(Koyacağım başlık çok ağır olurdu!)
Utanmadan nutuk atarlar, ''Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir diye!''
Bir de, ''Hakimiyet Allah'ındır'' diyen hırsız kediler var!
Az daha unutuyordum;
Bir zamanlar külüstür Murat- Reno arabalarının arka cam ve torpidolarında ''Huzur islâm'da'' yazısı olanlar vardı. Bu sahtekârlar şimdilerde İslâm'da aradıkları huzuru, yolsuzluk yaparak aldıkları milyarlık jiplerde bulmuş olacaklar ki hiçbirinin arabasında ''Huzur İslâm'da'' yazısını göremez olduk.
Gençliği, fuhuş, uyuşturucu, ateizm, deizm ve yoksulluk bataklığında çırpına çırpına kaybolan ve bu rezaleti hayasızca seyreden bir milletin EGEMENLİĞİ sahtedir, seraptır ve palavradan ibaret koca bir yalandır.
Asıl egemen olan fuhşiyattır, müstehcenlik, haramilik, yolsuzluk, vurgun, talan ve soytarılıktır!
Geçmişte birileri de duvarlarında ''HAKİMİYET ALLAH'INDIR'' levhası asılı meclisten söz ederlerken, İktidar olunca ilk işleri Allah'a muhalefet ederek, ZİNÂYI SERBEST EDİP, HOMOSEKSÜELLİĞİ İSE YÜZ KIZARTICI SUÇLAR KAPSAMINDAN ÇIKARTMAK OLDU.
Kimi milliyetçilikten,
Kimi cumhuriyetten,
Kimisi de sahtekârca Müslümanlıktan dem vurur!
Hadiyin be utanmaz adamlar!
Sizin gibilerin ne milliyetleri ve ne de Müslümanlıkları vardır...''
SÖZÜMÜ İŞİT TÜRK MİLLETİ!
Milletvekili seçeceğiniz insanların her şeyden önce;
Namus hassasiyetlerine,
Ahlâksızlıklar karşısında ki tavırlarına,
Emniyet kapılarında (...) belgesi alabilmek için uzun kuyruklar oluşturan zavallı kadınların bu acıklı durumları karşısında ki hissiyatlarına,
Park, bahçe ve okul kantinlerine kadar taşmış olan kızlı-oğlanlı aleni fuhşiyata karşı ilgilerine bakmalısınız.
Ben şahsen henüz daha ahlâksızlıklara, fuhşiyata ve uyuşturucuya karşı isyan eden, haykıran, mücâdele eden, gittiği yerlerde dile getiren ne bir tek Milletvekili Adayına rastladım, ne bir tek Siyasi Parti Genel Başkanına ve ne de bir tek seçilmiş Milletvekiline!
Temennim odur ki;
Yukarıda ısrarla bahsettiğim bu ahlâki endişe ve hassasiyetleri taşıyanlar da vardır
Ve kendileriyle bir gün rastlaşırız inşallah!
Tarihte bütün devletler, tüccarlar gibi parasızlıktan değil de ahlâksızlıkları sebebiyle yıkılmışlardır. Devlet, tüccar değildir ve parasızlıktan iflâs etmez, devletlerin iflası; ahlâkın dibe vurmasıyla ancak mümkündür.
Devletinin, milletinin geleceğini düşünen her insan mutlaka; ahlâki hassasiyet sahibi, yolsuzluk ve yağmalar, namussuzluklara, fuhşiyata ve gençliğin içine düşmüş olduğu cinsi sapıklıklara karşı isyan eden, haykıran, kavga veren yiğit- delikanlı- namus eri insanları bulup seçmelidir.
HAAA!
BİZİM BİR DE DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞIMIZ VE ONA BAĞLI MÜFTÜLÜKLERİMİZ VAR!
Fuhşiyat ve sokaklara taşan zinaya karşı koca bütçesiyle ne yapar bu Diyanet Teşkilâtı ve ona bağlı Müftülükler?
Ne yapmasını bekliyordunuz ki?
Bol bol ziyafet,
Biraz ziyaret,
Biraz ticaret!
Buyurun işte size Diyanet!