• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • GÜNDEM
  • KAMU
  • SENDİKA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SİYASET
  • HUKUK
  • TÜRK DÜNYASI
  • EĞİTİM MEMURLAR
  • Ara
SON DAKİKA:
01:50
Kıyafet yönetmeliği sil baştan! Öğretmenler artık sadece belli kıyafetleri giyebilecek
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
  1. Köşe Yazarları
  2. Misafir Yazılar
  3. KOVİD-19 Depremi Dünyayı Sarsarken
Yayınlanma: 06 Nisan 2020 - 21:30

KOVİD-19 Depremi Dünyayı Sarsarken

06 Nisan 2020 - 21:30
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
	KOVİD-19 Depremi Dünyayı Sarsarken
Misafir Yazılar
Misafirin Sözü

 


Geçen yılın Aralık ayı başında Çin’in Vuhan eyaletinde ortaya çıkan, Kovid-19 diye adlandırılan virüs, çok geçmeden küresel çapta çok yönlü bir tehdide dönüştü. İlk başlarda virüsün mahiyeti ve yayılma hızıyla ilgili bilgiler yetersiz olduğundan Batı dünyası sorunu fazla önemsemedi. İlaç ve aşı gibi tedavi imkanlarının, solunum cihazı ve maske gibi malzemelerin eksikliğinin ne boyutta olduğu ancak salgınla yüz yüze gelince farkına varıldı; ama artık çok geçti. Dünyanın en güçlü ekonomileri çaresiz kalmışlardı.

Bütün ülkeler bilimsel ve teknolojik kapasitelerine, bütçe imkanlarına göre seferber olmuş bu noksanlıkları telafiye çalışıyorlar. Muhtemelen önümüzdeki altı ay içerisinde belki de birkaç ülkede birden etkili ilaç ve aşı haberleri alabiliriz. Fakat bu zamana kadar geometrik dizi halinde yayılan Kovid- 19 bir taraftan bir milyondan fazla can kaybına diğer taraftan küresel çapta sosyo-ekonomik tahribata yol açacak, mevcut dünya düzeni ve dengeler temellerinden sarsılacak, siyasi tablo ve uluslararası ilişkilerde yeni bir dönem başlayacaktır.

Başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerin pek çoğu sorunu zamanında görmemiş olmanın bedelini çok ağır ödüyorlar. Özellikle son elli yıldır karlılığı, ekonomik kazanımı, zenginleşmeyi esas alan neo-liberal kapitalist sistemin cilası döküldü. Bireyi fetiş haline getiren, bütün değerlerin üzerinde sayan, hedonist tüketim eğilimini sürekli kışkırtan, sosyal devleti rafa kaldıran, doğayı acımasızca talan eden bu zihniyet ve felsefe, insanlığın yaşamakta olduğu günümüzdeki kâbusun sebebi ve sorumlusudur.

Geleneksel kültürel değerlerin ve Konfüçyüs ilkelerinin hala geçerli olduğu Uzakdoğu ülkeleri pandemiyle mücadelede başarılı olurken, Batı medeniyetinin dışındaki başka bir medeniyetin varlığını reddeden kibirli Batılı ülkelerin yaşadıkları ders niteliğinde bir tablodur.

Öte taraftan, milletler çağının kapandığı, dolayısıyla milliyetçiliğin tarihin çöplüğüne atıldığı, ulus devletlerin hükmünün kalmadığı yolundaki kozmopolit görüşlerin gerçeklerle bağdaşmadığı yaşanılarak anlaşılıyor. “Süpranasyonal" diye tanımlanan, sınırları kaldırıp ortak bir Avrupa Devleti kurulduğu iddia edilen AB projesinin iflas ettiğini, bu birliğin üyesi ülkelerin yöneticileri söylüyorlar. Hıristiyan dini, Roma hukuku ve kadim Yunan felsefesine yani ortak değerlere sahip olduğu öne sürülen Avrupa ülkeleri, Kovid-19 şoku karşısında farklı yapılarının ve ulusal çıkarlarının bulunduğunu, Şengel vizelerinin sınırları ortadan kaldıramayacağını gördüler. Virüsle mücadelede gereken sağlık malzemelerini temin için kıyasıya kapışıyorlar, ortaklık ilişkilerini bir kenara atarak bulduklarına el koyuyorlar. İş başındaki hükümetler önceliklerinin kendi milletlerinin çıkarı bulunduğunun, onları korumakla görevli olduklarının bilinciyle hareket ediyorlar. Kısacası toplum hayatının sosyolojik evrilme sürecinin en ileri merhalesi olan millet olgusunun rolü ve etkisi günümüzde de sürüyor. Bunun sonucu olarak günümüzde devletlerin uyguladığı politikalarda milliyetçi tercihler belirleyici oluyor.

Koronavirüspandemisi dünya ekonomilerini derinden sarsarken salgının kaynağı olan Çin, bundan kazançlı çıkmış durumda. Önce olayı gizlemeye çalıştılarsa da bunun mümkün olmayacağını erken anladılar. Vuhan eyaletinde çok katı karantina uygulamasıyla 11 milyonluk nüfusu iki aydan fazla evlerinde tuttular ve sonuçta salgını kontrol altına almayı sağladılar. Bu salgının Çin ekonomisini olumsuz etkileyeceği düşünülüyordu; bu nedenle ülkede büyük yatırımları olan Batılı şirketlerin borsalardaki değerlerinde ciddi bir düşüş yaşandı. Çin hükümeti sessiz sedasız bu şirketlerin hisse senetlerini düşük fiyattan topladı. Mart ayına girilirken salgının önlendiği, Vuhan’da hayatın normalleşmeye başladığının açıklanması üzerine Çin hazinesi kısa yoldan milyarlarca dolar kar sağlamış oldu.

Diğer yandan ABD ile küresel rekabet halinde olan Çin, pandemi dünya üzerine bir kâbus gibi çökerken, salgını kısa sürede bastırmayı başaran ülke olarak takdir topladı; çok etkili bir PR yapma fırsatı buldu. Tedavi konusundaki başarısını ekonomik- ticari kazanıma dönüştürdü. ABD başta olmak üzere bütün Batılı ülkeler Çin’in ürettiği sağlık malzemelerini pazarlık bile yapmadan alabilmek için yarışıyorlar. Berlin eyaletinden bir yetkili ABD’nin bu konudaki tutumunu “modern korsanlık ve vahşi batı yöntemi” diyerek kınadı. Ancak sağlık sisteminde kriz yaşayan, ölümleri 200 binin altında tutmayı başarı sayacağını açıklayan Trump, eleştirilere aldırmadan malzeme sorununu aşmak için bulabildiğini almaya çabalıyor. Öyle görünüyor ki ortalık yatıştığında krizden kazançlı çıkacak olan Çin’in yıldızı hayli parlamış olacak. ABD ise hem idari hem de ekonomik alanda ciddi sorunlar yaşayacağından emperyalist politikalarında mecburen birkaç adım da olsa geriye çekilecek.

Ancak şu andaki tablo dünya genelinde yaşanmakta olan büyük can kayıplarının yanı sıra belki de yüz yıl önceki 29 krizini bile aşacak çapta ekonomik ve sosyal krizin yaşanacağını gösteriyor. Uluslararası Finans Enstitüsü gelişen ülke piyasalarının yüzde 20’ye yakın düşebileceğini iflasların yüzde 14’ü bulacağını, salgının 12-18 ay daha sürmesi durumunda büyük bir ekonomik ve finansal krizin kaçınılmaz olduğunu öne sürdü.

Şu andaki veriler dünya ekonomisinin bir resesyona gireceğini gösteriyor. Küresel ekonominin daralması deflasyona da yol açabilir. Ekonomistler dünya ekonomisinde yüzde 1.5 daralma tahmini yapıyorlar. ABD’de şimdiden 10 milyona ulaşan işsiz sayısının kısa zamanda 20 milyon olması, birçok firmanın batması bekleniyor.

Ekonomilerdeki karşılıklı bağlantılık ve akışkanlık nedeniyle krizin belli bir bölge veya ülkelerle sınırlı kalması mümkün değil. Sağlıktaki salgın bu defa “ekonomik pandemi”ye dönüşebilir. Bu durum doğal olarak Türkiye’yi de etkileyecektir. Geçen ay yüzde 13.7 olarak açıklanan işsizliğin yüzde 20’yi bulması sürpriz olmaz. Turizmde bu yılı artık kaybettik; bu 35 milyar dolar kayıp anlamına geliyor. Dış pazarlar artık kapalı; talep olmayınca ihracata dönük üretim yapan, binlerce işçi çalıştıran fabrikalarımız üretimi durduruyor. Ekonomi ve Maliye Bakanı ise başka bir gezegendeymiş gibi açıklamalar yapıyor. Yüzde 5 büyüme hedefine ulaşılacağını, ekonomimizin temelinin sağlam, endişenin gereksiz olduğunu söylüyor. Oysa piyasa gerçeklerini TÜİK rakamlarıyla bile değiştirmek mümkün değil. Tuzu kuru, kamu kaynaklarından şu veya bu yolla yıllardır beslenen küçük bir azınlığın dışında ülkemizin esnafı, çiftçisi, işçisi, sanayicisi, tüccarı yani çok büyük toplum kesimi korku ve endişe içerisinde kıvranıp bekliyor. İnsanlarla bu ortamda alay eder gibi açıklamalar yapmak yerine, Sağlık Bakanı’nın yaptığı tarzda gerçekleri yansıtan, sorunu en azından hafifletmeye yönelik doğru kararlar alındığını, adımlar atıldığını gösteren inandırıcı açıklamalar yapılmalıdır. Siyaset yapmak, ayrımcılık, ötekileştirme hiç olmazsa bu dönemde durdurulmalıdır. Tekalif-i Milliye kararının anlamı, milletçe benimsenmesinin hikmeti, zafere götüren milli seferberlik ruhu ve güvenilir, dirayetli bir Başkomutanının varlığı doğru okunup anlaşılmalıdır.

Her liramızın özenle kullanılması, sınırlı kaynaklarımızın önceliği bulunmayan, gerekli olmayan yerlere harcanmasının yanlışlığı artık görülüp tekrarlanmamalıdır. Sağlık alanındaki bilimi, bilim insanlarının dediklerini esas alan uygulamaların başarılı sonuçlarını görüyoruz. Keşke Bilim Kurulu’nun tekliflerinin tamamı eksiksiz ve zamanında uygulansaydı, gecikmeler yaşanmasaydı. Bu alanda yapılan ekonomi, maliye ve finansal alanlarda neden yapılamıyor? Siyasi yakınlık kriteriyle değil, meseleye gerçekten vakıf uzmanlardan, sanayicilerden bir yüksek ekonomik kurul neden oluşturulmuyor?

Türkiye’de, önlemler gevşetilmeden ve Kurul’un önerilerine zaman geçirilmeden uyulup sürdürülse inşallah salgın ağırlaşmadan kısa sürede önce pik noktasına ulaşılır; ardından süratle inişe geçilerek mayıs ayı çıkmadan bu kabustan kurtuluruz. Ancak sağlıkta sorun biterken ekonomide oluşan hasar maalesef sürecektir. Bunun olabildiğince az olması ekonominin yönetiminin tüm kurullarıyla birlikte köklü şekilde yeniden düzenlenmesi, bilgiye, uzmanlığa değer verilerek imkanlarımızla ve şartlarımızla örtüşen kısa ve orta vadeli plan ve programlar yapılıp tavizsiz uygulanması gerekir.

Şeffaflığın, denetimin olmadığı israf ve gösteriş ekonomisinden, verimliliğin üretimin esas alındığı, popülizmden uzak durulduğu rasyonel bir döneme geçilmediği sürece ekonomik sıkıntılarımız yazık ki bitmeyecektir.

 

Nuri GÜRGÜR

Yazarın Diğer Yazıları

  • Ali Yalçın'ın Niyetini Arkadaşı İfşa Etti! - 17 Haziran 2025
  • Bakan arabasının kapısını açan adamın kapısını açan adamlar... - 25 Nisan 2025
  • Sadece Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan değil, Kırgızistan ve Tacikistan da KKTC'yi sattı! - 14 Nisan 2025
  • Alparslan Türkeş: Vatana, millete ve bir ülküye adanmış bir ömür - 05 Nisan 2025
  • Suriye'deki Gelişmeler Ne Anlama Geliyor? - 25 Mart 2025
  • Öcalan'ın Çağrısını Doğru Değerlendirmeliyiz - 06 Mart 2025
  • FETÖ ruhu hortladı - 22 Ocak 2025
  • Suriye Tarihi Bir Dönüşümle Yüz Yüze - 31 Aralık 2024
  • Engelleri Engellemek Mümkün - 03 Aralık 2024
  • Suriye'de Oldu Bittilere Asla Müsamaha Gösterilmeyecektir - 03 Aralık 2024
  • Unutmadık Devlet Ağa Unutmadık! - 17 Kasım 2024
  • Ziya Gökap'in Tutuklanıp Gönderildiği Malta'dan Kızına Yazdığı Mektup - 26 Ekim 2024
  • Lozan'da kazandık mı, kaybettik mi? - 26 Temmuz 2024
  • Keşke bu yazıdakiler yalan olsa - 05 Haziran 2024
  • Son Çivi - 02 Haziran 2024
  • 1 Mayıs 1977'de Taksim'de yaşananların sorumlusu kimlerdir? - 25 Mayıs 2024
  • Diplomalı işsizler - 19 Mayıs 2024
  • O MHP'li cinayete nasıl yardım etti? - 08 Mayıs 2024
  • Ali Yalçın istifa - 03 Nisan 2024
  • Pizzacılıktan TÜBİTAK'a… - 30 Mart 2024
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 10
ilan.gov.tr
Gazete arşivi için üye girişi yapmanız gerekmektedir.
Köşe Yazarları
Toplu Sözleşme Sosyal Medya Anketi
Kadriye Demirel (AES Antalya il Temsilcisi , Eğitim koçu)
Toplu Sözleşme Sosyal Medya Anketi
Aziz Dolu Atabey
Aziz Dolu Atabey
Çanakkale'den 19 Mayıs'a
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Türkoloji ve Dil
Remzi ÖZMEN TES İst 8 Nolu Şb. Bşk, Kamu-Sen İst eski Bşk
Remzi ÖZMEN TES İst 8 Nolu Şb. Bşk, Kamu-Sen İst eski Bşk
Memur Sendikacılığında Yetkiyi Belirleyen Etkenler
Hasan Güneş Emekli Öğretim Görevlisi
Hasan Güneş Emekli Öğretim Görevlisi
Psikolojik Sağlık ve Uyum
Reyhan Yıldız Eğitimci Yazar
Reyhan Yıldız Eğitimci Yazar
Sessiz Sadakat Vefa
Yusuf İPEKLİ
Yusuf İPEKLİ
Hobi Bahçeleri
Cahit Akdoğan Giresun Valiliği Esk.Halkla İliş. Md
Cahit Akdoğan Giresun Valiliği Esk.Halkla İliş. Md
Çiftçiler Ayı Ve Domuz Kâbusundan Kurtarılmalı !..
Taputa Son Çivi Çakılmak Üzere!..
Mehmet Karataş Ülkü-Bir Eski Gn.Bşk
Taputa Son Çivi Çakılmak Üzere!..
Şu Siyaset Var Ya
Namık Özer ERDOĞAN Atatürk Eğ.En.Eski Md.
Şu Siyaset Var Ya
Serdar Gündüz Şb. Müd. Liyakat-Sen Genel Seketeri
Serdar Gündüz Şb. Müd. Liyakat-Sen Genel Seketeri
Fedakârlığın Sessiz Kahramanları: Şehit Öğretmenlerimiz
Birliğimize Kast Edenlere Verilen Değeri, Anlamak Mümkün Değil
Mehmet ARSLAN Eğitim Yönetimi Ve Planlama uzmanı
Birliğimize Kast Edenlere Verilen Değeri, Anlamak Mümkün Değil
Avrupa Turundan Fransa Paris
Canan ÖZDEMİR Uzman Sosyolog
Avrupa Turundan Fransa Paris
Ali Yalçın'ın Niyetini Arkadaşı İfşa Etti!
Misafir Yazılar
Ali Yalçın'ın Niyetini Arkadaşı İfşa Etti!
Tüh Sizin Suratlarınıza
Orhan KILIÇOĞLU
Tüh Sizin Suratlarınıza
Ümit Özdağ Hocanın Tutukluluğu...
Av.Faruk Ülker Ümraniye Türk Ocağı Eski Bşk
Ümit Özdağ Hocanın Tutukluluğu...
PROJE OKULLAR, 4+4+4 GİBİ BİR PROJEDİR
Dr.Sakin ÖNER
PROJE OKULLAR, 4+4+4 GİBİ BİR PROJEDİR
Türk Milleti Kavramı
Ali Kemal Gül
Türk Milleti Kavramı
Fesih ve Ötesi*
Türk Ocakları'ndan
Fesih ve Ötesi*
Kerbela Çeşmesi
Şerife Güven
Kerbela Çeşmesi
Bayramın Kutlu Olsun
Köksal Cengiz
Bayramın Kutlu Olsun
Trabzon'umuzu-Rum ve Pontus diye bilenlere!..
Şevket Sezer
Trabzon'umuzu-Rum ve Pontus diye bilenlere!..
Çok Okunan Haberler
Muğla Milas Kısırlar Ortaokulu’nda Kadın Eli, Çocuk Emeği ve Teknoloji Aynı Çatıda Buluştu
Muğla Milas Kısırlar Ortaokulu’nda Kadın Eli, Çocuk Emeği ve Teknoloji...
Tapu memurunun da dahil olduğu çete çökertildi
Tapu memurunun da dahil olduğu çete çökertildi
Trabzonspor, İran takımı Traktör Sazi ile açılış yapacak
Trabzonspor, İran takımı Traktör Sazi ile açılış yapacak
Ana Sayfa
GÜNDEM
KAMU
SENDİKA
DÜNYA
EKONOMİ
SİYASET
HUKUK
TÜRK DÜNYASI
EĞİTİM
MEMURLAR
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Gazete Manşetleri
  • EKONOMİ
  • HUKUK
  • KAMU
  • MEMURLAR
  • SENDİKA
  • TÜRK DÜNYASI
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Gazete Manşetleri
sanalbasin.com üyesidir

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim