Şu anda eski konakların restarasyon çalışmalarına başlanmış .10 sene sonra çektiğim fotograflar hatıra kalacak gibi.300-350 yıllık Çamaşırhane'ye doğru yola çıktım.Bektaşi kültürünü yansıtıyor.İki ocak ve 4 kazan yeri var.Bektaşiler tarafindan kutsal sayılan tekkesi 12 imamı temsilen 12 dilimlidir.Kaynatılan çamaşırlar hopa denilen sopalarla dövülüyor.Restore edilen çamaşırhane şimdilerde sanat galerisi olarak kullanılıyor.Konakların bazılarında dikkat yıkılabilir ibaresi asılı.
Tarihi konakları ve çeşmeyi fotoğraflayıp ,tarihi kahvehane de Ali Bey'in çayını içip, biraz da dinlendikten sonra yapılış tarihi kesin bilinmeyen camiiyi fotoğraflamak için yan tarafa geçtim.19. yy'ın ikinci yarısında büyük bir yangın geçiren camii; 1994'te tamamen yanmış, sadece yan duvarlari kalmış .Duvarlardaki el işciliği de güzeldi.
Serginin açılışına katilmak üzere Granköye doğru yola çıktım. Minibüs 20 dakika Konarı Köyü'nde mola verdi. Bu da bana Konarı tarihi köprüsünü ve eski konaklarını fotoğraflama imkanı verdi.İnsanları, sıcak, misafirperver .Gezim boyunca hiç sorun yaşamadım.
Moladan sonra Yeni Ögretmenevi'nde biraz dinlenip Eski Çarşı'daki Cinci Hoca'nın Hanına gittik.Cinci Hüseyin Hoca'nın hamamı ve kervansarayı'da mevcut. Cinci Hoca'nın, Kösem Sultan'ın oğlu deli İbrahim'i tedavi edip, sultan olmasına da katkısı olmuş.Açılıştan sonra yemeğe gidip, dinlendik.
Sabah kahvaltıdan sonra Eski Çarşı'da şehri fotoğrafladıktan sonra Hıdırlık Tepesi'nden de fotoğrafladık.Safranbolu Müdafa-i Hukuk Cemiyeti kurucusu ve başkanı Dr Ali Yavuz Ataman 'a Orhan Gazi döneminde yaşamış şehzade Gazi Süleyman Paşa'nın kumandanlarından Hıdır Bey'e ve Hasan Paşa'ya da dua ettik. Hasan Paşa buraya kaymakamken sürgün edilmiş ve burada da vefat etmiş.Türbesi yapılmış.
Arkadaşlarla tekrar Yörük Koyü'ne gittik.Sucu Hafız Konağına gittim.Büyük dedesinin ismini alan Osman Bey,konağı gezdirdi ve bilgi verdi.Büyük dedesi İstanbul'da Hamidiye su bayiisi.Aynı zamanda Abdulhamit döneminde hafız.Padişah bilgisine, sesine hayran olup Beylerbeyi Sarayı'na alıyor.Osman Efendi, Galata Mevlevihanesi'nde de ders veriyormuş. Esyalar orjinal camlar, aynalar kristal; perdeler Beylerbeyi Sarayı'nin aynısı.Her odanın dolap kapıları Çekoslavak porseleni.
Konaktan çıkıp, Kurşun Taşı'nın bulunduğu mahalleye dogru yola çıktım.Burada Fusun Hocamla karşılaştım.Onunla beraber Kahvehaneye gittik.Kendisi 10 sene önce burda sergi açtıği icin dostlarını görmek istiyordu.Sipahioğullarının torunu Ertan Bey bize çay ikram etti. Ressam Ertan Bey ve diger Yörük Köylülerle sohbet ettik.Daha sonra yan taraftaki gözlemeci de gözlemeyle dolma yiyip, yörük ayranı içtik.Buradan da Kristal Teras'a çıkıp 80 m yüksekten manzarayı seyreyledik.
Teras'tan çıkıp Eski Çarşi'ya dogru yola çıktık. Burada ilk,durağımız Safranbolu Kent Tarihi Muzesi oldu.Eski Hükümet Konağı olan ve kaleye inşa edilen bu yapı tamamen kesme taştan yapılmış. Burada Saat Kulesi, Cephane Binası ve Cezaevi Binası mevcut.Kent ile ilgili her türlü belge, bilgi eşya mevcut.Etraflı bilgi almak isteyenler gezebilir.Eski Cezaevi Binası şimdiler de kafe olarak kullanılıyor.Eskiye dair pek bir şey kalmamış.Çıkısta oldukça sade olan Kazdağlıoglu Camii'ni fotoğrafladık.Köprülü Mehmet Paşa Camii, çok ihtişamlıydı. Kare planlı, ve üstü kubbe ile örtülmüş.Camii içinde kalem işleri, süslemeleri çok güzeldi.Avlusunda güneş saati şadırvan ve kütüphane bulunmakta.
Sabah kahvaltıdan sonra Eski Çarşı'da Eski Tabakhane,Demircilir Çarşısı arastayı gezmek üzere yola çıktım.Tarihi Cinci Hamamı'nı, çeşmeleri fotoğrafladıktan sonra Ali ve Hasan Baba turbesinde dua ettim. Sonra Arasta'ya gittim.Yemeniciler, demirciler,bakırcılar ve kalaycıları ziyaret ettim, artik unutulmaya yüz tutmuş sanatlardan sıcak soğuk demir isçiligi halen devam ediyor.
1796'da yaptırılan İzzet Paşa Camii'ni gezme istedim ancak namaz saatine kadar kapalı olduğu icin gezemedim. Son olarak Safranbolu'ya adını veren safran çiceğinden ve lokumundan söz etmeden olmaz. Dünya'nın en pahalı baharatı olma özelliği olan bitki altın kadar değerliymiş. Lokumu da çok güzel ve çeşit çeşit.Diğer lokumlardan daha az tatlı ve hafif olması güzel.Bu günlük gezimiz burada bitiyor. Umarım beğenmişsinizdir.Başka bir gezide buluşmak dileğiyle .Sevgiyle kalın.