Bir takım levanten züppe takımı dine sövmeyi, dindar ve mütedeyyin kişilere hakaret etmeyi Atatürkçülük sanırlarken,
Diğer bir takım soyu bozuk sergerdeler ise Atatürk’e ve cumhuriyete sövmeyi, O’nu ve Cumhuriyeti aşağılamayı Müslümanlıklarının gereği olarak görmektedirler.
Kısaca;
Dine söv Atatürkçü,
Atatürk'e söv Müslüman ol.
Ey Halka, Hakk’a ve hakikatlere aykırı yaşamayı aydın olmak kabul eden levanten züppeler, sahte Atatürkçüler!
Düşün Atatürk’ün yakasından ve bir daha o iğrenç dudaklarınızla kirletmeyin o büyük insanı.
Ey Müslüman geçinen soyu bozuk sergerdeler!
Bir daha İslâmı ağzınıza almayın.
Sövdüğünüz Atatürk, şayet İstiklâl Harbini vermemiş olsaydı; Anadolu toprakları bugünkü gibi TEVHİT COĞRAFYASI değil, TESLİS COĞRAFYASI olacaktı ve minarelerden ezan yerine, kilise kulelerinden çan sesleri yükselecekti.
Müslümanlık tafrası satma, biliyorum çoğunuzun fanilâsının altında taşıdığı gizli bir Hac kolyesi vardır veya da dedeniz Osmanlıya ihanetten sürgüne uğramış, ya da kurşuna dizilmişlerdir.
Ey Atatürk’e sövmeyi Müslümanlığın gereği sayan soysuz iyi dinle!
II. Abdülhamit döneminde Şeyh-ül İslamlık yapmış ŞEYH RAMİ BABA 1930 yıllarında, KAHHARİYE okunması için bir kasabaya davet edilir. Yani ‘’Ya Kahhar- Ya Kahhar- Ya Kahhar’’ diyerek Kahhar zikri çekilecektir.
BU KISACA ŞU DEMEK OLUYOR;
Helâk olması için Atatürk’e topluca beddua edilecektir. Kahhariyenin okunacağa yâni bedduanın edileceği sabaha bir kaç saat kala Şeyh Efendi bütün niyetleri altüst eden bir rüya görür ve gördüğü bu rüyasında "Peygamber Efendimiz eli ile işaret ederek burayı şuna verin." buyuruyorlar.
Peygamber Efendimizin, burası dediği Türkiye'dir. Şu dediği ise Mustafa Kemal'dir.
Gördüğü bu rüya üzerine ŞEYH RAMİ BABA, haber vermeden derhal oradan uzaklaşır ve Atatürk'e beddua ettirmez.
EY BİRKAÇ SERGERDE PUŞT!
Atatürk gibi bir güneşi, Müslümanlık kisvesine bürünerek, iğrenç dillerinizde ki İngiliz çamuruyla sıvayarak, O'nun tükenmez ziyasını söndürebileceğinizi mi sandınız?
EY LEVANTEN ZÜPPE TAKIMI!
Sahte bir Atatürkçülük ile Allah'ın son dini İslâmı, onun uğrunda bin yıldır can veren, oluk oluk kanını akıtan Türk milletinin gönlünden söküp atacağınızı mı sanıyorsunuz?
NOT;
Levanten ya da argo tabiri ile Tatlısu Frengi, Osmanlı Devleti içinde özellikle Tanzimat sonrasında büyük liman kentlerinde yoğunlaşan ve ticaretle uğraşan, daha sonra evliliklerle soyu karışan Hristiyanları tanımlamak için kullanılır.
Sergerde tabiri ise, kirli ve kötü işlerde elebaşı olan serseri ve sahtekâr başı bozuklar için kullanılır.