HDP li vekiller meclis genel kurulunda 24 Kasım Öğretmenler Günü 12 Eylül’ün ürünüdür diyerek tepki gösteriyor. Anneler Günü, Babalar Günü, Sevgililer Günü vs. Baktığınız zaman bunların tamamı dış olaylara bağlı olarak bir başka ülkenin günü kabul etmesine tabi olmuş biz de kutlamışız. Ancak Öğretmenler Günü tamamen yerli ve bu ülkenin kurucusunun harf devrimiyle başlayan yeni eğitim modeliyle Baş Öğretmen seçilmesinden dolayı 24 Kasım Öğretmenler Günü olarak kutlanmaya başlanmıştır.
Birilerinin iddia ettiği gibi Uluslar arası olarak kutlanan 5 Ekim Öğretmenler günü Dünyanın her ülkesinde Öğretmenler Günü olarak kabul edilmiş değildir. Her ülke farklı tarihlerde kendi şartlarına uygun bir öğretmenler günü belirlemiş ve o gün içerisinde çeşitli etkinliklerle bu günü kutlamaktadırlar.
Gariptir ki Öğretmenler Gününe karşı çıkanların farklı gerekçeleri vardır. HDP her ne kadar 12 Eylül ürünüdür diye karşı çıkıyorsa da Eğitim Bir Sen in Genel Başkanı nın bugünün baz alınmasındaki gerekçeye karşı çıktığını biliyoruz. Basın karşısına çıkıp efendim Atatürk Arapça harflerle okumayı yazmayı kaldırdı bunun için gün mü kutlanır diyemedikleri için arkadan dolanıp tıpkı HDP gibi 12 Eylül ün ürünüdür, cuntanın dayatmasıdır diyerek takiye yapmaktalar. Bu işin özü bundan ibarettir.
Varsayalım ki 12 Eylül Cuntasının getirdiği her şeyi redetmemiz gerekir gibi bir mantıkla hareket ediliyor. Peki rahmetli Turgut Özal neyin ürünüydü. 12 Eylül de Başbakanlık müsteşarı değil miydi? Sonra yapılan ilk seçimde başbakan olmadı mı? Bunun gibi Vehbi Dinçerler o güne kadar gelmiş geçmiş en muhafazakar Milli Eğitim Bakanı değil miydi? O da 12 Eylül’ün ürünü değil miydi? Neden bunlara övgüler diziyoruz, o halde bunları da redetsenize.
Sanırım 24 Kasım a istemezük diye çığıranlar bunu neden karşı çıktıklarını gerekçeleriyle, öyle evirip kıvırıp değil, direk içlerinden geçen gerçek nedenlerini ortaya koyarak bir de öğretmene sorma cesaretinde bulunamazlar. Çünkü öğretmenden esaslı bir Osmanlı Tokadı yiyeceklerinden hiç kuşkum yoktur. Bunu ne dayanarak söylüyorsun diyenlere; otuz beş yıllık meslek hayatıma dayanarak söyleyebilirim. İkinci dayandığım nokta Belediyelerin verdikleri Öğretmenler Günü davetlerindeki yüksek katılıma. Üçüncü ve en güvendiğim noktalardan biri de öğretmenler Arasında Atatürk düşmanlığının minimum düzeyde olmasıdır. Son olarak şunu söylemeliyim ki Öğretmenler Milli Eğitimin mimarlarıdır. Eğer Eğitim Milli olacaksa kendi günlerinin de kendilerine özel olmasından daha doğal bir şey yoktur. Eğer derdiniz Atatürk düşmanlığı değilse neden 5 Ekim bizim günümüz olsun ki?
Artık oturmuş kabul görmüş ve çoluk çocuk, büyük küçük herkesin bildiği bir gün olan 24 Kasımla uğraşmak anlamsızdır. Bugün Öğretmenler gününü meclise taşıyan HDP li vekillere yeni Meclis Başkanımızın verdiği cevap alkışlanır. 24 Kasım Güzel bir gündür, güzele niçin karşı gelelim ki? Kim güzel bir şey yaparsa, güzel bir kelam ederse onu da takdir ederiz ve selam!