Ozanlar ozanı Ozan Ârif’imizin ‘’Sana bir ülkücü nesil anlatsam, nereden başlasam, nasıl söylesem’’ diyerek sazının tellerine dokunduğu gibi, aynı duygular içinde ben de ülkücü dava hakkında gönül tellerinize kelime kelime mızrap vurmayı arzuladım. Beğenen olur, beğenmeyen olur. Beğenenler bize yeter.
ÜLKÜCÜ DAVA;
Türk milletine mensubiyetinin ve eşref-i mahluk olarak yaratılışının şuuruna sahip, Turani düşünüp, Kur’an’i yaşayan asil ve soylu insanların davasıdır.
ÜLKÜCÜ DAVA;
Gönül ve Hâl ehli olup,
Türklük ve İslâm ateşiyle yanıp Kavrulan,
Hakk`ka sevdalı,
Rütbe beklemeyen,
Dünyaya meyledip ikbal kovalamayan,
Evliyalar coğrafyası Anadolu´nun her taşına sevdalı,
Her karış toprağına vurgunların dilinde türkü,
Gönlünde muhabbet,
Yüzünde tebessüm,
Ciğerinin deliklerinde tarifi imkânsız bir sızıdır...
ÜLKÜCÜ DAVA;
Yunus gibi "Gel gör beni aşk neyledi" diyerek yananların,
Ertuğrul gibi gâzilerin davasıdır!
ÜLKÜCÜ DAVA;
Buram buram Türklük kokan Hazreti Yesevi'nin Türkistan yeli,
Hazreti Mevlâna'nın, insan sevgisiyle tutuşan gönlünün muhabbet ateşi,
Beş bin ülkü şehidinin kana kana içtiği şehadet pınarıdır.
Bizler, davayı böyle bilir,
Biz davayı böyle yaşar,
Ve de böyle târif ederiz!
Bu bizimkisi hainlik ise;
Allah Türk milletini bizim gibi hainlerden mahrum etmesin!
SELAM VE DUALARIM SİZ ÜLKÜCÜ KARDEŞLERİMİN ÜZERLERİNİZE OLSUN