İsrail Emperyal güçlerin direksiyonunda yönlendirici gücüyle üzerinde yaşadığımız cennet vatanımıza göz diken, darbelerle, ekonomik krizlerle, terörle, savaş tehdidiyle topraklarımızı ve özgürlüğümüzü elimizden alıp bizi kendisine köle yapmak isteyen dost görünümlü bir düşmandır…
Her gün televizyonda gördüğün yüzü kanlar içinde kalmış, annesi babası katledilmiş çocuklar var ya işte onları bu hale getiren de bu düşmandır. Her gün okula giderken gördüğün mendil satan Suriyeli çocuk var ya işte onu da memleketinden çıkarıp, okulundan arkadaşlarından, ailesinden koparan da bu düşmandır…
Onlar tüm bu zulümleri çok güçlü oldukları için değil, her petrol kuyusunun başında kurulmuş/ kurdurulmuş yapay İslam devletlerinin haklı Müslümanlar bölünmüş, parçalanmış, kardeşlik ruhunu kaybetmiş olduğu için yapabiliyorlar. İslam ülkeleri ne zaman milletleşir, bilinçlenir birleşip, ayağa kalkarsak bu zulümler de o zaman biter.
Bu hain terörist devletin her dönemde uyguladığı en önemli planı şudur. Müslümanları aç bırakacaksın, işsiz bırakacaksın, borca esir edeceksin, dininden uzaklaştırıp ahlaksızlaştıracaksın, böleceksin, parçalayacaksın, sonra o parçaları birbiriyle savaştırıp yumuşak lokma haline getirip yutacaksın…( Büyük Ortadoğo Projesi)
Bu düşman Müslümanların parasını faiz aracılığı ile petrolünü ve madenlerini ise işbirlikçi yöneticiler aracılığı ile sömürüp aç ve işsiz bırakmaktadır. Müslümanları dünyevileştirerek daha lüks bir yaşam peşinde borca esir etmektedir…
Televizyonlar, diziler ve internet aracılığı ile dininden uzaklaştırıp ahlaksızlaştırmaktadır. İslam dünyasındaki İş birlikçi yöneticiler ve şuursuz din adamları aracılığı ile bölüp parçalayıp birbirine düşman etmektedir…
Müslümanları İslam’ın öncelikli meseleleri ile değil, mezhepçilikle, ırkçılıkla, suni tartışmalar ve gündemlerle uğraştırıp asıl hedef ve ideallerinden uzaklaştırmaktadır…
Dün de olduğu gibi bugün biz bu suni tartışmalarla uğraşırken bu düşman, Halifemiz Hz. Ömer’in (r.a) ve deden Selahaddin’in emaneti Kudüs’ümüzü Siyonist İsrail’in başkenti yapmak istiyor.
Sakın ola İslam dünyasındaki İşbirlikçi yöneticilere, şuursuz din adamlarına, ekranlara, gazete manşetlerine aldanıp da Müslüman kardeşlerimizle aramızı açmayalım, oyna gelmeyelim.
Unutmayalım! Manevi kimliğimiz İslam’dır. Düşmanın Siyonizm’dir. Bilelim ki Siyonizm’den daha öncelikli bir düşman gösteren de düşmanımızdır Bütün Müslümanlar kardeşimizdir. Eğer bu hain düşman karşısında başarılı olmak istiyorsak tek çözüm Müslümanları bir araya getirip İslam Birliğini kurmaktır.
İlahiyatçı bir dostumuzun konuya ilişkin Kur’an ayetiyle yaptığı açıklama çok önemli: Kur'ân-ı-Kerim’de İsrâ suresi 4üncü ayette buyruluyor ;
Kitap'da (Tevrat'da) İsrail oğulları için hükmettik ki; ilâhî emirlere kaşı geldiğiniz için yeryüzünde 2 defa kesin bozguna uğratılacaksınız. Birinci vakit geldiğinde düşman orduları size saldırırlar, Kudüs'ü işgal edip ma'bedi yıkarlar.
1) M.Ö. -605 Babil Kralı Buhtunnasr'ın işgali, Süleyman Mabedi’nin yıkılışı ve İsrail oğullarının esir alınıp Bâbil'e sürgünleri,
2) İkincisi M.S. 70 yılında Roma Kralı Titüs tarafından tapınak dâhil Kudüs'ün harâb edilmesi,
3) Devam etmekte olan 3üncü süreç.
Hz. Muhammed s.a.s döneminden bu yana devam ediyor galiba.!?
NASIL TAMAMLANACAK SİZCE?!?!
Bu konuda Prof. Dr. Hasan Elik hocanın KUR'AN TEFSÎRİ -TEVHÎD MESAJI- başlıklı kalınca tek ciltlik çalışmasından, sayfalar: 660, 661, 3 üncü baskı, Haziran 2016, İsrâ suresi, ayetler: 4-8. Kur'an-ı Kerim Sayfa: 281-282
ZULM İLE ÂBÂD OLUNMAZ.
İsrail oğulları ilâhî emirlere karşı gelip zulüm yabalarsa 3üncü defa ve bu sefer ebediyen Kudüs'den kovulacaklardır.
Bu durum ilgili ayetlerin işaretidir. Adam gibi davranırlarsa herkes Kudüs'de huzur bulur.
Bu işi ASLA VE ASLA SİYÂSÎ'LER DEĞİL, 3 İLÂHÎ KİTÂBIN MUHATABI DİNDARLARIN, (DEVLETLER VEYA TOPLULUKLAR BAZINDA) EN TEPE'DEKİ DÎNÎ LİDERLERİ, KAFA KAFAYA VEREREK ÇÖZER. Zira ilâhî metinlerde çözümün yolları ve metotları vardır, Yeterki; siyasi liderler, dini liderlere baskı yapıp da onların gözlerinin kör olmasına sebep olmasınlar. VE GÖLGE ETMESİNLER