1980 darbesinin puslu ve karanlık günleri…
Siyasi parti liderleri tutuklanmış, hem sağ, hem de sol örgütler paramparça.
Önce darbeyi kimlerin yaptığından emin olmak için saklanan MHP lideri Alparslan Türkeş de en sonunda teslim olup, içeri giriyor.
Fakat ortada bin beş yüzün üzerinde ocak teşkilatı vardır ve bunlar başsız durumdadır.
Bu durum üzerine Türkeş kapatılan partisinin Gençlik Kolları Genel Başkanı Ramis Ongun’dan, ismi her hangi bir olaya karışmamış ülkücü isimler ister.
Birden fazla insanın katılımıyla MAYAŞ isimli bir anonim şirket kurulacak, MHP’nin ve ileride MİSK’in (Türkiye Milliyetçi İşçi Sendikaları Konfederasyonu) mal varlıkları bu şirkette toplanarak bir araya getirilecektir.
Aynı zamanda bir yayın evi olan MAYAŞ kanalıyla çeşitli kitap ve dergilerin basılıp dağıtılması ve cezaevlerinde bulunan ülkücülerin çeşitli ihtiyaçlarının karşılanması hedeflenir.
MAYAŞ isimli bu şirketin başına, Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde birkaç yıllık öğretmenken oradan alınıp geçmişte MİSK’e maaşlı eğitmen olarak getirilen şimdinin MHP Genel Sekreteri İSMET BÜYÜKATAMAN atanır.
MAYAŞ’ta daha sonra yaşanan gelişmeler mide bulandıracak kirlilikte dir. Kazanılan paralar, mağdur ülkücülere verilmeyip açıkçası yanlış ellere geçmiştir. Bu iğrenç konuyu merak edenler, M. Ali Yılmaz'ın geçmişte yazmış olduğu “MAYAŞ’A NE OLDU” başlıklı yazısını okuyabilirler?
Bir tanıdık isim daha vardır bu şirketin kurucuları arasında:
“MHP’nin şimdiki Genel Başkanı DEVLET BAHÇELİ.”
Alparslan Türkeş hapiste yatarken MAYAŞ’ta yaşananlardan hiç hoşlanmaz ve yetkiyi Muharrem Şemsek’e verir.
Bu arada da Devlet Bahçeli’yi feci şekilde dövdürür!
Aynı sıralarda MAYAŞ’takilere CİA kaynaklı bir haber ulaşır. Bu habere göre: ''Darbe yönetimi Türkeş’i hapisten ya hiç çıkarmayacak ya da bir süre sonra orada öldürecektir''
Bu haber üzerine bazı isimler harekete geçerek başbuğlarına ihanet komploları kurmaya girişirler!
Türkeş nasılsa öldürüleceğine göre, koskoca milliyetçi hareket başsız kalır mı hiç?
Hem de üstelik devletin başına Devlet gerek!
Bir gün, ülkü ocakları kurucularından ve Türkeş’e son derece yakın isimlerden O. C, o sıra MAYAŞ’ın müdürlüğünü yapan İsmet Büyükataman tarafından Ankara’ya çağrılır.
Büyükataman, O. C ile dışarıda birlikte görülmek istemez ve bir tanıdıklarının evinde görüşülür ve asıl niyet burada açıklanır.
Aldıkları CİA kaynaklı habere göre; Alparslan Türkeş’in ipi darbe yönetimi tarafından çoktan çekilmiştir. Bundan sonra Milliyetçi Hareket TÜRKEŞ'SİZ biçimde dizayn edilecek, örgüt bunun için hazır hale getirilecektir.
MHP'nin şu anki Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, O. C' ye bu oluşuma katılmasını ve yeni yapının bölgesindeki önderlerinden olmasını ister.
GERİ KALAN KISMINI O. C' DEN DİNLEYELİM:
İsmet Büyükataman denen kişinin bu tuhaf ve çirkin teklifi çok gücüme gitti ve kendisine şunları söyledim;
''Milliyetçi Hareketin geleceğini ve Milliyetçi Hareketi kimlerin yöneteceğini AMERİKA MI belirleyecekti?
Bizler, Amerika'dan alacağımız haberlere göre mi hareket edecektik?
Bize düşen görev, Türkeş’siz bir yapı oluşturmak değil, tüm gücümüzle çalışıp önderimizi oradan nasıl çıkaracağımızı düşünmektir. Yazıklar olsun size, benim ve yedi sülalemin cesetlerini çiğnemeden bu konuda bir adım bile atamazsınız’''
NETİCEDE;
Onca iğrenç planlarına rağmen öldürülecek dedikleri Alparslan Türkeş hapisten çıkıverince ortada kaldılar ve İsmet Büyükataman, Türkeş ölünceye kadar bir daha MHP'ye sokulmadı.
Türkeş rahmete kavuştuğu gün ilk defa İl binasına gelen İsmet Büyükataman'ı çok kötü hırpalayacaklardı lâkin mani olundu.
ASIL SORU;
Türkeş, durumunu bildiği halde daha sonra Devlet Bahçeli’yi niye yanında tuttu?
Merhum Türkeş, çok ileri görüşlü ve stratejik düşünebilen bir insandı. Bahçeli yanımızda dursun, onlar bizi yönlendireceğine, zamanı geldiği vakit biz onları yönlendirelim diye düşündü.
Türkeş rahmetlisi güvendiklerine Bahçeli için diyordu ki;
''O' MİT elemanıdır, ben onun böyle olduğunu tespit ettim. Şayet kovarsam, MİT başka bir eleman bulup içimize sokacaktır, belki de yeni MİT elemanını hiç tespit edemeyeceğiz. Nasıl olsa Bahçeli'yi tespit ettim, kontrol altında tutarım. Bizi etkilemeye çalışanları yanıltır oyunlarını bozarız...''
Türkeş rahmetlisi, Bahçeli'ye karşı çok dikkatli ve son derece temkinliydi.
Bu yazı okunması gereken önemli bir yazıdır.
M. A. Yılmaz'dan alıntıdır. sadece paragraf ve şekil olarak yeniden tanzim edilmiştir