• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • GÜNDEM
  • KAMU
  • SENDİKA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SİYASET
  • MEVZUAT
  • TÜRK DÜNYASI
  • EĞİTİM MEMURLAR
  • Ara
SON DAKİKA:
10:52
AYM'den kritik karar: Bekçi Kanunu'nun 7 maddesine iptal
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Misafir Yazılar
  3. Osman Kavala uluslararası mesele hâline nasıl geldi?
29 Ekim 2021 - 23:02

Osman Kavala uluslararası mesele hâline nasıl geldi?

29 Ekim 2021 - 23:02
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Osman Kavala uluslararası mesele hâline nasıl geldi?
Misafir Yazılar
Misafirin Sözü

 

Türkiye ekonomisinde yaşananlar konusunda düşündüklerimi yazmak istiyordum. Ancak geçen hafta, aralarında ABD, Almanya ve Fransa’nın da olduğu on Batılı ülkenin büyükelçilerinin Osman Kavala’nın, AİHM kararlarına ve hukuka uyularak “derhâl serbest bırakılması” talebini içeren muhtıra niteliğindeki bildiriyi, T.C. Dışişleri Bakanlığına iletmeleri üzerine başlayan gelişmeler, bir anda birinci gündem maddesi hâline geldi. Bu konunun başka gelişmeleri de tetikleyerek uzun süre yerini koruması muhtemel görünüyor.

Evvela bir hususu önemle belirtmek istiyorum. Benim meselem Osman Kavala değil. Çünkü ideolojisiyle, zihniyetiyle, eylemleriyle benim ömrüm boyunca mücadele ettiğim bir mahallenin insanı, Ortodoks bir Marksist; büyük bir servete sahip; yıllardır “kızıl milyoner” diye anılır. İdeolojisine uygun faaliyetlere ve kuruluşlara maddi destek verdiği bilinir. Büyük çapta sol içerikli kitaplar basan İletişim Yayınevinin büyük hissedarıdır. Ancak bu kimliği, dört yıldır tutuklu olduğu davanın hukuki olduğu, adil bir yargılama yapıldığı anlamına gelmez.

Gazetelerde yer alan iddianamesinde ciddi hukuki boşluklar görülüyor. Hakkındaki suçlamalar; ceza hukukunda öngörülen unsurlardan, delillerden, olgulardan, şahit ifadelerinden mahrum. Ağır ceza mahkemesi, bir üyenin muhalefet şerhine rağmen ısrarla tutuklu kalmasına karar veriyor. Anayasa’mıza göre kararlarına uymak zorunda olduğumuz, üst yargı olarak kabul ettiğimiz AİHM; adil yargılanmadığını, hukuki ihlalin bulunduğunu belirterek serbest bırakılmasını istedi. Mahkeme, son duruşmada buna uyarak adli kontrol altında tutulmak üzere tahliye etmek yerine, tutukluluğunun devamına karar verdi. İyi mi oldu? Kesinlikle hayır. Böylelikle Kavala, hiç hak etmediği hâlde uluslararası bir şöhret, haksızlığa direnen bir kahraman hâline getirildi. Kavala’yı bu kadar önemsemekle Türkiye’yi yargı ve hukuk konularında sürekli eleştiren, hukuk devleti olmadığımızı öne süren Batılı çevrelere bol bol kullanacakları bir malzeme vermiş olduk. Oysa ne karar verilecekse bu ileriki duruşmalara bırakılıp şartlı tahliye yapılabilirdi.

Bu karar üzerine Osman Kavala, artık duruşmalara katılmayacağını, savunma yapmayacağını açıkladı. Ardından on ülkenin büyükelçileri, Türkiye Cumhuriyeti diplomasisi tarihinde görülmeyen üslupta yazılmış; derhâl tahliye isteyen muhtıra niteliğindeki bildiriyi verdiler. Mektubun kaba ve küstah üslubu, elbette büyükelçilere ait değil. Bu metin, hazırlandıktan sonra ilgili devletlerin dışişleri kurumlarında okunup incelenerek uygun bulunmuş; uygulanması doğal olarak büyükelçiliklere havale edilmiştir. Yani esas muhatabımız, büyükelçilerinin temsil ettiği bu on devlettir.

Batı’yla ilişkilerimizde giderek ağırlaşan sorunlarımızın, karşılıklı şikâyetlerimizin bulunduğu ortada olmasına rağmen karşılıklı ekonomik, politik vb. çıkarların olduğunu görerek ilişkileri kopma noktasına taşıyacak krizler yaşanmasından kaçınıldı ama bu mektup, farklı bir anlam taşıyor; Batı’nın asırlardır kurtulamadığı kibirli, Batılı olmayanlara buyruk veren oryantalist yanını yansıtıyor. Kavala bir süre sonra tahliye edilecek olsaydı bile, bu yolu artık tıkamış oldular. Onu himaye edelim derken kötülük yaptılar. Türkiye Cumhuriyeti’nin, konsolosluklarından yapılan buyruklara uymak zorunda kalan, dağılma dönemindeki Osmanlı Devleti olmadığını nedense unuttular.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrika ziyaretinden dönerken yaptığı açıklamada, büyükelçilerin mektubunun haddini bilmezlik olduğunu söyleyerek “Bunları ülkemizde barındırma mecburiyetimiz yok.” demiş ve sınır dışı edilmelerini ima etmişti. Nitekim bir gün sonra “istemeyen kişi” (persona non grata) ilan edilerek sınır dışı edilmeleri için gerekenlerin yapılması talimatını verdiğini açıkladı. Dışişlerinde, iki gün bu kararın sonuçlarının konuşulduğu, başka bir yol bulunmasının daha uygun olacağı sonucuna varılarak Bakan Çavuşoğlu vasıtasıyla Erdoğan’a iletildiği, fakat Cumhurbaşkanı’nın kararını değiştirmediği ifade ediliyor.

Karar henüz açıklanmasa da Avrupa’da şimdiden tepkiler duyuluyor. Almanya’da hükûmet kurma hazırlığı yapan partilerin liderleri, Türkiye’ye sert karşılık verilmesini, savunma ürünlerine ambargo uygulanmasını isteyen açıklamalar yapıyorlar. Avrupa Parlamentosu Başkanı Sassoli, sınır dışı etme kararına, “Türk Hükûmeti’nin otoriter yöneliminin işaretidir, yılmayacağız.” dedi. Tepkilerin kapsamının ne olacağını, kararın resmiyet kazanmasıyla beraber görebileceğiz; “mütekabiliyet” konusu gündeme gelebilir. Yani on ülkedeki büyükelçilerimize de aynı muamele yapılabilir. En önemli on Batı ülkesiyle ilişkilerde yaşanabilecek krizin maliyetinin ne olabileceğini, 2013’te Mısır ile büyükelçilerin karşılıklı olarak istenmeyen şahıs ilan edilmeleri örneğine bakarak hesaplayabiliriz. Türkiye’nin bu kırılgan ekonomisi, bölgede yaşadığı siyasal, askerî ağır sorunları, her adımı enine boyuna düşünerek atmasını, hissi değil makul olmasını gerekli kılıyor. Diplomatik kurallara uygun olmayan bu edepsizliğe, elbette millî onurumuzu koruyacak bir cevap verilmelidir. Ama ilişkileri önemli ölçüde kısıtlayacak bu karardan önce atılacak başka adımlar yok mudur? Uluslararası ilişkilerde bunun pek çok yolu vardır. Sabırlı olup makul düşünülürse, ilgili ülkelerin yöneticileriyle “örtülü diplomatik temaslar” yapılırsa bunları bulup uygulamak zor değildir.

Bunca sorumuz varken bunlara bir de Osman Kavala davasının eklenmesinin, konunun uluslararası bir mesele hâline gelmesinin başlıca sebebi, yargının bağımsız olmaması, siyasetçinin etkisi altında kalmasıdır. Şu andaki sistem sadece yargıyı, yüksek mahkemeleri değil, TCMB gibi başlıca kurumları, tek bir kişinin karar ve iradesine bağımlı hâle getirdi. Bu durum, sıkça iddia edildiği gibi devlet çarkının ve bürokrasinin daha hızlı işlemesini sağlamıyor; tam tersine yavaşlayıp tıkanmasına yol açıyor. İnisiyatifini kullanamaz hâle gelen yetkili, görüşünü savunmak yerine pozisyonunu koruyabilmek için istenileni yapmaya, uyumlu olmaya çalışıyor. Paramızın iki yıl zarfında yüzde altmışa yakın değer kaybetmesinin, enflasyonun halkı ezmesinin, dış politikamızın birçok alanda duvara vurmasının ve nihayet Osman Kavala’nın uluslararası ilişkilerimize doğrudan etki yapacak kadar önemli hâle gelmesinin sebeplerini doğru okuyup bu sistemi demokrasi ve hukukla uyumlu hâle getirmedikçe bu sorunların altından kalkamayız.

Nuri GÜRGÜR
Türk Ocakları Eski Genel Başkanı

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Ya demokratik cumhuriyet ya yolsuzluk cumhuriyeti - 24 Mayıs 2023
  • İktidara Kimler Gelirse Gelsin Türk'ün Ülkü, İlke Ve Hedefleri Değişmemelidir - 17 Mayıs 2023
  • Milliyetçi seçmene sözünüz nedir? - 08 Mayıs 2023
  • Türkçülüğe Karşı Haçlı Seferi: 3 Mayıs 1944 - 03 Mayıs 2023
  • Malum sen veya sarı sendikalar - 17 Nisan 2023
  • Ters Köşe - 05 Nisan 2023
  • Oyumu kime vereceğim? - 30 Mart 2023
  • Teyitli bilgi: Masayı Akşener devirmedi! - 04 Mart 2023
  • Eğer TSK ya görev verilseydi ve 17 Ağustos depremi örneği - 09 Şubat 2023
  • Sinan Ateş'i öldüren tetikçiyi kaçırmak için Bolu'da gerçekleşen esrarengiz buluşma - 07 Şubat 2023
  • Sinan Ateş cinayetinde çözülen düğüm - 02 Şubat 2023
  • Sinan Ateş soruşturması | MHP milletvekilinin olduğu eve giden polise tayin, savcının iznine uzatma; kilit isim Çep, arandığı dönemde evindeymiş! - 27 Ocak 2023
  • Sinan Ateş cinayeti soruşturmasında neler oluyor; - 20 Ocak 2023
  • Suikast şeması - 12 Ocak 2023
  • Sinan Ateş'in şahadeti... - 03 Ocak 2023
  • Vefalı Türk Ve Örnek Müslüman Mehmet Akif - 30 Aralık 2022
  • Vaktiyle bir atsız varmış… Var olsun ! - 11 Aralık 2022
  • İyilik böyle mi emredilecekti? - 10 Aralık 2022
  • Amasra'daki maden ocağında yaşanan facianın düşündürdükleri - 05 Kasım 2022
  • Bürokrasideki çürüme - 15 Ekim 2022
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 9
ilan.gov.tr
Gazete arşivi için üye girişi yapmanız gerekmektedir.
Köşe Yazarları
Öğretmenler Yeni Milli Eğitim Bakanını Tarif Etti
Kadriye Demirel (Eğitimci, Eğitim koçu)
Öğretmenler Yeni Milli Eğitim Bakanını Tarif Etti
Yaşar YENİÇERİOĞLU Meb Emk.Şb.Md.TES Eski Gnl Skr.
Yaşar YENİÇERİOĞLU Meb Emk.Şb.Md.TES Eski Gnl Skr.
Matüridî Dönemi Mezhepleri
Yüce Türk Milletine Çağrı!..
Mehmet Karataş Ülkü-Bir Eski Gn.Bşk
Yüce Türk Milletine Çağrı!..
Remzi ÖZMEN Kamu-Sen İst Başkanı
Remzi ÖZMEN Kamu-Sen İst Başkanı
Sendikal Mücadelede 2022-2023 yılı
Ah Güllerim Ah
Namık Özer ERDOĞAN Atatürk Eğ.En.Eski Md.
Ah Güllerim Ah
Serdar Gündüz Şb. Müd. Liyakat-Sen Genel Seketeri
Serdar Gündüz Şb. Müd. Liyakat-Sen Genel Seketeri
Eğitim Yönetiminde İş Akış Şemalarının Kullanımı
Sedat DEĞER
Sedat DEĞER
9 Soruda Öğretmenlerin Zorunlu Hizmetten Sayılacak Süreleri
En çok canımı acıtan nedir bilir misiniz?
Mehmet ARSLAN Eğitim Yönetimi Ve Planlama uzmanı
En çok canımı acıtan nedir bilir misiniz?
 İlham Aliyev'in tebrik mektubu
İhtiyar Abdal Karabağ Gazisi subay
İlham Aliyev'in tebrik mektubu
Fas Gezimizden Şafşavan ve Fes...
Canan ÖZDEMİR Uzman Sosyolog
Fas Gezimizden Şafşavan ve Fes...
Ya demokratik cumhuriyet ya yolsuzluk cumhuriyeti
Misafir Yazılar
Ya demokratik cumhuriyet ya yolsuzluk cumhuriyeti
Dördüncü ve en büyük tehlikeye dikkat!
Orhan KILIÇOĞLU
Dördüncü ve en büyük tehlikeye dikkat!
Türk Milliyetçiliği Yükselen Değerdir
Av.Faruk Ülker Ümraniye Türk Ocağı Eski Bşk
Türk Milliyetçiliği Yükselen Değerdir
Dr.Sakin ÖNER
"Türk" Ve "Atatürk" Süz Türkiye İsteniyor
Türkçülük
Ali Kemal Gül
Türkçülük
14 Mayıs seçiminin mesajı: Cumhuriyet'in ikinci yüzyılını da Türk milliyetçileri inşa edecektir
Türk Ocakları'ndan
14 Mayıs seçiminin mesajı: Cumhuriyet'in ikinci yüzyılını da Türk milliyetçileri inşa edecektir
Deprem İstanbul Atatürk Eğitimin yiğit ülkücüsü Halit Dalar'ı bizden aldı.
Şerife Güven
Deprem İstanbul Atatürk Eğitimin yiğit ülkücüsü Halit Dalar'ı bizden aldı.
O Bahar Gelecek
Av.Alev SEZEN M.A. Adli Bilimler Uzmanı
O Bahar Gelecek
Çok Okunan Haberler
İlk ve ortaöğretim bursluluk sınavları başvuruları alınmaya başladı
İlk ve ortaöğretim bursluluk sınavları başvuruları alınmaya başladı
Babadan dededen miras kalan evi olanlar dikkat!
Babadan dededen miras kalan evi olanlar dikkat!
PKK ile iş birliği yapan kim: iktidar mı muhalefet mi?
PKK ile iş birliği yapan kim: iktidar mı muhalefet mi?
Ana Sayfa
GÜNDEM
KAMU
SENDİKA
DÜNYA
EKONOMİ
SİYASET
MEVZUAT
TÜRK DÜNYASI
EĞİTİM
MEMURLAR
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • EKONOMİ
  • KAMU
  • MEMURLAR
  • MEVZUAT
  • SENDİKA
  • TÜRK DÜNYASI
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri
sanalbasin.com üyesidir

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim