Memur-Sen Konfederasyonu Başkanı sosyal medya hesabından; "ANAYASA MAHKEMESİ’NDEN SENDİKA ÜYELİĞİNİN KAPSAMINI GENİŞLETEN TARİHİ BİR KARAR ÇIKTI" açıklamasıyla zafer paylaşımı yapmış...
Sayın Ali Yalçın; Sendika Teşvik Primine getirilen %2 barajı örgütlenme özgürlüğüne getirilen en büyük engel değil midir?
Madem ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜ' nü bu kadar savunuyorsunuz, o halde sendika teşvik primine getirilen %2 barajı için de konfederasyon olarak dava açın.
Ve madem sendikal davaların bu kadar takipçisisiniz, ve tarihe geçecek kararlara imza atıyorsunuz, aynı tavrı %2 barajı için de gösterin.
Adınız; Sendika Teşvik Primine getirilen %2 barajının iptal edildiği, tarihi kararla tarihe geçsin.
Biz de, örgütlenme özgürlüğüne gösterdiğiniz samimiyeti görüp bu duruşunuzdan dolayı sizi tebrik edelim, alkışlayalım...
Aksi takdirde sosyal medya hesabınızdaki; "Daire Başkanları, Fakülte Dekanları, Enstitü ve Yüksek Okulların Müdürleri ve Yardımcılarını üye yapmamıza Türk Eğitim-Sen tarafından yapılan itiraz ve üye olamayacaklarına ilişkin açılan yetki tespitinin iptali davası en son Anayasa Mahkemesi’ne kadar gitmişti.
Anayasa Mahkemesi oluşturduğumuz fiili durumu doğruladı ve “Daire Başkanları, Fakülte Dekanları, Enstitü ve Yüksek Okulların Müdürleri ve Yardımcıları” üye olabilir dedi.
4688 Sayılı Yasanın 15/c-d maddelerindeki ilgili ibareleri iptal etti.
Hayırlı olsun.
Örgütlenme özgürlüğü konusunda bu tarihi bir karardır." açıklamanızdaki sendika üyeliğinin kapsamını genişletme ve örgütlenme özgürlüğünü savunma söylemleriniz inandırıcı olmayacaktır.
Bilakis mücadeleniz, sadece, kurumlarda sendikal baskı kurma ve bu baskıyı genişletme algısı yaratacaktır..
Zafer gibi duyurduğunuz bu karar sendikalılaşmanın; kurumların üst kademelerine genişletilerek, yönetici pozisyonlarının sendikal kontrol altına alınmasından, dolayı kurumlarda adalet, liyakat, eşitlik ve tarafsızlık ilkesi ile ilgili kaygıları artıracaktır.
Sayın Ali Yalçın biliyorsunuz ki yetkili sendika olarak kamu çalışanlarının sizden beklentisi, kaygılara sebep olacak, sendikal üstünlük kurma mücadelesi değil, tüm kamu çalışanlarının ekonomik ve sosyal haklarını iyileştirme mücadelesidir...
Kamu çalışanlarına, bir şeyleri hayırlamak istiyorsanız;
Kamu çalışanlarının genişletilmiş özlük haklarını hayırlayınız.
Örgütlenme özgürlüğünün önüne getirilen %2 barajının iptal edildiğini, sendika teşvik priminin genişletilerek tüm sendikaları kapsadığını hayırlayınız.
Kamu çalışanlarının enflasyona ezdirilmeyeceğini hayırlayınız.
Maaşların vergi canavarından kurtulacağını hayırlayınız.
Mülakat ucubesinin kesinkes kaldırıldığını hayırlayınız.
Kamu çalışanının görevi başında şiddete maruz kalmaması için gerekli yasal düzenlemelerin yapıldığını hayırlayınız.
Banka promosyonlarının bankaların insafına bırakılmayacağını yasal olarak güvence altına alındığını hayırlayınız.
Emeklinin ve çalışanın yoksulluk sınırı altında bir gelirle yaşamak zorunda bırakılmayacağını hayırlayınız…
Öğretmenlik mesleğini değerli kılan, emekliliği de kapsayıcı genişletilmiş, iyileştirilmiş özlük haklarıyla donanmış yeni bir Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu hayırlayınız.
Sayın Ali Yalçın, bunları hayırlayınız ki, Örgütlenme Özgürlüğü’nün hayrını görelim.