Kısa adı İlksan olan İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım sandığı 1943 yılında kuruldu. Üyeleri ağırlıklı sınıf öğretmenleri olsa da İl -İlçe Milli Eğitim çalışanları da bu yardım sandığına üye olabilmekteler. Yönetimi ise karmadır. Başkan seçilenler arasında belirlense de yönetim kurulunun üç üyesi seçiml, dört üyesi ise hükümetçe atanmaktadır. Hizmetleri arasında misafirhaneler, çeşitli kampanyalar, doğum ve ölüm yardımları, borç verme ve başka!
Son yıllarda her alana sirayet eden hiçbir kurumun kendileri dışında idare edilmesine tahammül göstermeyen bir anlayış geliştirilmiştir. En korkunç silahları ise medya üzerinde algı oluşturmaktır. Bu anlayıştaki kişilerde insaf merhamet hakkaniyet aramak gerçekten ham hayalden öte gitmiyor. Çünkü kullandıkları yöntem tıpkı komünist anlayışın benzeri “çamur at tutmasa izi kalır” taktiğidir. İlksan a hücum eden ve öğretmenin kafasını bulandıranların yalan üstüne yalan uydurmaları bu konuya eğilmemize neden oldu.
Ziyaret ettiğimiz okullarda kimi öğretmenlerin talepleriyle karşılaşıyoruz.
Ne diyorlar onlara bakalım;
Efendim para benim alıp çıkmak istiyorum.
İyi de kardeşim bu kuruma sadece siz üye değilsiniz. Yasa ile kurulmuş ve delege seçip gönderiyoruz. Eğer çoğunluk buna evet diyorsa ve hükümette bu konuda yasal düzenleme çıkartırsa yapılacak bir şey yok. İlksana ait gayri menkuller haraç mezat satılır, belki de ödediğiniz ana parayı da alamayacak sizin inadınız binlerce öğretmenin mağduriyetine sebep olacaktır. Bu birkaç kişinin keyfiyetine binleri kurban etmek anlamına gelir, buna da hakkınız olmaz.
İlksan Türk Eğitim Sen tarafından idare ediliyor.
Yedi yönetim kurulu üyesi olan bu kurumun üç üyesi Türk Eğitim Sen üyesidir geri kalan dört üye ise hükümetin atadığı üyelerdir. Bu da kuru bir iftiradır.
İlksan bizi sömürüyor diyorlar:
Birlikte hesap yapalım Emekli sandığı mı sömürüyor, yoksa İlksan mı görelim.
Çalışanların en kıdemlisi diye bildiğimiz herhangi birinde bugün için kesilen ilksan aidatı 49 lira, biz bunu 50 liraya tamamlayalım. Yıllık 50x12=600 yani yıllık 600 lira kesilmektedir. Yıllık 600 lira ise 30 yıl çalışan 30x600= 18.000 lira ödüyor demektir. Her derece verildiğinde iki aidat ödendiği için 9x50=450 lira Yani otuz yıl bilfiil çalışan birinin ödediği rakam 18450 liradır. Peki emekli olunca kaç lira alacak. Bugün için 23.000 lira almaktadır. Bu demektir ki bugün ödediği paradan 5000 lira daha fazlasını alacaktır.
Şimdi bir de Emekli sandığına bakalım: Yine ¼ bir çalışan Emekli sandığına 509 lira, Sağlık sigortası pirimi olarak ta ayrıca 335 lira ödemektedir. 509 lirası emekliliğe kesilen bir çalışan yıllık 509x12=6108 lira parayı Emekli Sandığına ödemektedir. Peki otuz yıl çalıştığını varsayarsak 6108x30= 183 024(Yüz seksen üç bin yirmi dört) lira para ödemiş oluyor. Peki emekli olunca kaç lira alıyor. 65.000 veya 70.000 lira emekli ikramiyesi almaktadır. Geriye kalan 113.000 lira nerededir?
Görüldüğü gibi iki kurumu karşılaştırdığınızda bugünkü ödemeler baz alındığında İlksan topladığı paradan 5000 lira daha fazla para öderken Emekli Sandığı ise toplanan paradan 113 000 lirasını gaspetmektedir. İşçi emeklilerin benzer rakamlarla daha yüksek emekli ikramiyesi ve daha yüksek maaş aldıkları ayrı bir haksızlıktır. Şimdi İlksan a yüklenen bu sendika yetkililerinin Emekli Sandığının büyük soygunu karşısında neden sessiz kaldıklarını birileri söylesin.
Diye bilirler ki Emekli sandığı maaş vermektedir. Peki sosyal güvenlik adına kesilen 335 liraya ne oluyor. Buna da sağlık harcamaları diyenler olacaktır. Günümüzde aylık 60 liraya özel sağlık sigortası yapan onlarca kurum vardır bunu düşündüğünüz zaman devletin kesilen pirimleri geri ödemek konusunda daha tutucu davrandığı görülmektedir.
Sonuç olarak algının da bir vicdanı olmalıdır. Vururken insaf, eleştirirken insaf, överken insaf ölçülerini asla zorlamamalıyız.