Ümit Özdağ’ı tutuklamakla aslında kendi kafalarına sıktılar.
Uyuyan Türk milletini bu derin uykusundan uyandırdılar.
Türk milletinin bu uyanışının sonunda zalimler Türk’ten aman dileyip postalını yalayacaktırlar.
Ümit Özdağ’a reva görülen zulüm, Türk’ün genlerindeki TÜRKLÜK MAĞMASINI harekete geçirdi. Hem de öyle bir harekete geçirdi ki, kendi tabutlarını çakıp, kendi kefenlerini biçtiler.
Türk’ün genlerinde mevcut olup, ilâhi şifrelerle ta ezelden kodlanmış olan Türklük mağması, volkanik patlamalarla lav olup, Vezüv yanardağı gibi hainlerin üzerilerine akarak, onları Pompei şehrinin sapıkları misâli ibretlik birer taş eyleyecektir ve böylelikle, gelecekte zuhur edecek olan hainler, kendilerinden önce Türk'e kefen biçmek isteyenlerin acı akıbetlerini görüp ibret alacaklardır.
Türk milleti!
Tarihinde zillet ve esaret yaşamamış büyük millet!
Haydi ayağa kalk, bir an evvel titre ve kendine dön!
Sana kefen biçenlerin ellerindeki makasları al ve boğazlarına daya!
EY TÜRK!
Dedenin 9 Eylül 1922 de İzmir'den denize döktüğü palikaryaların geride kalan enikleri şimdi sana kefen biçiyor, titre ve kendine dön!
Bu titreyiş;
Romatizmal ağrıların veya yükselen sıtma ateşinin neticesinde meydana gelen bedeni bir titreme olmayıp, yüce bir imânın, yüksek bir asâletin ve eşsiz bir karakterin neticesi ruhlarda kopan fırtınadır.
Bu titreyiş;
Türk’e has milli ve mânevi değerlere karşı duyulan muhabbetin, gönüllerde yaktığı aşk ateşinin etkisiyle hücrelerde meydana gelen volkanik patlamalar olup, asil ve soylu insanlara mahsus bir titreyiştir.
Bu titreyiş;
Milli ve mânevi bir cezbenin tezahürüdür.
Bu ifade, Kuvayı milliyecilerden sonra yalnız ve yalnız ülkücü bozkurtlara yakışan ve onlarla örtüşen yüksek bir vasıftır.
Türk milleti bu badireyi de atlatacaktır.
Türk, Allah'ın koruması altında olup, Allah'ın insanlığa bahşettiği hava- su- topraktan sonra 4. Büyük nimettir.
Avrupalılar der ki;
Bir Türk'ten kork.
İki Türk'ten daha çok kork.
Sakın üç Türk'ü bir araya getirme çünkü cesur, zeki ve teşkilâtçı bir millettir, hemen bir devlet kurar, bununla da yetinmeyerek dünya hakimiyeti peşinde koşarlar.
Son olarak Ümit Özdağ'a yapılan zâlimlik ve adâletsizlik Türk'ü uyandırdı ve görüyorum ki Türkler büyük kitleler halinde bir araya gelmeye başladılar. Hep birlikte DAĞ BAŞINI DUMAN ALMIŞ Marşını söyleyeceğimiz günler çok yakın.
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va'dettigi günler hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
(Mehmet Âkif Ersoy)