Ya sözümüzü tutarsınız, ya da defolup gidersiniz!
Türk milleti!
Aklını başına al.
Hedefte olan, senin karın, kızın, bacın, gelinindir.
Yok edilmek istenen, vatanın, bayrağın, devletindir.
Şayet bir an evvel aklını başına almazsan, karının, kızının akıbetleri, Van Akdamar Adasında 1915- 1916 yıllarında Ermeni çetelerince günlerce ve defalarca tecâvüz edilerek Van gölüne atılan zavallı kadınlarımızdan farksız olmayacaktır.
Her şey bilerek ve kasten çökertilmiştir.
Ha bire topluma kin ve nifak pompalanmakta.
Bir ve bütün olan Türk milleti ısrarla parçalanmakta.
Vatanın, devletin, tüm müstahkem kalelerin işgâl altında, sen ise uykudasın.
Senden, Malâzgirt'in, Haçlı Seferlerinin...
Senden, Çanakkale, Sakarya, Dumlupınar'ın ve dahası 9 Eylül 1922'nin intikamını almak için tüm soysuzlar el ele vermiş taarruzun son provalarını yapmaktalar.
Düşünsene;
50.000 insanımızın ölüm emrini veren câni Öcalan TBMM'ye davet edilerek, koca Türkiye Cumhuriyeti Devletinin şerefi Öcalan'ın ayakları altına verilmiştir.
Öcalan cânisi, Türkiye'ye yeni bir demokratik şekil vermek için hummalı bir çalışmanın içindeymiş!
Ankara'dakiler ise, câni Öcalan'ın çağrısını bir an evvel duyup, gereğini yerine getirebilmenin sabırsızlığı içindeler.
NE YAPILMALI?
Musavat Dervişoğlu, Yusuf Halaçoğlu ve Türk milliyetçisi- ülkücü olduğunu iddia eden diğer Genel Başkanlar birlikte Silivri Ceza Evine Ümit Özdağ'ı ziyarete giderek oradan Türk milletine aşağıdaki şu tarihi duyuruyu yapmalılar;
''Yüce Türk milleti!
Bizler nefislerimizi ayaklarımızın altına alıp, egolarımızı terk ederek bir çatı altında toplanmaya karar verdik ve şu andan itibâren 2. Kurtuluş Savaşını başlatmış bulunuyoruz. Her birimiz birer Kuvay-ı milliyeciyiz, bu uğurda and içtik. Tek çıkar yol, birlikte olmak. Buna mecburuz çünkü hedefte olan Türk'ün ırzı ve namusudur, vatanı ve devletidir. Allah, bizleri ve Türk milletini utandırmasın....''
Hainlerin kol gezdiği, zafer hazırlıkları içinde nara atıp ahkâm kestiği bu felâketli günlerde Türk'ün vatanı, devleti, ırzı ve namusu için bir araya gelemeyip bahaneler üretecek olursanız, hepiniz âdi, haysiyet ve şeref yoksunu, yalancı ve yüzsüz birer mel'unsunuz!
Benim oyumu alarak İyi Partiden AKP'ye geçen Ünal Karaman ve Kürşat Zorlu döneklerine de birer çift sözüm var;
Hane halkınıza, yedi göbek geçmişinize, geleceğinize öyle ağır küfürler edildi ki bu küfürleri it yese arından ve zorundan kudururdu. Siz de haysiyet, şeref, ar, namus diye bir şey yok mu ki bu kadar pişkin ve yılışıksınız?