Türkler 1080 yılında Nizamiye Medreseleri kurarak dünyanın ilk Üniversitelerine imza atan ender milletlerden biridir. Bu Üniversiteleri yönetenlere şu talimat veriliyordu. Sakın tarikat ve mezhep taasubunu bu ilim yuvalarına sokmayın, buralarda yalnızca ilim yapın ve bilim üretin denilmişti. Yıl 2018, ne yazık ki bizler 1080 yılı aanlayışının çok çok gerisindeyiz..
Peki heba edilen bu eğitim ve öğretim yılında neler öne çıktı?
Eğitim ve Öğretim yılı başlarken ders kitaplarındaki ciddi skandallarla başladı. Kimi kitaplar toplatıldı kimilerinin sayfaları yırtıldı.
Hemen akabinde TEOG “Temel Öğretimden Orta Öğretime Geçiş sınavı” tartışılmaya başlandı ve kısa süre içerisinde kaldırıldığı kamuoyu ile paylaşıldı. Yerine LGS geri getirildi.
MEB, yaklaşık 6 yıldır beklenen Öğretmen Strateji Belgesi 2017-2023’ü yayımladı. Öğretmenlerin 4 yılda bir yeterlilik sınavlarına girecekleri belirtiliyor. Bunun yanı sıra, 2018’in sonuna kadar yapılan gönüllülük faaliyetleri, okul dışı çalışmalar ve Öğretmen Akademileri’nde alınacak eğitimler gibi ölçütlere göre kariyer sistemi oluşturulacak.
Milli Eğitim Bakanlığı pilot illerde performans değerlendirmesi uygulaması başlattığını söyledi. Öğrencilerin öğretmen ve öğrencilere hakaretleri sosyal medya üzerinde adeta paylaşım rekorları kırdı.
Yeni atanacak olan Öğretmenler için mülakata devam edildi.
2011 Yılında kaldırılan 4/b özleşmeli Öğretmenlik yeniden hayata geçirilerek yaygınlaştırıldı
Sözleşmeli öğretmenlere aynı bölgede altı yıl kalma zorunluluğu getirildi.
Öğretmene şiddet tüm yurtta artarak devam etti. Alo 147 hattı yoğun bir şekilde çalıştı ve birçok öğretmen yine asılsız şikayetlerle meşgul edilip ifadeleri alındı.
Rehber Öğretmenlere nöbet görevi getirildi.
Anadolu liseleri yeniden sınıflandırıldı, nitelikli okullar kavramı getirildi bu okullarda görev süresi dolan idarecilikler açık gösterildi.
İdareci atamalarıyla ilgili mülakatlar başladı. Acıpayam da mülakat yapılmadan kimin hangi okula idareci olarak atandığı İlçe Milli Eğitim Müdürünce belirlendi ve müdürlerin Watsap gurubunda paylaşıldı. Bu utanç karşılığında hiçbir işlem yapılmadı.
Seçim kararları alınır alınmaz öğretmen mülakat sonuçları ve yönetici mülakat sonuçları açıklanmadı ve 26 Hazirana ertelendi.
Dernek ve Vakıfların eğitimdeki etkinlikleri hız kesmeden sürdürüldü. Anadolu Gençliğin etkinliği azaltıldı TÜGVA etkin hale getirildi. Yaz okulları artık TÜGVA tarafında Milli Eğitimin kurumlarında açılacak bilgisi okul yöneticileriyle paylaşıldı.
Eğitim Öğretim yılı boyunca öğretmenlere yönelik itibar kaybı artarak sürdürüldü. Bir gün iş güvencesi tartışıldı bir başka gün rotasyon söylentileri yayıldı. Şiddet hiç hız kesmedi. Öğretmenlere yönelik saldırılar İzmir’de can aldı, birçok ilde bıçaklı saldırılar oldu.
Nitelikli okullar bir anda proje okulları kapsamına alındı. Bu okullara idareciler Bakanlıkça atanacak denildi.
Sonuç olarak; Milli Eğitimde ne değişti diye soracak olursanız bize göre hiçbir şey değişmedi. Ne yazık ki zihniyet aynı, bakış açısı aynı, yöntem aynıdır. Her geçen gün milletimiz ve devletimizin aleyhine sürdürülen bir zaman kaybıdır. Milli Eğitim bir an önce derdi ilim-irfan ve bilim olmayan bu yeniliğe kapalı bürokratik kadrodan kurtulmalıdır.