14 Mart Cumartesi günü Türk Eğitim Sen Şube Başkanları olarak Çanakkale Şehitliğine bir ziyaret düzenlemiştik. Genel Başkan Sayın İsmail Koncuk Bey’in öncülüğünde saat 10.30 dolaylarında ilk ziyaretimizi yeni faaliyete geçen Çanakkale Savaşlarını anlatan gösteri merkezine yaptık. Burası toplam on bir bölümde oluşan anlatım, canlandırma ve ışık gösterilerinde oluşuyordu. İlk girdiğimizde gerçekten böyle bir hizmeti yapanlara teşekkür etmek gerektiğini söyledik. Ancak bölümleri gezince anlatımlar ve gösterileri izleyince herkes kendisine yakışanı yapar demek geldi içimde. Çünkü gösterimde Türk ifadesine yer verilmemiş ve on birinci bölüm de savaş unutulmuş günümüz Türkiye’si nasıl kalkınmış bir ülkedire dönülmüş, bir anlamda final sahnesi reklama dönüşmüştü.
Doğrudur o dönemlerde Devletimizin adı Osmanlı İmparatorluğuydu. Ancak kahır ekseriyetini oluşturan bir Millet vardı ve adı da Türk Milletiydi. Her ne kadar Osmanlı İmparatorluğu deyince Türk Milleti akla gelse de ne hikmetse bu gösterilerde eğer dikkatimden kaçmadıysa bir tek yerde dahi Türk Milleti ifadesinin kullanıldığını duymadım. Baştan sona bütün anlatımlar Osmanlılar şeklinde yapılmıştır. İlginç olan başta Anzaklar, İngilizler ve Fransızlar olmak üzere tüm düşman güçler bizden yani Osmanlı ordularından bahsederken Türkler dedikleri halde gösteride Türk ifadesinin kullanılmaması tuhafıma gitti. Hakeza rehberimiz anlatımlarında düşman güçlerinin söylemlerini anlatırken sürekli Türkler ifadesini kullanması ben de acaba yabacılar Osmanlı diyordu da rehber değiştirip Türkler diye mi anlatıyor diye bir kuşku uyandırdı. Bu yüzden de düşman kuvvetleri ile ilgili bir araştırma yapma ihtiyacı duydum.
Örneğin Anzak komutanı Alistain Johan Taylar’ın Türkler de insandı adlı mektubunda asla Osmanlı ifadesi kullanılmamıştır. Türk askerinin civan mertliği, yaralı bir askere yaptıklarını takdirle karşıladığını söylemiştir. Hakeza İngiliz General Hamilton “ Türkleri Allah larından ayıra bilmek için daha başka ne yapılabilir ki? Biz Türklerle değil onların Allahlarıyla harbettik” türden açıklamalarında buna benzer diğer açıklamalarında da Osmanlı ibaresi geçmiyor. Daha sonra Mort koyundaki Fransız mezarlığının açılışına gelen Fransız komutan “O gün Türkleri birkaç siper geri atmıştık. Bir Türk askerinin kendi gömleğini yırttığını gördüm. Yaklaştım yerde yaralı bir Fransız askeri yatmakta onun yarasını sarmaya çalışmaktadır. Neden bunu yapıyorsun dediğimde biz Türkler kadınlara, çocuklara, aman dileyenlere karışmayız. Bu bizim dinimizin emridir dedi. Süngüyle yaraladığımda dilinden anlamasam da bana yalvardığını hissetim. Sonra bir resim düşmüştü. Öyle sanıyorum eşi ve çocuklarının resmiydi. Ben öksüz büyüdüm onun çocukları da öksüz büyüsün istemedim onun için öldürmedim ve yardım ettim” diye anlatır.
İlginç olan devletimizin adı ne olursa olsun herkes bizi Türk bilirken Türk Cumhuriyetinin bu programı yapan iş güzarları nedense Türk ifadesini kullanmaktan kaçınmışlardır. Nitekim daha birkaç gün önce Sayın Cumhurbaşkanı şu ifadeyi kullanmıştır. Yabancılar Müslüman gördüler mi Türk diyorlar, demişti. Öyleyse bu Türk kelimesine olan alerjinizi bu Milletin medarı iftiharı olan Çanakkale Zaferi için yaptığınız ışıklı gösteri de neden göz ardı ediyorsunuz? Sanıyor musunuz ki bu millet adını milliyetini unutur siz nereye çekmek isterseniz oraya gider. Böyle düşünüyorsanız hayal görüyorsunuz. Kimin veya kimlerin hoşuna gitmeye çalıştığınızı bilmiyoruz, ancak emin olun ki bu tavrınız er veya geç Türk Milletinin hoşuna gitmeyecek ve gereken karşılığı verecektir.