• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • GÜNDEM
  • KAMU
  • SENDİKA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SİYASET
  • MEVZUAT
  • TÜRK DÜNYASI
  • EĞİTİM MEMURLAR
  • Ara
SON DAKİKA:
11:49
Eğitim Gücü- Sen: Ohal İllerinde Görevli Eğitim Çalışanları İçin Tekrar Tayin Hakkı Talep Ettik
11:31
Türk Eğitim-Sen: Bankaların promosyon ittifakına tepki verdi
11:26
Liyakat-Sen: Memur, ramazan ayını zor geçirecek
11:21
Mahmut Özer Bu Olaylardan Haberdar Mı?
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Misafir Yazılar
  3. Türklerin Birliği Ülküsünde tarihî bir aşama: Türk Devletleri Teşkilatı
07 Aralık 2021 - 11:44

Türklerin Birliği Ülküsünde tarihî bir aşama: Türk Devletleri Teşkilatı

07 Aralık 2021 - 11:44
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Türklerin Birliği Ülküsünde tarihî bir aşama: Türk Devletleri Teşkilatı
Misafir Yazılar
Misafirin Sözü

 

8 Kasım 2021’de İstanbul’da, Barış ve Özgürlükler Adası’nda (Yassıada) başlayan Türkçe Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi - Türk Keneşi’nin 8. Zirvesi’nin 11 Kasım’daki üçüncü gün toplantısında, Türk dünyası açısından tarihî bir karar alındı. Kuruluş’un adının artık Türk Devletleri Teşkilatı olacağı açıklandı. Böylece 31 Ekim 1992’de ilk olarak Ankara’da yapılan devlet başkanları toplantılarının 30. yılında, Türk devletlerinin, adlı adınca resmî bir teşkilat çatısı altında bir araya gelmeleri sağlanmış oldu.

Aslında 1992’deki ilk toplantının açılış konuşmasını yapan Turgut Özal, bu tarz bir birlikteliğin kurulmasının gerekliliğini işaret etmişti. Ancak Özbekistan Cumhurbaşkanı Kerimov,devletler üstü bir örgütün devletlerin egemenlik hakları açısından sakıncalı olacağını, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev ise ülkesinin o dönemdeki etnik yapısının buna uygun olmadığını öne sürerek itiraz ettiler. Ancak süreç, yavaş da olsa işledi. 2009 Nahçıvan Toplantısı’nda bu zirvelerin adının Türk Keneşi (Konseyi) olması kabul edildi. 2021’de İstanbul’da Türk Devleri Teşkilatı adının kabulünün bir başka özelliği, bunun Türk Cumhuriyetleri’nin bağımsızlıklarını kazanmalarının 30. yılına denk gelmiş olmasıdır. 

Şartlar, Türk dünyası için 30 yıl öncesinden her bakımdan çok farklıdır. 1991’de 31 Ağustos’ta Özbekistan ve Kırgızistan, 18 Ekim’de Azerbaycan, 27 Ekim’de Türkmenistan bağımsızlıklarını ilan ederken Sovyetler Birliği henüz resmen dağılmamıştı. Türkiye, hiç beklemeden kardeş devletleri tanıdı ve Büyükelçilikler açarak ilişkileri başlattı. Ancak Sovyet-Rus tahakkümünden kurtularak bağımsızlıklarını kazanmak yeterli değildi, Türk devletlerinin her birinin büyük sorunları vardı. Ekonomi, kurumlarıyla sanayi tesisleriyle felç hâlindeydi; üretim durmuş, kurumlar çalışmıyordu. Kazakistan’da nüfusun yüzde 42’sini Ruslar oluşturuyordu. Yöneticilerin önemli kısmı, önceki dönemden kalanlardı. Bağımsızlığın yol haritası ve dayanacağı esaslar belirlenmediğinden karmaşa yaşanıyordu. 

Türkiye’nin de bu tarihî gelişmeye hazırlığı yoktu. Aydınlarımızın önemli bölümünün kafası karışıktı. 1944’de Devlet’in, Türk milliyetçilerini “Turancılık yapmak”la, komşularımızla aramızı bozmaya çalışmakla suçlayıp cezalandırmaya kalkışmasının, resmî ağızlardan bu yönde demeçler verilmesinin etkisi altındaydılar; sınırlarımızın doğusunda milyonlarca soydaşımızın varlığına duyarsız kalıyorlardı. Konuyu sahiplenip projeler hazırlaması gereken ilgili devlet makamları, ne yapılacağını bilememenin, daha acısı önemini kavrayamamanın şaşkınlığı içinde bocalıyordu.Bu dönemde, neyse ki konuya genç yaşlarından itibaren ilgi duyan, konuşan, yazan rahmetli Dündar Taşer’in ifadesiyle “imalat dışı” milliyetçi aydınlar da vardı. Değişik hükûmetler döneminde Namık Kemal Zeybek, Ayvaz Gökdemir, Ahad Andican’ın bakan olmaları; Acar Okan, Umut Arık, Öner Kabasakal’ın bürokraside üst düzey görevler almaları, Türk dünyası ilişkilerimizde bazı olumlu adımların atılmasını sağladı. Süleyman Demirel’in girişimiyle on bin öğrenci getirme projesinin kısmen de olsa belli bir süre uygulanması, güzel bir başlangıçtı. Ancak projenin altının doldurulamaması, enflasyon nedeniyle bursların yetersiz kalması sonucu proje bir süre sonra gündemden düştü. 

2009 yılındaki Nahçıvan Zirvesi, Türk Cumhuriyetleri’nin ilişkilerini kurumsallaştıran tarihî bir adımdır. Türk Keneşi’ninkurulmasının yanında bilimsel, kültürel ve ekonomik ilişkilerin gelişmesine yararlı olacak başkanlıkların ihdasıylailişkilerin önü açılmış oldu. Bu kararların alınmasında, çok yüksek düzeyde Türklük ve Türk dünyası bilincine sahip olan dönemin Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in bıkıp usanmadan sürdürdüğü çabalarının büyük payı vardır.Fakat bu samimi çabalar, üye ülkelerin yeterli ilgiyi göstermemeleri, meseleyi fikir alanında faal hâle getirecek inançlı bir entelektüel zeminin bulunmayışı gibi sebeplerle hayata geçirilemedi; projeler genellikle kâğıt üzerinde kaldı.

Geçen yıl yaşanan Azerbaycan-Ermenistan Savaşı’nda,Türkiye’nin her bakımdan Azerbaycan’ın yanında olması,ihtiyaç duyulan her türlü desteği anında karşılaması özellikle Türk SİHA’larının yoğun hava desteği, Azerbaycan’ın zaferinin yolunu açtı. Türk devletlerinin aralarında kurmaları gereken işbirliğinin, dayanışmanın ne kadar önemli ve yararlı olacağı açıkça ortaya çıktı. Hâlen iki büyük emperyal gücün, Çin ve Rusya’nın giderek artan iki taraflı baskısı altında bunalan beş Türk Cumhuriyeti’nde güvenlik sorunu birinci gündem maddesi hâline gelmiş bulunuyor. Bu devletlerin yöneticileri, Azerbaycan’ın kazandığı zaferin tahlilini elbette yapıyorlardır. Otuz yıldır birçoklarına bir hayal gibi gelen Türk Devletleri Teşkilatı‘nın ihdasında, Karabağ Zaferi’nin etkisi tartışılamaz. İlham Aliyev’in de Zirve’de değindiği gibi Nahçıvan-Zengezur güzergâhının bir an evvel tamamlanması gerekiyor. Böylelikle Türk devletlerinin aralarındaki kültürel, ekonomik, sosyal, bilimsel ve teknolojik ilişkilerin çok daha yüksek düzeyde kurulması sağlanabilecektir. Ermenistan’ın yanısıra Rusya ve İran’ın engelleyici girişimlerini önlemek üzere, ortak diplomatik çabaların zaman geçirilmeden ortaya koyulması gerekiyor.

Yüz elli yıl kadar önce Gaspıralı İsmail Bey’in veciz ifadesiyle Türkler arasında “Dilde, fikirde, işte birlik”hedefine ulaşılmakta olduğunu artık görebiliyoruz. Elbette daha yapılması gereken pek çok şey var. Ekonomik ve ticari ilişkileri, yoğunlaşarak daha ileri aşamalara taşımanın önünü açacak, insanlar bunun herkesin yararına olacağını somut şekilde göreceklerinden bunu yapmanın yolları bulunacaktır. 

Bu durum, yakın zamanda Avrupa’da yaşandı. Fransa ve Almanya‘nın 50’li yılların başında aralarında yeni bir savaş çıkmasını engellemek maksadıyla yaptıkları Kömür-Çelik Anlaşması, kısa sürede yeni ülkelerin katılımıyla önce “Avrupa Ortak Pazarı”na ardından “Avrupa Ekonomik Topluluğu”na, yüzyıl bitmek üzereyken sadece ekonomik ve ticari ortaklık değil, bir medeniyet projesi olma iddiasıyla “Avrupa Birliği”ne dönüştü. Türk devletlerinin aralarındaki ilişkilerin tarihî, kültürel, dinî mahiyetini, soy ve etnik birlikteliğin değerini anlamaya başladıklarını sevinerek görüyoruz. “Türkçe Konuşan Ülkeler” adı yerine “Türk Devletleri Teşkilatı” adını tercih etmeleri, bunun somut örneğidir. Böylelikle Türklüğün yakın zamana kadar sadece Türkiye halkını kapsadığı şeklindeki yanlış telakkinin yıkılıyor, hepsinin kuşatıcı üst kimliği olduğu görülmüş oluyor. İstanbul Zirvesi’nin ilk iki gününde hazırlanan “2040 Yılı Vizyon Belgesi”nde, önümüzdeki süreçte ekonomik ve teknolojik alanlarda ve diğer konularda yapılması öngörülen hususlar, ciddi bir emek ve çabayla hayata geçirildikleri ölçüde Türk dünyasında millî gelir ve refah artacak, yeni bir medeniyet hamlesinin başlaması temenniden çıkıp gerçeğe dönüşecektir. 

Türkiye’nin önümüzdeki iki yıl teşkilat başkanlığını yürütecek olması, ciddi bir fırsattır. Teşkilat’ı kâğıt üzerinde yazılı olmaktan çıkarıp kurumlarıyla, kurallarıyla faal hâle getirmek gibi ağır bir sorumluluğu yüklenmiş durumdayız.Konunun önemiyle orantılı ciddi bir çalışma dönemini başlatabiliriz. Bu, lafla olmaz; evvela bu iş için görevlendirilecek isimleri doğru seçmek gerekir. Liyakat, birikim, uzmanlık gibi özelliklere sahip; aynı zamanda yapacağın işin hazzını ve heyecanını duyan isimler yerine, siyasi yakınlık ve sadakatin öne çıktığı kimseler tercih edilirse önümüzdeki tarihî fırsatı daha baştan kaybederiz. Türkiye’nin “Aksakal”ı daha farklı, konuyla yakın ilişkisi olan bir isim olmalıydı. Mesela Prof. Dr. İlber Ortaylı tercih edilemez miydi? Aliyev’e verilen ve onursal anlamı olan nişanın yazılarının İngilizce olması, “dilde birlik” ilkesiyle bağdaşıyor mu? Asırlardır özlemimiz olan “Türk birliği” ülküsünün kapıları açılmışken bu tarz yanlışlarla konu yeniden buzdolabına konulursa çok yazık olur.

Nuri GÜRGÜR
Türk Ocakları Eski Genel Başkanı

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Teyitli bilgi: Masayı Akşener devirmedi! - 04 Mart 2023
  • Eğer TSK ya görev verilseydi ve 17 Ağustos depremi örneği - 09 Şubat 2023
  • Sinan Ateş'i öldüren tetikçiyi kaçırmak için Bolu'da gerçekleşen esrarengiz buluşma - 07 Şubat 2023
  • Sinan Ateş cinayetinde çözülen düğüm - 02 Şubat 2023
  • Sinan Ateş soruşturması | MHP milletvekilinin olduğu eve giden polise tayin, savcının iznine uzatma; kilit isim Çep, arandığı dönemde evindeymiş! - 27 Ocak 2023
  • Sinan Ateş cinayeti soruşturmasında neler oluyor; - 20 Ocak 2023
  • Suikast şeması - 12 Ocak 2023
  • Sinan Ateş'in şahadeti... - 03 Ocak 2023
  • Vefalı Türk Ve Örnek Müslüman Mehmet Akif - 30 Aralık 2022
  • Vaktiyle bir atsız varmış… Var olsun ! - 11 Aralık 2022
  • İyilik böyle mi emredilecekti? - 10 Aralık 2022
  • Amasra'daki maden ocağında yaşanan facianın düşündürdükleri - 05 Kasım 2022
  • Bürokrasideki çürüme - 15 Ekim 2022
  • Hicabi Koçyiğit'ten Emre Olur'a Türkiye! - 25 Eylül 2022
  • Mahir Damatların anlatımıyla12 Eylül Zulmü ve İşkenceciler - 12 Eylül 2022
  • İsmail Kahraman'ın konuşmasının arka plânı - 05 Eylül 2022
  • Çağdaşlaşmanın önceliği tarafsız ve bağımsız yargıdır - 01 Ağustos 2022
  • Meslek lisesi memleket meselesi - 09 Temmuz 2022
  • Cezmi Bayram bu muameleyi kesinlikle hak etmiyor - 30 Haziran 2022
  • Garo Efendi Garo Efendi! - 28 Nisan 2022
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 8
Köşe Yazarları
Serdar Gündüz Şb. Müd. Liyakat-Sen Genel Seketeri
Serdar Gündüz Şb. Müd. Liyakat-Sen Genel Seketeri
Eğitim Kurumlarında Acil Durum Ve Afet Yönetimi
Yaşar YENİÇERİOĞLU Meb Emk.Şb.Md.TES Eski Gnl Skr.
Yaşar YENİÇERİOĞLU Meb Emk.Şb.Md.TES Eski Gnl Skr.
Mirasyediler
Dip dalgası mı?
Mehmet Karataş Ülkü-Bir Eski Gn.Bşk
Dip dalgası mı?
Remzi ÖZMEN Kamu-Sen İst Başkanı
Remzi ÖZMEN Kamu-Sen İst Başkanı
Fırtına Çıkarken Rahat Uyumak
18 Mart 1915 Türkler
Namık Özer ERDOĞAN Atatürk Eğ.En.Eski Md.
18 Mart 1915 Türkler
Eğitim çalışanlarının promosyon mağduriyeti giderilmeli
Kadriye Demirel( Eğitimci, Eğitim koçu)
Eğitim çalışanlarının promosyon mağduriyeti giderilmeli
Sedat DEĞER
Sedat DEĞER
Ortaokul Öğretmenlerine Dersinin En Az Olduğu Güne Nöbet Görevi
Örnek kardeşlik davranışı
İhtiyar Abdal Karabağ Gazisi subay
Örnek kardeşlik davranışı
Ulul'l – Emr'e İtaat Nedir?
Av.Faruk Ülker Ümraniye Türk Ocağı Eski Bşk
Ulul'l – Emr'e İtaat Nedir?
Teyitli bilgi: Masayı Akşener devirmedi!
Misafir Yazılar
Teyitli bilgi: Masayı Akşener devirmedi!
Fas'a Yolculuk
Canan ÖZDEMİR Uzman Sosyolog
Fas'a Yolculuk
Çalındık! Don gömlek kaldık!
Orhan KILIÇOĞLU
Çalındık! Don gömlek kaldık!
Millet İttifakı neden ve kim tarafından dağıtıldı
Mehmet ARSLAN Eğitim Yönetimi Ve Planlama uzmanı
Millet İttifakı neden ve kim tarafından dağıtıldı
Okullarımızı Ve Üniversitelerimizi Kapatmak Çözüm Değildir
Dr.Sakin ÖNER
Okullarımızı Ve Üniversitelerimizi Kapatmak Çözüm Değildir
Deprem İstanbul Atatürk Eğitimin yiğit ülkücüsü Halit Dalar'ı bizden aldı.
Şerife Güven
Deprem İstanbul Atatürk Eğitimin yiğit ülkücüsü Halit Dalar'ı bizden aldı.
Kızılay Toparlanmalı
Türk Ocakları'ndan
Kızılay Toparlanmalı
Çanakkale zaferi
Ali Kemal Gül
Çanakkale zaferi
Çok Okunan Haberler
Giresun'un sevilen bürokratı Cahit Akdoğan'a veda
Giresun'un sevilen bürokratı Cahit Akdoğan'a veda
Android telefonlarda güvenlik açığı tespit edildi. Google ekibi uyardı. Bu ayarı kapatın
Android telefonlarda güvenlik açığı tespit edildi. Google ekibi uyardı....
Geceleri uyuyamıyorsanız dikkat! Bu kür ile uyku sorununuz sona erecek
Geceleri uyuyamıyorsanız dikkat! Bu kür ile uyku sorununuz sona erecek
Ana Sayfa
GÜNDEM
KAMU
SENDİKA
DÜNYA
EKONOMİ
SİYASET
MEVZUAT
TÜRK DÜNYASI
EĞİTİM
MEMURLAR
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • EKONOMİ
  • KAMU
  • MEMURLAR
  • MEVZUAT
  • SENDİKA
  • TÜRK DÜNYASI
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri
sanalbasin.com üyesidir

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim