MHP, KENDİ İÇİNDE DALAŞTIRILIP, DÖĞÜŞTÜRÜLEREK (onların tabiriyle) İLK GENEL SEÇİMLERDE MEÇLİS DIŞI BIRAKILMAYA ÇALIŞILMAKTADIR. BİZLER İSE, BU KİRLİ OYUNUN FİGÜRANLARI (MI) YIZ Kİ (!)
Kıymetli Ülküdaşlarım, her kesin gönlünde mutlaka bir Genel Başkan adayının olduğunu biliyorum. Asıl bilinmesi gereken şeyin; gönüllerimizde MHP’nin yerinin ve öneminin daha öncelikli olması ve bu şuur içinde hareket edilmesidir. Amacını aşan yazılarımızın davamıza hiçbir katkısı olamayacağı gibi çok şeyi alıp götürecektir.
BİR GERÇEĞİ DE İFADE ETMEDEN GEÇEMEYECEĞİM; BUNLARI KORAY AYDIN ADINA ASLA YAZMIYORUM, HİÇBİR ZAMAN DA YAZMAK TENEZZÜLÜNDE BULUNMAM. KENDİSİNE TENEZZÜL ETMEYECEĞİMİ EN İYİ KORAY AYDIN VE BENİ YAKINEN TANIYAN BİNLERCE İNSAN ÇOK İYİ BİLİRLER ZİRÂ KENDİSİ DAHA HAKKIMDA KONUŞTUKLARININ HESABINI VERMEDİ.
‘’Yaşanan bütün bu kargaşa ve camia içi kamplaşmaların ve de bunun neticesi baş gösteren husumetlerin bir tek sorumlusu vardır ve bu sorumlu olan kişi de sadece Sayın Devlet Bahçeli’den başkası değildir.
Türk Dünyasını kucaklayabilme basiret ve iddiasından yoksun oluşu /
Türk Dünyasının geniş bir coğrafyaya yayılmış olan koca bedenine kumaş ve enerji olarak yetmeyişi /
Meşveret yapmadan almış olduğu ani kararlar neticesinde, parti içi demokrasiden diktaya geçişi ve almış olduğu bu ani kararların sonucu olarak da MHP’nin şaibe altına sokulup, millet nezdinde itibar kaybına uğratılmış olması /
Akp iktidarının, gaflet ve delâleti de aşan okyanus ötesi politikalarının sonucunda bölünmenin eşiğine kadar sürüklenen Türk milleti korkunç bir tufan yaşamaktadır. Böylesi bir tufanda ''TÜRK MİLLETİ İÇİN HZ. NUH'UN GEMİSİNDEN FARKSIZ OLUP HAYATİ ÖNEM TAŞIYAN MHP GEMİSİNİN KAPTANININ kendisine ait kaptan köşkünde uyuya kalmasıyla geminin; dümensiz ve pusulasız bir şekilde, sert esen rüzgârların insafına terk edilişi /
Bütün bu eksikliklerine rağmen birilerinin hâlen daha ısrar ve inatla Genel Başkanlık görevinde diretmesinin izahını ve bu diretmenin altında yatan maksadın ne olduğunu tahminde zorlanıyoruz….
Şu ana kadar şahsımda dâhil olmak üzere eteklerimizde biriken yılların taşlarını dökerek söyleyeceklerimizi söyledik ( Ben de eteğimde ki taşları dökercesine yazılar yazdım lâkin birinin adına asla, davamın adına yazdım) ve 4 Kasım kongre gününe birkaç gün kaldı. Her iki tarafta büyük bir yanlışın içindeler. Aşırı saldırılar, karşılıklı karalamalar, nefsi çekilen kılıçlarla bir yerlere varamayız. Cahil ve dava şuurundan yoksun kişilerin adamın adamı olma hezeyanları yüzünden millet nezdinde itibar erozyonuna uğramaktayız.
Bütün bu yersiz sataşmalarımızın ve kullandığımız sert üsluplarımız, kongre salonunda BİRİLERİ TARAFINDAN (!!!) dövüşe ve kavgaya dönüştürülmemesi ve büyük kargaşalıkların yaşanması için bugün bu saatten sonra ülkücülere ve Türk milliyetçilerine yakışan ağır başlılık ve sükunet içinde kongre gününü beklemeliyiz…
MHP, TÜRK MİLLETİNİN YEGÂNE SAHİBİDİR…
MHP’DEN BAŞKA KURTULUŞ YOLUMUZ YOKTUR …
VE MHP TÜRK MİLLETİ İÇİN HZ. NUH ALEYHİSSELAM'IN GEMİSİ KADAR ÖNEMLİDİR!
HİÇ KİMSENİN BU GEMİYİ DELME GİBİ BİR HAKKI YOKTUR (!)
BU BÖYLE BİLİNE VE BUNA GÖRE HAREKET EDİLE!
BEN VE BENİM GİBİ MİLYONLAR, KARIMIZIN, KIZIMIZININ, GELİNİMİZİN, TORUNLARIMIZIN VE BÜTÜN BU YAKINLARIMIZIN ŞAHSINDA TÜRK MİLLETİNİN NAMUSUNUN BEKÂSI İÇİN MHP’Lİ OLDUK VE DE SON NEFESİMİZE KADAR DA MHP’Lİ OLMANIN ŞEREFİYLE YAŞAYACAĞIZ . BU DAVAYA ZARARI DOKUNANI, NAMUSUMUZUN DÜŞMANI BELLER VE BU GİBİLERİ HER ZAMAN LÂNETLEYECEĞİMİZİN BİLİNMESİNİ İSTERİZ....
4 Kasım 2012 günkü kongre salonu girişinde, salon içinde ve kongre konuşmaları esnasında olsun sonrasında olsun; kavga – sataşma – Küfür – Lâf atma gibi durumlara sebebiyet verir veya karışırsa bilinmelidir ki O gurup veya şahıslar; Türk milletinin ve onun Irzının / Namusunun / Dininin / Devleti ve Bayrağının azılı düşmanları olan Şerefsiz / Namussuz / Alçak / Ajan ve Provokatörlerdir.
BİR DE UNUTULMAMALIDIR Kİ SALON AJAN VE GİZLİ SEVİS ELÂMANI OLAN PROVOKATÖRLERLE DOLUP TAŞACAKTIR.
GÖRELİDİRLER, GÖREVLERİ MHP CAMİASININ KENDİ ARALARINDA KÜFÜRLEŞİP VE KAVGALAŞMALARINI SAĞLAMAKTIR.
28 Ekim 2012
ORHAN KILIÇOĞLU