( İtidal,İstikrar, İstikbal, İstiklal)
Adına havuz medyası denilen hükümetin resmi yayın organlarının bu ara sürekli dillendirdikleri propaganda başlıkları bunlardır. Elbette hükümet ve AKP nin de seçimdeki propaganda ayaklarıdır. Bu kavramların her biri önemlidir ve her Vatan evladı hedef olarak benimsemelidir. Buna hiçbir itirazımız yoktur.
Ancak Nisa suresi 58. Ayette “ Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmedince adaletle hükmediniz” diyor.
Bu Millet on üç yıldır emaneti mevcut hükümete teslim etti mi? Yaptığı her icraata sabırla katlandı mı? Evet. Peki bu hükümetin en tepe noktasındaki işler her kötüye gittiğinde suçu başkasına attı mı? Bizi aldatmışlar dedi mi?
Propaganda yaparak diyorsunuz ki bu hükümet yıllar yılı daha devam etsin. Peki Millete bu hükümetin veya başındakilerinin bir daha çıkıp ya bizi aldatmışlar demeyeceğinin garantisi nedir? Siz Millette hangi karakterle garanti verebilirsiniz. Medyanızı oluştururken havuz oluşturarak veya bu Milletin A… koyacağız diyen sözlerinizle mi?
Ey hükümet ve havuz medyası;
İtidal diyorsunuz: Neden bunun emaresini sizde görmüyoruz. Sürekli Milleti kamplaştırmaktan başka bugüne kadar sağduyu adına ne yaptınız? Yaptığınız programlarla sizden olmayanları hedef tahtasına oturtarak mı itidalli oluyorsunuz. Tahrik konusunda sizden daha mahir bir anlayış var mıdır?
İstikrar diyorsunuz: Kendinizi bir yoklayın Allah aşkına hangi icraatınızda istikrar vardır. Sabah yaptığınızı akşam bozacak kadar istikrarsızsınız. Bunun en iyi örneğini Milli Eğitimde, ülke güvenliğinde dış politikada, cemaetlerle ilişkilerinizde defalarca gösterdiniz. Sizin istikrar dan anladığınız AKP nin tek başına iktidar olması değil midir? Bunun haricinde bir istikrar beklentiniz var mıdır? İstikrarın sadece parayla sağlanacak bir durum olmadığını anlayacak yeteneğe sahip misiniz? Halkı ayrıştırmanın bir istikrarsızlık nedeni olduğunu kavraya biliyor musunuz? Milli ruh ve milli duygudan haberdar mısınız? Adaletle hükmetmenin nasıl bir şey olduğunu hiç denemeye tevessül ettiniz mi?
İstikbal diyorsunuz: Sizin istikbal gibi bir derdiniz var mıdır? İstikbal peşinde koşan anlayış önce istikrarlı ve kararlı olmalıdır. Günlük ve kısa vadeli düşünmemelidir. On yılları aşan plan ve programlar yapma yeteneğine sahip olmalıdır. Küçük hesaplar peşinde koşmamalı, şahsi çıkarlar ve çıkarcılardan uzak durmalıdır. Kollektif çalışma alışkanlığı olmalıdır. Devletin bekası söz konusu oldu mu kendini feda etmesini bilmelidir… Ne yazık bu yeteneklerden de yoksunsunuz.
İstiklal diyorsunuz: Bağımsız ve bağlantısız olmanın yegane yolu halkın bila istisna tamamına yakınının desteğini almaktan geçer. Halkına güven vermekten geçer, ayrıştırıcı, ötekileştirici olmamaktan geçer. Kayıtsız şartsız halkın sevgisine mazhar olmaktan geçer, iyi niyetinizden emin olmaktan geçer. İstiklal uğruna her zaman kendisini feda edebilecek nesiller olmadan, bu devlet benimdir şu kişinin babasının çiftliği değildir diyebilecek bir noktaya gelmekten geçer. Hepsinden önemlisi bu anlayışı sağlayacak yeteneğe sahip liderden geçer.
Yoksa sürekli yumuşak karın yaratarak dahili ve harici düşmanlara koz verip zaaf doğurmakla siz ancak müstemleke yaratırsınız İSTİKLAL değil.
Sonuç olarak; emanet size verildi denendiniz, emanetin ehli olmadığınız anlaşıldı. Bu kavramlar ancak gereğini yapabileceklerin diline yakışır size değil ve selam!...