Milli Eğitim Bakanlığı son birkaç yıldır adeta projeyle kalkıp projeyle yatmaktadır. Milli Eğitimin ahvali ortadayken aynı kafayla devam etmek hatta proje dozunu arttırıp yaygınlaştırmak ister istemez öğretmen ve öğrencilerde bir bıkkınlık yaratmaktadır.
Halen okullarımızda; Harezmi Eğitim projesi,Bir harf bir öğretmen projesi, Suriyeli Çocukları Eğitecek Öğretmenlere yönelik eğitim projesi, Tübitak 4006, Tübitak 4007,E twning Projesi , Veli Akademi Projesi, İYEP İlkokul Öğrencileri Yetiştirme Projesi, Staretejik Eylem Projesi, Çizgi Ötesi Öğretmenler Projesi, Ayrıca İHH Yetim Kardeş Projesi, Tügva münazara, Türgev Öğretmen, Ensar Değerler Eğitimi, İlim Yayma Cemiyeti ve Birlik Vakfıyla Milli Eğitimin Yaptığı mutabakatlarla işin dozu iyice kaçmış görünüyor.
Öğretmen derse hazırlanmış bugün ne anlatacağını tasarlayıp okulun yolunu tutmuşken karşısına bir sürpriz çıkıyor. Hocam bugün şu okulda size yönelik eğitim semineri vardır. Oraya katılmalısınız. Ya olur mu müdür bey dersim n e olacak sınıfı ne yapacağım. Hocam ne diyelim öyle istiyorlar bir şekilde hal çaresine bakacağız diye cevap veriliyor. Düşünün hergün binlerce öğretmen bu tür sürprizlerle karşı karşıya kalmaktadır. Dersler boş geçmekte ve kimi zaman derler boş olduğu için ciddi sorunlar çıkmaktadır.
Oysa sayın bakanlık proje okulları adı altında birçok okul açmış bulunmakta ve yöneticilerini mülakata dahi sokmadan tepeden göndermektedir. Diğer okullarımızın yakasını bırakabilir nasılsa isimleri proje okulu değiller, her türlü ayrıcalığın tanındığı proje okullarında yukarıda saydığımız projeleri uygulatabilir. Böylelikle eğitimi, proje arası ders olmaktan çıkartarak hiç olmazsa ders arası projeye evirebilir.
Hep dediğimiz gibi hadi Milli Eğitim bir takım projeler geliştirdi diyelim. Peki bu vakıf ve derneklerin eğitim üzerindeki tasallutlarına nasıl son verilecektir. Bunlara hangi kurum dur deme cesaretinde bulunabilecek. Bir okul yöneticisi mi, bir İlçe Müdürü mü, Bir İl Müdürü mü, bakan yardımcısı mı ve hatta bakan mı? Ne yazık ki hiçbiri!..Bu Vakıf ve derneklerin tamamı acaip torpili, hemide torpilleri çoook yükseklerde, hani zirve diyoruz ya, işte o zirveden.
Şimdi gel de eğitimin geleceğinden umutlu ol, gel de yeni bakan geldi bir şeyler değişecek de, ya da gel de 2023 vizyonunda bu vardı bu yoktu tartışmasına gir. Çünkü yeni bakanın kamuoyunda ciddi bir karşılığı ve desteği vardı. Neredeyse güven tamdı. Ta ki Andımız konusunda Cumhurbaşkanının iradesi bizim irademiz deyinceye kadar!.. Ta ki dört ay içerisinde geçmişin alışkanlıklarından vazgeçilmediğini görünceye kadar!.. Ta ki yine vakıfların ve derneklerin okullarda cirit atmasını görünceye kadar!..Hala da umudumuzu korumaya çalışıyor sabırla doğru işlerin yapılmasını bekliyoruz. İnşallah erken konuştuğumuz için mahcup olan biz oluruz!..
Sonuç olarak; Milli Eğitimde adet olduğu üzre hep gelen gideni aratmıştır, temennimiz hiç olmazsa bu kez gelen gideni aratmaz. Milli Eğitim gerçekten milli olur insani olur, ilim ahlak, erdem, fazilet gibi kavramlar çerçevesinde sürer. Bizleri muasır medeniyetler seviyesine çıkartacak bir misyon yüklenir ve fikri hür vicdani hür nesillerin yetişmesine katkı sunar.