında kırmızı bir çizgisi vardı: Kendisini Türk milliyetçisi sayan, böylelikle milletimize hizmet etme durumunda olan herkes onun dostuydu. Bazı konularda farklı düşünseler hatta kendisi aleyhinde olsalar bile tavrı değişmezdi. Yazılarının hiçbirinde, hiçbir milliyetçi için olumsuz eleştiri cümlesi yoktur; konuşma ve sohbetlerinde de kimse hakkında dedikodu yaptığı görülmemiştir.
“60’lılar” olarak tanımladığımız, benim neslimin ve sonraki 60’lı ve 70’li milliyetçi iki neslin fikir ve kültür bakımından yetişmesinde, insani ve ahlaki özelliklerinin gelişmesinde, belli bir yaşayış üslubu kazanmasında çok büyük payı vardır. Bu tesirini teorik anlatımlarla, uzun konuşmalarla değil; kendi yaşama ve davranış biçimiyle, ilişkilerindeki samimiyetiyle, sesiz sedasız fedakârlığıyla yapardı. Yaşıtları ve bizler gibi kendisinden daha küçük yaştakiler için yerine göre bazen arkadaş, bazen ağabeydi; ama her şeyden önce güvenilir ve vefalı bir dosttu. Milliyetçi camia, onun ruhi ve ahlaki yapısını, insani özelliklerini ve niteliklerini 12 Eylül Darbesi sonucunda yaşanan kıyamet ortamında yakından gördü. Bu, ilk bakışta her an yıkılacak gibi duran, zayıf yapılı insan, çok kalabalık bir heyetin bile altından kalkamayacağı boyuttaki maddi, manevi ve insani yükleri altı-yedi yıl boyunca hiç şikâyet etmeden, usanıp hız kesmeden omuzlarında taşıdı. Mamak Davaları sürecinin eziyetini, meşakkatini, maddi ve manevi zorluklarını, en iyi bu süreci cezaevinde yaşayan sanıklar, aileleri ve çocukları bilir; bir de Galip Ağabey ve kendisinin “akıl dükkânı” adını verdiği ve içinde olduğu avukat bürosunun çalışanları ve yardımcıları…
Cezaevinde insanlık dışı işkencelere, eziyetlere, koğuşlarda her şeylerini paylaşarak, kader birliği yaparak direnen, zalimlere baş eğmeyen ülkücülerin çoğu, değişik tarihlerde tahliye edildiler. 1987’de davaların bitmesinden sonra herkes, artık kendi hayatını yaşamaya başladı. Siyasete girenler, ticarete başlayanlar, kamuda ve üniversitelerde görev alanlar oldu. Hayatın bu doğal seyri içerisinde ilişkilerin görünümü ve daha önemlisi yapısı hızla değişmeye başladı. Sadece farklı şehirlere gidenler değil, aynı şehirdekiler bile özellikle siyasi gruplaşmalar sonucu birbirlerinden uzaklaştılar; hatta koptular. Galip Ağabey, bu dağınıklığı yakından görüyor; yüreği sızlıyordu. Çok hassas bir yapısı vardı; üzüntülerini anlatarak başkalarını da üzmek istemez, duygularını kendine saklardı. Onun nazarında dostluk ve dostluklar son derece önemliydi. Mezar taşında yazılı olan “En büyük eksiğimiz, birbirimizi yeterince sevmeyi hâlâ öğrenememiş olmamızdır.” cümlesi ve bazı yazılarının konusu olan “ülkücünün çilesi”, 67 yıllık ömrünün özeti sayılabilir.
Davaların bitmesinden sonra çevresi giderek boşalmaya başlamıştı; belli sayıdaki dostlarıyla yetiniyordu. Galip Ağabey, ne 12 Eylül’den sonraki olağanüstü çabalarını ne de ondan önce kırk yıldan fazla Türk milliyetçiliğine yaptığı hizmetleri, bir karşılık beklediği için değil, sadece inandığı değerlerin gereği gördüğü için yapmıştı. Dünyayı, maddi yönleriyle çok erken boşlamıştı ama milliyetçilerin, özellikle üzerlerine titrediği ülkücü gençlerin arasındaki gruplaşmalara, hissi kopukluklara, kırgınlıklara engel olamamak, etkisiz kalmak onu çok üzüyor; çaresiz kalıyor, içine kapanıyordu. Bundan dolayı yapılan konferans davetlerini, “Konuşma ve yazma orucundayım.” diyerek geri çeviriyordu.
1993 yılında bir gün, Türk Ocağı Ankara Şubesinde, “Türk Milliyetçiliğinin Meseleleri” konulu bir konuşma yapacağı duyuldu. Salon doluydu, herkes uzunca süre sustuktan sonra neler anlatacak diye merakla bekliyordu. Kürsüye çıktı, kısa bir selamlama cümlesinden sonra “Arkadaşlar!” diye başladı ve “Türk milliyetçiliğinin en büyük meselesi, Türk milliyetçileridir!” diyerek kürsüden ayrıldı. O gün salonda bulunanlar ve bu konuşmayı duyanlar, tek cümlelik hüzün dolu bu anlamlı (ironik) konferansı epeyce konuşup tartıştılar. Ama Galip Ağabey’in değerlendirmesinin haksız olduğunu söyleyen çıkmadı. Daha da önemlisi, bu meselenin öznesi durumundaki milliyetçi kesimde aynı duyguyu yaşamak, nefsiyle hesaplaşmak, kendini sorgulamak gibi eğilimler gelişip alışkanlık hâline gelmedi. Galip Ağabey, tekrar aramıza dönse ve aynı konuda konuşması istense eminim “Eklenecek bir şey görmüyorum!” diyerek kürsüden ayrılırdı.
Ağabey’imi bir kere daha her geçen gün artan özlemle, hürmetle, muhabbetle ve rahmetle anıyorum. Ruhu şâd olsun!

Nuri GÜRGÜR
Türk Ocakları Eski Genel Başkanı

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Sığınmacılar ve düzensiz göçmenler - 13 Mayıs 2022
  • Millî Mücadele'nin Gazi Meclis'i 102'nci Yaşında - 25 Nisan 2022
  • Rusya'nın Ukrayna'yı işgal girişimi ve düşündürdükleri - 16 Mart 2022
  • Sadi Somuncuoğlu — gök kubbede hoş bir seda bırakarak Hakk'a yürüdü - 03 Mart 2022
  • Kazakistan olaylarının ardından - 01 Şubat 2022
  • 2022'ye girerken Türkiye - 07 Ocak 2022
  • TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI - 07 Aralık 2021
  • 98. Yılında cumhuriyetimiz - 29 Ekim 2021
  • Nevzat Kösoğlu: mümin bir mütefekkir, örnek bir ülkücü - 15 Ekim 2021
  • Türkiye büyüktür ama biz hakkını veriyor muyuz? - 04 Ağustos 2021
  • Prof. Dr. Orhan Düzgüneş'i rahmetle anıyoruz - 05 Temmuz 2021
  • Sayısal çağın meydan okuması karşısında millî kültür ve millî kimlik - 07 Haziran 2021
  • BİR HÜZÜNLÜ RAMAZAN VE BAYRAM DAHA GERİDE KALDI - 21 Mayıs 2021
  • Milli Hakimiyet - 02 Mayıs 2021
  • 2020'lerde Dünya, Bölgemiz ve Türkiye - 12 Nisan 2021
  • MHP ve Ülkücü Kuruluşlar davasında yargılananlardan biri daha Hakk'a yürüdü - 28 Şubat 2021
  • İdris Yamantürk Hakk'a yürüdü - 14 Şubat 2021
  • Önceliğimiz Türkiyedir - 05 Şubat 2021
  • Doğu Türkistan'da post-modern soykırım ve Türkiye-Çin Suçluların iadesi antlaşması - 03 Ocak 2021
  • Batı Dünyası ile ilişkilerimiz - 20 Aralık 2020
  • 1
  • 2
  • 3
Köşe Yazarları
İşte Halep, işte arşın!
Kadriye Demirel( Eğitimci, Eğitim koçu)
İşte Halep, işte arşın!
Sedat DEĞER
Sedat DEĞER
Öğretmenler doğum sonrası 24 aylık ücretsiz iznini parça parça kullanabilir
Yakup Sözen
Yakup Sözen
Zararlı alışkanlıklar
Yaşar YENİÇERİOĞLU Meb Emk.Şb.Md.TES Eski Gnl Skr.
Yaşar YENİÇERİOĞLU Meb Emk.Şb.Md.TES Eski Gnl Skr.
Dini Bazı Tespitler-2
 Çin, her zamanki gibi zoru görünce boyun eğdi
Mehmet Yazar SBF Eski Eğ. Göv. Talim Terbiye Eski Müşaviri
Çin, her zamanki gibi zoru görünce boyun eğdi
İkinci Dünya Savaşında Azerbaycan
İhtiyar Abdal Karabağ Gazisi subay
İkinci Dünya Savaşında Azerbaycan
Öyle bir yer ki
Namık Özer ERDOĞAN Atatürk Eğ.En.Eski Md.
Öyle bir yer ki
Kendin olmak, kendini bilmektir
Av.Faruk Ülker Ümraniye Türk Ocağı Eski Bşk
Kendin olmak, kendini bilmektir
Garo Efendi Garo Efendi!
Misafir Yazılar
Garo Efendi Garo Efendi!
Aziz İstanbul (4)
Canan ÖZDEMİR Uzman Sosyolog
Aziz İstanbul (4)
Yaşlı çınarın altında can çekişen Türk!
Orhan KILIÇOĞLU
Yaşlı çınarın altında can çekişen Türk!
Proje okulları proje midir?
Remzi ÖZMEN Kamu-Sen İst Başkanı
Proje okulları proje midir?
Bensiz olan her şey yanlıştır!
Mehmet ARSLAN Eğitim Yönetimi Ve Planlama uzmanı
Bensiz olan her şey yanlıştır!
 Şair-İ Azam Abdülhak Hamit Tarhan'da vatan ve millet sevgisi
Dr.Sakin ÖNER
Şair-İ Azam Abdülhak Hamit Tarhan'da vatan ve millet sevgisi
Hepimiz başka yerlerden kalkıp geldik ne demek?
Şevket Sezer
Hepimiz başka yerlerden kalkıp geldik ne demek?
Gidenlere hak vermiyorum
Şerife Güven
Gidenlere hak vermiyorum
Sırtlanların yoluna kurulu çadır
Ali Kemal Gül
Sırtlanların yoluna kurulu çadır
Sığınmacılar ve düzensiz göçmenler
Türk Ocakları'ndan
Sığınmacılar ve düzensiz göçmenler
Devlet neden yıkılır?..
Mehmet Karataş Ülkü-Bir Eski Gn.Bşk
Devlet neden yıkılır?..
Çok Okunan Haberler
Gelinler gülsün diye…
Gelinler gülsün diye…
 Serdar GÜNDÜZ: Çanlar 'Anadolu'daki Türk varlığı' için çalıyor
Serdar GÜNDÜZ: Çanlar 'Anadolu'daki Türk varlığı' için çalıyor...
Türk Eğitim-Sen: Proje Okulları, Yandaş Yönetici Atama Projesine Dönüşmüştür.
Türk Eğitim-Sen: Proje Okulları, Yandaş Yönetici Atama Projesine...
Ana Sayfa
GÜNDEM
KAMU
SENDİKA
DÜNYA
EKONOMİ
SİYASET
MEVZUAT
TÜRK DÜNYASI
EĞİTİM
MEMURLAR
Foto Galeri
Video Galeri
Köşe Yazarları
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • EKONOMİ
  • KAMU
  • MEMURLAR
  • MEVZUAT
  • SENDİKA
  • TÜRK DÜNYASI
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri
sanalbasin.com üyesidir

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim