SORUMLULAR ER GEÇ HESAP VERECEKTİR!
Eyüp Sultan Camii İmamı Osman Yıldırım Hoca sabah namazlarında yaptırdığı dualarla bilinirdi. Duaları son derece duygulu içten ve anlamlıydı. Fakat Osman Hoca nın bir tek kusuru vardı. O da Türk Diyanet Vakıf Sen üyesi olmaktı. Bir Pazar sabahı esnaftan duyduk ki Osman Hoca bu Pazar duada yokmuş. Hayırdır ne oldu derken Osman Hoca ile karşılaştık ve olup bitenleri kendisinden duyduk. Yıl 2007 idi, Osman Hoca sürgün edilmiş. İzin alan Osman Hoca İdari Mahkemeye dava açtı kazandı geldi. Ancak bu sefer de Eyüp Sultan’ın bir köyüne görevlendirme verdiler. Bu gelgitler Hoca nın moralini alt üst etmişti. Osman Hoca doktora gitti, ne yazık ki Akciğer kanseri teşhisi konmuştu. Müftülük ve amirleri bu durumu biliyordu. Ama Osman Hoca nın sürgün hayatı devam etti. Bu moral bozukluğu da hastalığını hızlandırdı ve Osman Hocam altı ay sonra hayatını kaybetti. Her ne kadar cenaze merasiminde halk Müftüyü yuhaladıysa da, sonra öğrendik ki Osman Hoca nın harcanması talimatı çok daha yüksek yerlerden gelmiş. Eyüp Müftülüğü de çaresiz emirleri uygulamıştı. Bir kanserli hastaya acımayacak kadar merhamet duygularını kaybetmek ne kadar korkunç bir durum.
Yıl 2014 Ağustos ayı müdür değerlendirmeleri sonuçları açıklanıyor. Arnavutköy, Eyüp, Sultangazi ve Gaziosmanpaşa nın tamamında iki Türk Eğitim Sen li Müdür değerlendirmeyi geçmiş. Bunlardan bir tanesi Tantavi Ortaokulu –İlkokulu Müdürü Behzat Taş. Hayırdır Behzat sen nasıl kaldın diyen arkadaşlara; kardaş buradakiler beni alırlardı. Ben Ankara da müsteşar yardımcısı hemşerim vardı Y.B ona söyledim. Sağ olsun üstünde durdu da paçayı sıyırdık. Bana kaç kez dediler gel bizim sendikaya, yok dedim ula ben i.. yim diyerek redettim. Behzat kardeşim şen şakrak biriydi. Eğitim Bir Senlilerden Behzat’ın kalışını hazmedemeyenler kazan kaldırmış nasıl olmuşta kalmış diye sorgulama içerisine girmişlerdi. Meğer Behzat Bey şikayet edilmiş müfettişler gelip gidiyormuş. Gerekçe de öğretmenin biri okula sarhoş gelmiş. Oysa Behzat Bey hakkında gerekli işlemleri yapmış ilçeye de bildirmişti. Ona morali fena halde bozulmuş. Ekim ayının ortalarıydı. Gece arkadaş aradı. Behzat’tan haberin var mı? Hayırdır dedim; ya kalp krizi geçirmiş bitkisel hayattadır. Hemen apar topar Hastahaneye gittik ne yazık ki üç gün sonra o etrafına neşe saçan kardeşim Behzat Taş hayata gözlerini yumdu. Vefatından bir hafta sonra İl Disiplin kurulundan Behzat Taş ın üzerinde idareciliğin alınması teklifi gelmişti. O ise idareciliğiniz de, öğretmenliğiniz de, insanlığınız da hatta dünyanız da sizi kalsın deyip ebedi aleme zaten göçmüştü.
Derya Sarı 1970 doğumlu henüz 45 yaşındaydı. Hadımköy Örfi Çetinkaya Ortaokulu Müdürüyken görevden alınan Türk Eğitim Sen li Müdürlerimizdendi! Hukuki mücadelesini sürdürmekteydi. Mahkemeden gelen evrakta sahtecilik yaptıklarını ispatlamıştı. Ancak zoruna gidiyordu. Ben Pendik te oturuyorum, buraya verdiler gitmem demedim geldim. Görevimi yaparken arsızlığım, hırsızlığım varsa söylesinler. Bir hatamı arasalar bulamazlar. Vatan severlik dersen sınayalım kim daha çok fedakardır görelim. Bu düşmanlık arıma gidiyor, zoruma gidiyor diyordu. Biz Türk Milleti düşmanımıza bile zulüm yapılanca karşısına dikilen bir milletiz. Şimdi bizi, biz ki her şeyimizle kendimizi vatana adayan kişilere hain muamelesi yapıyorlar ya, ötekileştirip bizi vatanımızda garip duruma düşürüyorlar ya zoruma gidiyor diyordu.
Ekim ayının ikisi Alper Bayram kardeşimi arıyorum, Derya Sarı Bağcılar Medipol de yoğun bakımda yatıyor. Hayırdır! Önce sıkıntıdan mide kanaması ardından kalp krizi beyne kan gitmiyor ve ne yazık ki bitkisel hayata giriyor. Hastahaneye gidiyoruz gözyaşından başka bir şey yok. Dönüp geliyoruz ve dört Ekim de Derya kardeşim de tıpkı Behzat gibi o da alın her şeyinizi başınıza çalın deyip gidiyor. İşte hayatın en verimli çağında bir insanı kahretmek diye buna denir. Herkesi duyarsız sanan, herkesi kendileri gibi onursuz sayan bir anlayışın ürünü! İddia ediyorum yukarıdaki acımasız durumlarda olduğu gibi bunun müsebbibi olanlar da katildir. Bugün milleten aldıkları yetkiyi zalim olmak için zulmetmek için, hak hukuk, adalet tanımamak için kullananlar bilsinler ki bu dünyada ceza almasalar bile İlahi Mahkemeden kurtulamazlar.