Bilindiği gibi öğretmenlerin il içi atamaları başvuruları 22-25 mayıs tarihleri arasında yapıldı. Ne yazık ki yine Milli Eğitim bir kurnazlık yaparak adına nitelikli okul dediği sınavla öğrenci alan okulları il içi atamaya açmadı. Gerekçe nedir diye sorulunca bu okulları da proje okulları kapsamında değerlendiriyoruz. Bu yüzden müdürler ve öğretmenler özel seçilecek gibi topu taca atan bir cevapla karşılaşıyoruz.
Proje okullarına müdür; malum sendikanın teklifiyle, malum sendikanın emir müdürünün inhasıyla, bakan beyin onayıyla atanmaktadır. Sonra da bu müdüre yine aynı sendikanın teklifiyle proje okulu müdürünün inhasıyla ve bakan beyin onayıyla öğretmen atanıyor. Bunun adına da başarılı okula başarılı idareci ve öğretmen seçiyoruz deniliyor.
Sendikalı ya da partide adamı olmaktan başka hiçbir vasfı olmayan yetersiz ve yeteneksiz kişiler vasıtasıyla en yetenekli öğrencilerimizi eğiteceksiniz sonra da bu ülkede eğitim niçin bir arpa boyu yol almıyor diye yakınacaksınız, bu nasıl çelişki arkadaş!
Siz bu liseler için sınav yapıyor musunuz? Evet!.. Peki en yüksek puandan başlayıp yerleştirme yapacak mısınız? Evet!.
Şimdi sormak lazım buraya müdür ve öğretmen atarken neden sınavdan kaçıyorsunuz? Neden bu okullara atama yapmak için sınav düzenlemiyorsunuz? Yüreğiniz mi yetmiyor? Haydi sınav yapmadınız diyelim.
Öğretmen seçerken karşınıza Üniversiteye girerken ilk on bin ya da on beş bine giren Yıldız Teknik, Boğaziçi Mezunu, Ortadoğu Mezunu öğretmen mi alıyorsunuz, yoksa yüz elli bin-iki yüz binlere giren okullardan mezun öğretmen mi? Başarı ölçünüz nedir arkadaş; Eser yayınlamış,Yüksek lisans, doktora, dil bilmek gibi kriterleriniz var mıdır? Yoksa geç bunları kardeşim sendikayı tek geçerim, sonra da oturur liyakat ehliyet edebiyatı yaparım mı diyorsunuz?
Sayın Cumhurbaşkanı milletvekilleri listelerini açıklarken liyakat ve ehliyete önem verdik demişti. Acaba bu sözü Milli Eğitimi yönetenler duydular mı? Duydularsa hala bu çelişkiler içerisinde neden debelenip duruyorlar. Neden bir türlü açık olup devlet adamı gibi davranmıyor ve hep kafalarının gerisinde var olan art niyetlerle hareket ediyorlar.
Ey vicdan çevrenize bakın! Hangi özel sektör eleman alırken diplomayı, mezun olduğu okulu, aldığı kariyer eğitimlerini dikkate almıyor ki? Her sektör bunları dikkate alırken Milli Eğitim taş devrini mi yaşıyor Allah aşkına. Hala aşiret düzeninde kalma ya da masonik anlayışın ürünü olan benim adamım olsun çamurdan olsun anlayışıyla hareket ediyor.
Sonuç olarak bu anlayış gelişmemizi büyük oranda olumsuz etkiliyor. Geleceğimizi karartıyor. Başarılı insanlarımızı atıl hale getirerek bir köşede yok olmasını sağlıyor. Yarışmayı ve rekabeti bitiriyor, insanların kendisini geliştirme isteklerini ve iradelerini yok ediyor. Bu anlayış taş devrinden kalmadır ve günümüze yakışmıyor! Bundan ısrarcı olanlar da aynı şekilde günümüze yakışmayan önümüzü kesen geleceğimizi karartan bir anlayışın ürünüdürler. Bu çağ dışı bürokratik yapıdan bir an önce kurtulmalı ve nitelikli okullara nitelikli öğretmen ve idareci atamanın önünü açmalıyız!..