ÖMK Depremi, MEB’in ve TBMM’nin hamleleriyle eğitim camiasını 10 şiddetiyle vurdu…
Yıkımın altında kalan eğitim camiasının feryadını ne TBMM, ne MEB, ne de yetkili sendika duyuyor!
Öğretmenlerin sorunlarına çözüm üretmeyen, öğretmenlerin taleplerini karşılamayan ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU, TBMM'de kabul edildi.
Böylece eğitime, eğitim fakültelerine ve öğretmene bir darbe daha vuruldu!
Yeni ÖMK’da; Eğitim Akademilerinde Fakültesi mezunları 3 dönem, formasyonlular 4 dönem eğitim alacaklar. Bu uygulama ile Eğitim Fakültelerinin tamamı değersizleştirilerek dolaylı yoldan bypass edildi.
Eğitim Fakültesi mezunu ve halen Eğitim Fakültelerinde okumakta olan yüzbinlerce gencimizin istikbali düşünülmedi.
Eğitim Fakültelerinde görev yapan akademisyenler umursanmadı.
Bir bakıma, Eğitim Fakültelerinin üstü çizildi.
Yetkililerin yaptığı plansızlığın faturası öğretmenlere, akademisyenlere ve gençlerimize çıkartılması kabul edilemez.
Ayrıca çıkarılan yeni ÖMK'da Uzman ve Başöğretmenlik Tazminatı emeklilikte korunmuyor.
Soruyorum!
EMEKLİLİKLE SONLANAN KARİYER TAZMİNATI, HAK GASPI DEĞİL MİDİR?
HAK GASPI ANAYASAMIZA UYGUN MUDUR?
Bir diğer önemli husus!
Mağduriyetlerle tarihe geçecek bir ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU uygulamaya konurken; eğitim camiasını temsil ettiklerini iddia eden, her ay kasalarını üye aidatları ile dolduran sendika görünümlü konfor yapıları ne işe yarıyor?
Öğretmenlik Meslek Kanunu eğitim camiasının haklarını, itibarını koruyup iyileştirmek yerine yeni adaletsizlikler ve mağduriyetler doğururken; etkili ve yetkili sendikalar, herkesin malumu olan oyalama görevlerini daha ne kadar sürdürecekler?
Sosyal medyaya yansıyan bilgilere göre Öğretmenlik Meslek Kanunu, TBMM'de 250 evet, 100 hayır oyu ile kabul edilmiş.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 1 milyon 200 bin öğretmeninin, ülkenin eğitim fakültelerinin ve eğitim sistemimizin kaderini belirleyen böyle bir kanun çıkarılırken diğer milletvekillerimiz neredeydi?
Bu durum, TBMM'de 600 milletvekiline ihtiyaç yokmuş diye düşündürmeye yetiyor da artıyor bile.
Sonuç olarak baştan sona mağduriyetler kanunu diyebileceğimiz yeni ÖMK mevcut içeriği ile kabul edilemez.
Tüm sendikalar ortak bir eylem planıyla sendikacılığın gereğini yaparak, samimiyetlerini ortaya koyup, mevcut ÖMK'nın açacağı yaraları engellemelidir.