Okul Müdürlerini görevden alınırken vicdan firardaydı.
Müdürlere değerlendirme yapıp kendilerinde olmayanları kapının önüne koyarken vicdan firardaydı.
Mülakatları yaparken yalnızca kendi sendikalarına mensup kişileri müdür yaparken vicdan dağa kaçmıştı.
Müdür yardımcılarını bile seçerken sendika şartı koşarken vicdan koşudaydı.
İl Müdürlerini İlçe Müdürlerini değiştirirken vicdan torbadaydı.
Şube Müdürlerini mülakatla alırken liyakata bakmadan yalnızca bendensin diyerek mülakattı kazandınız dediklerinde vicdan çorbadaydı.
Yetmiş altıncı maddeden atama yaparak en gözde okulları yandaşlara teslim ederken vicdan cüzdandaydı.
Argelere adamcıklar yazarak yan gelip yatmalarının önünü açarken vicdan yataktaydı.
Peynir ekmek gibi başarı belgesi ve üstün başarı belgesi dağıtırken vicdan kağıttaydı.
MTSK Sınavlarına çoğunlukla yandaş çağırtırken vicdan imzadaydı.
Kapalı okullara Müdür Yardımcısı atayıp bankamatik memuru atarken vicdan bankamatikteydi.
Okul Müdürlerinden kimi nöbet eylemine katılan öğretmenlerin ek derslerini keserken vicdan klavyedeydi.
Nöbet eylemine katılan öğretmenler çeşitli cezalarla tehdit edilirken vicdan tamirdeydi.
Siz nöbet tutmuyorsunuz ya öğrencilerden birinin başına bir şey gelirse vicdanınız hiç sızlamaz mı diyen okul kurum yöneticileri o zaman da vicdan ağzınızdaydı.
Nöbet eylemi yapanlara daha dün ateş püskürüyordunuz. Eylem kırıcılık yaptınız sonra baktınız ki papuç pahalı kerhen imza kampanyası başlattınız.
Bu kadar bol harcadığınız vicdanınızdan kalan oldu mu bilmem şimdi kalkmış nöbet eylemi ile ilgili karar alıyorsunuz. Diyorsunuz ki haftada birden fazla nöbet tutmuyoruz ve nöbet ücreti istiyoruz.
Biz bu filmi daha önce seyretmiştik. Sözleşmeli öğretmenlik ile ilgili uzun süre sessiz kaldınız. Elinizden gelse bütün öğretmenlerin 4/B li olmasını savunacaktınız. Sendikacılık yapanlar alanlara indiler, sözleşmeli öğretmenler seslerini yükselttiler. Tam da Türk Eğitim Sen’in Ankara da sözleşmeli öğretmenler için eylem yaptığı gün dönemin Başbakan’ı sizin toplantınıza katıldı ve orada açıkladı. Kanun hükmünde kararnameyle tüm 4/B lilere kadro vereceğiz dedi ve siz biz kazandık diye afişler bastırıp kendinize pay çıkarttınız. Şimdi nöbet eyleminde de benzer senaryo tekrarlanmaktadır. Diğer sendika üyelerini tehdit eden müdürlerinizin arkasında olmaya devam ediyorsunuz. Kanun tanımayan Müdürlerinizin eline yönetmelik vererek yönetmeliği kanundan üstün gösterip hak gasp etmelerinin önünü açmaya çalışıyorsunuz. Bedel ödemeyi göze alanları sindirmeye çalışıyorsunuz.
Adeta ciğer bekleyen kediler gibi kenarda seyrediyorsunuz. Aş pişirilsin hazır hale getirilsin nasılsa ağababalarım biz olmadan kimseye kaşık sallandırmazlar deyip kenarda bekliyorsunuz. Eminim ki herkesten önce biz kazandırdık diye ortaya atılırsınız.
Hakkınızı yemeyelim kazandırıyorsunuz. Onlarca defa Müdürlük hatta uzmanlık sınavına girip elliden yukarı puan alamayan ne kadar sınav kazanma özrü olan idarecilik müptelası adamınız varsa hepsini kazandırdınız. Ha bir de hizmetinde olduklarınıza çok sayıda koçta kazandırdınız. Çünkü sizden öncekiler de öğretmenlerden koç talep ediyorlardı. Sizin onlardan eksiğiniz ne ola ki!...
Sonuç; diyorlar ki siz bize bakmayın,siz vicdanlı olun yeter.