TÜRKİYE KİMLERİN HEDEFİNDE!
Türkiye neden hedefte diye sormuş Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın: Sözlerini demokrasi gelsin, insan hakları ve özgürlüklere dayalı Anayasa gelsin ve istikrar gelsin yani tek başına AKP,diye sürdürmüş.
Bugün Türkiye nin önündeki en büyük tehlike nedir diye sorulduğunda birçok kişi terördür diye cevaplamaktadır. Bu terör ister din temelli isterse etnik temelli olsun insanımız bunu büyük tehlike olarak görmektedir. Peki bundan beş yıl önce aynı minvalde bir soru sorulduğunda hangi cevap alınıyordu. Zaman zaman değişse de Kıbrıs sorunu, Ermeni sorunu veya ekonomi ile ilgili sorunlar ön plana çıkıyordu. Bütün bu sorunları aşıp terör hangi hükümet döneminde birinci sıraya yerleşti. İşte bu Ali Yalçın’ın Tek başına iktidara taşımak istediği ve bu sorunların ana kaynağı olan mevcut hükümetten başkası değildir.
Peki biraz olsun eli kalem tutan geleceğe dair fikriyatı olan yazar ve çizer takımı en büyük sorun olarak neyi görüyor? Kuşkusuz toplumdaki kutuplaşma ve ayrışmanın geldiği boyutu büyük sorun olarak görmektedir. Peki ayrışmanın bu noktaya gelişi hangi hükümet döneminde gerçekleşti? Bu açıktır ki bu hükümetten başkası değildir. Peki bu ayrıştırmada Memur Sen in rolü nedir? Kuşkusuz en büyük pay Memur Sen ve tabiî ki tabandan ziyade tepedeki zatlardır. Bu zatlardan bir tanesi de Ali Yalçındır.
Bu ülkenin düşmanları hiçbir iktidar döneminde sıfırlanmış değildir. Cumhuriyet döneminden çok öncesinde bu milletin düşmanları vardı, Cumhuriyetten sonra da var olmaya devam ediyor. Bir farkla; şimdi kurtarıcıyız diyenlerin bilerek veya bilmeyerek bu ülkeye en büyük düşmanlığı yaptığı gerçeğidir. Allahü Taala Hucuret -13 “Birlikte rahmet ayrılıkta azap vardır” buyurmaktadır. Dünyalık menfaat ve çıkarları için birliğimizi dinamitleyenler kimlerdir? Yine Said Nursi bizim üç düşmanımız vardır “CEHALET, ZARURET, İHTİLAF” Burada ihtilafın kullanıldığı anlam tıpkı cehalet ve zaruret gibi toplumsal bir anlam içerdiği kesindir. Ayrışmaya dikkat çekmiş ve bunun düşman olduğunu ifade etmiştir.
Ali Yalçın Bey, tabi oldukları ve çevresindekiler bilmelidir ki ihtilafı arttırarak düşmanın bu millete yapamayacağı kötülüğü sizler yapıyorsunuz. Adalete mugayir davranarak, kendinizi dinin hesap sorucusu görerek, günahları ve sevapları tartar noktada görerek, kendiniz dışında herkese bir kulp takarak, mevki ve makamları gasp ederek, size tabi olmayanları düşman görerek, bazen kanun gücünden bazen yönetmeliklerden ve bazen de hukuku hiçe sayarak bu milleti darmadağın ettiniz.
Unutulmamalıdır ki M.Yardımcılığının bile sınavla olmasını istemeyen bir anlayış nasıl birliğe beraberliğe hizmet edebilir. Ali Yalçın ve zihniyeti başka yerde düşman arayacağına tarihimiz okuyup devlet felsefemizin neler gerektirdiğini bir zahmet öğreniversinler. Unutulmamalıdır ki müesses nizamın olmadığı hiçbir ülkede huzur olmaz. Adaletin ayaklar altına alındığı, liyakat ve ehliyetin yok sayıldığı, vatandaşın hukuka güvenmediği bir ortamda düşmanı dışarıda aramak anlamsızdır. Devlet aklı olan tıpkı Mustafa Kemal Atatürk gibi, eğer bir düşman varsa top yekün milleti arkasına alıp düşmanla mücadele etmeyi seçer, kendi milletiyle değil.
O halde Ali Yalçın Bey ve avanesi vakit geç olmadan herkes için adalet istemeli, devlet yönetiminde yandaşlığa karşı durmalı, yüksek sesle devlet yönetiminde liyakat ve ehliyeti öncelemeli, kendileri gibi düşünmeyenleri düşman görmemeli, İmam Hatip ve diğer okullar arasında, İlahiyatçı ve diğer öğretmenler arasında ayrım yapmamalı, hukuk devletinin işlemesi için mücadele etmeli, Hakim ve Savcılara çağrı yapıp hükümetin değil milletin emrinde olmalarını istemeli, şeriatın kestiği parmak acımaz denilecek bir noktaya gelmenin kavgasını vermeli, sonrada bu devletin içte ve dışta düşmanı her kimse hep beraber mücadele edelim diye haykırmak sırası bizim olmalı.
Sonuç olarak Türkiye kimlerin hedefinde diye soran Ali Bey; korkarım ki önce sizin hedefinizdedir.