Sözüm ona Bakanlık değerler eğitimi vermektedir. Bir İlçenin okullara gönderdiği liste elime geçti. Örnek: Kasım ayında Okul Öncesi selamlaşmak, Aralık ayı arkadaşlık, İlkokul da Kasım ayı Karşılıklı iyilik yapmak ve yardımlaşmak Ortaokullarda yine aynı ay ve aynı başlık. Allah aşkına bu kafa bir ay bu değerleri alarak mı öğrenciye alışkanlık kazandıracak, yoksa sürekli vererek mi bu alışkanlıkları kazandıra bilir? Galiba bakanlık kapitalist sisteme ayak uydurarak yılda bir gün anneler gününde huzur evinde kalan annesini hatırlayıp çiçek götüren evlatlar yetiştirmek istiyor. Selamlaşmak her zaman, arkadaşlık her zaman, iyilik yapmak her zaman olmalıdır. Yeteneksiz olduğunuz ve eğitimden anlamadığınız için bu değerleri Türkçe, Hayat Bilgisi veya vatandaşlık bilgisi kısacası tüm sosyal hatta Fen Bilgisi konularına serpiştiremiyorsunuz. Çocuk bir hikaye okurken bunda arkadaşlığın değerini, selamlaşmanın önemini yardımlaşmanın gerekliliğini almalıdır ve hayatında hep yaşamalıdır. Bundandır ki sevgililer, anneler, öğretmenler günü gibi veya yerli malı haftası gibi değerler haftası yapmaya çalışarak değerleri aslında değersizleştiriyorsunuz.
Adı Milli Eğitim olan Bakanlığın eğitim ile hiçbir icraatını pratikte görmediğimiz ve tamamen nasıl sınav kazandırırım endeksli icraatlar yaptığı için bize göre eğitim ifadesi kaldırılmalıdır. Milli ifadesini de kullanmamalıdır, çünkü bu kadar gayri milli davranıldıktan sonra bu ifadenin kullanılması boşunadır. Milli Eğitim ile ilgili bir yöntem izlenmediğini nereden çıkartıyorsunuz, diye sora bilirsiniz.
Birincisi dünyadaki milletlerin ve devletlerin uzun vadeli uyguladıkları bir eğitim sistemleri vardır. Bu eğitimin amaçları kendi toplumu içerisinde yaşayan tüm fertleri ortak ülküler çerçevesinde birleştirmek, vatandaşlık bilincini ve sorumluluğunu geliştirmek, ortak değerlerin yaşatılmasını sağlamak, töre-gelenek ve görenekleri yeni nesillere aktarmak, karşılıklı hoş görü iklimini oluşturmak, başkalarının haklarına yaşantılarına saygı duymak, paylaşmayı öğretmek, vatan evlatlarını kederde kıvançta, tasada ortaklaştırmak, kanunlara uymak, demokrasiyi sindirmek daha başka, yüzlerce madde yazılabilir! Bunlar günü birlik politikalarla mümkün olan hasletler değildir elbet. Eğitim bakana müsteşara hatta genel müdüre göre değişecek bir olgu hiç değildir. İkincisi ise bakanlığın bizatihi uygulamaları tamamen değerle zıt bir minvalde yürümektedir. Örneğin değerlerimiz haktan, hukuktan adaletten bahsetmektedir. Liyakat ve ehliyetten bahsetmektedir. Kul hakkının ne kadar önemli olduğundan bahsetmektedir. Rüşvet, iltimas ve adam kayırmayı yasaklamaktadır. Bakanlığı yönetenler yaptıklarıyla çalışanların bir kısmında dahi olsa güvensizlik oluşturmuşlarsa hangi değerden bahsedebilirler ve kim bunlara inanır.
Millik konusuna gelince gayri milli insanların eliyle milli bir eğitim verilemez. Siz düne kadar Arif Nihat Asya nın Bayrak şiirinden bile rahatsızlık duyanlar bayrak sevgisini bir değer görüp nasıl bayrak sevgisi verebilirsiniz? Okul yönetimlerinde ne kadar milli hasletleri yoğun olan insan varsa kapı dışarı etmişseniz sizin milli bir eğitim sürdürüyoruz demeniz havanda su dövmek değil midir?
Sonuç olarak Milli Eğitim Bakanlığının önceliği öğrenme değil eğitimdir. Ancak bu Bakanlık kafasıyla bizim toplum olarak bir potada erimemiz ve değerlerimizi yaşatmamız çok zor görünmektedir. Her konuda olduğu gibi değerler eğitimini de yozlaştırıp değerleri değersizleştirmekteler.