Fatih Sultan Mehmet Han'ın, yıllar önceden yaptığı bu bedduaya âmin diyorum. Bu ağır bedduanın günümüzdeki muhatabının Sn. Erdoğan olduğunu tahmin ediyor ve bu bedduanın kısa bir zaman sonra kendisini haki yeksan edeceğinden de eminim.
Çağlar açan İstanbul fatihi Sultan Mehmet Han, Bizans’ı fethettikten sonra imparatorluk sarayını gezerken bir ara mahzene iner ve zindanda yaşlı bir papaza rastlar.
”Bu halin nedir niye buraya hapsedildin?”
diye sorar.
PAPAZ ŞU CEVABI VERİR:
”Arz edeyim sultanım. Kuşatma başladığında imparator beni huzura çağırdı ve İstanbul’un düşüp düşmeyeceğini sordu. Ben de ilmime dayanarak bunun son muhasara olduğunu, şehrin elimizden çıkacağını söyledim. Çok kızdı, bana eziyet edip buraya attırdı”
Bunun üzerine Fatih Sultan Mehmet Han bir an düşünür ve o papaza şu soruyu sorar:
”Peki bu şehir bir gün olur bizim de elimizden çıkar mı? ”
PAPAZIN CEVABI DÜŞÜNDÜRÜCÜDÜR;
“Ne zaman ki içinizde fesat artar, halkınız kendi menfaatlerine teslim olur, mülklerini yabancılara satanlar çoğalır, idarecileriniz yabancılardan medet umarlar ve onlarla işbirliği yaparlar, işte o zaman bugün aldığınız şehir o gün elinizden çıkar.”
FATİH ORADA HEMEN DİZ ÇÖKÜP ELLERİNİ ALLAH'A AÇAR VE ŞÖYLE BEDDUA EDER.
“Ya Rabb! Böylelerini kahrına ve gazabına uğratmanı dilerim, Allah’ın bütün gazabı bu toprakları yabancılara satanların üzerlerine olsun, iki cihanda da yüzleri üzere sürünüp, yarın mahşer meydanına boyunlarında lânet halkaları takılı bir vaziyette sürüklenerek getirilsinler ve ebedi makamları cehennem olsun… ”
Dikkat edilecek olursa, Fatih Sultan Han, bedduasında sadece ERDOĞAN dememiştir lâkin bedduanın günümüzdeki adresi Erdoğan'ın taaa kendisidir.
Bu bedduanın günümüzdeki ilk muhatabı Erdoğan'dır, sonrasında ise halen daha ısrarla onu destekleyenlerdir.
Aslında bu bedduanın muhataplarının kimler olduklarını toplumun ekseriyeti çok iyi biliyor da, makam koltukları, çıkar, menfaat, makarna ve kömür çuvalları gözleri perdeleyip basiretleri bağlamış vaziyette.
Orhan KILIÇOĞLU