2015 Yılı Temmuzunda çıkartılan yönetici atama yönetmeliği Ekimde değiştirildi. Yetmedi tam da M.Yardımcılığı sınavına müracaat edileceği sırada bir kez daha değiştirildi. Yani beş ay içerisinde üç değişiklik. Neden bu kadar çok değişiklik diye düşünmeye bile gerek kalmadan Memur Sen Genel Başkanı çıkıp açıklama yapıyor. Bakanlıkla görüştük bir yanlıştan dönüldü diye!
Ey Bakanlık bu makamı sen yönetiyorsan neden her gün yönetmelik değiştirip milletin aklını karıştırıyorsun. Yok eğer Eğitim Bir Sen yönetiyorsa siz şeklen ordaysanız neden önce ağabeylerinize, amirlerinize sorup yönetmelik yapmıyorsunuz? Siz bu milletle dalga mı geçiyorsunuz? Danıştay açık bir hükümle müdür inhasını hukuka aykırı bulduğu halde neden inhayla yani hukuksuz atanan idarecileri görevden almıyorsunuz? Görevden almayı bırak bir de yönetmelikle haklarını koruduğunuzu sanıyorsunuz.
Beyler bir şeyi unutuyorsunuz.
“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır,
Toprak eğer uğrunda ölen varsa, o da vatandır.”
Sen Ey Milli Eğitim Bakanlığı kime ve hangi kafaya hizmet ediyorsun. Bir bak çevrene! Kimi şube başkanlarının Kuzey Kürdistan Konferansına giden, Hakkari Şube Başkanın bölücülere methiye dizen, devlet operasyonlarını yerden yere vuran, önceki dönem Genel Başkanı akillerden olan sendikanın genel Başkanı nasıl oluyor da Milli Eğitim Bakanlığında söz sahibi oluyor. Ya bu Bakanlık Milli olmaktan çıkmış ya da size tehditle iş yaptırıyorlar siz Milli olmaktan çıkmışsınız.
Daha yeni Türkmen Dağında şehit olan İbrahim Küçük’ün kız kardeşi Zühal Küçük Türk Eğitim Sen üyesiydi. Üç gün önce toprağın kara bağrına teslim ettiğimiz Uğur Taşçı nın eşi Esra TAŞÇI Türk Eğitim Sen üyesiydi. Şehit Bekir Çavuşun kardeşi M.Fedai Çavuş Türk Eğitim Sen üyesiydi. Kendi ailem dahil neredeyse ailesinde bir yakını şehit olmayan kişinin olmadığı bir camiaya nasıl bir devlet aklıdır ki öteki baka biliyor. Aynı zamanda şehit olmaya aday olan Türk Eğitim Sen mensuplarına tuzak peşinde olanlar bilsinler ki bu vatana en büyük ihaneti yapmış olurlar. Sizler eğer bu camiayı küstürürseniz bu memleketinde sonunu getirmiş olursunuz, bu böyle bilinmelidir.
Bundandır ki herkes haddini, hakkını ve hukukunu bilecek. Bir üye daha kazanayım diye dolapların desiselerin peşinde koşanlar ve onlara yardım yataklık yapanlar bu memleketin öz evlatlarını öteki göremezsiniz. Sizler bugün birileriyle yarın birileriyle iş tuta bilirsiniz. Ancak Türk Eğitim Sen üyeleri kendi insanından başka hiçbir güce sırtını dayamadan bu ülkede birlik, dirlik, hak, hukuk, adalet kavgasını vermeye devam ediyor ve devam edecek. Bu ülkenin güzide evlatları bir yakını vatan olmuş camianın her bir ferdi kıymetlidir değerlidir. Biat ehli olmadığı için, dünya üstüne gelse haktan adaletten ayrılmadığı, vatanı için seve seve ölümü göze alabildiği için eğer bu camiaya düşman olmayı seçtinizse yiğitçe bunu teyit edin. Yoksa bir an önce yüzünüzü millete dönün ve gerçekten milli düşünenler Milli Eğitimi idare etmenin yollarını arayın. Devlette kuralı kaideyi koyun ayrımcılıktan vazgeçin!
Sonuç olarak Ahmet Şafak Beyler bu vatan size neyledi diye soruyordu. Biz de “Beyler bu vatanseverler size neyledi” diye sorma hakkına sahibiz!