Herkes doğru söyler lakin, herkes işine geleni yapar anlayışı gün geçtikçe daha bariz bir şekilde tescillenmektedir. Liyakat düşmanı, adalet düşmanı, devlette ehil insana tahammülü olmayanlar bile bu kavramlar ağzında ciklet gibi çiğnemekten geri durmuyor. Geçmişte bu işlerin bir adabı vardı. En azından bizim partili dediklerinin içinde ehil olanlara makamlar teslim ediliyordu. Şimdilerde özellikle Milli Eğitimde adamın adamı dönemi başladı. Kişinin ne kadar ehliyetli olduğu, ne kadar becerekli olduğu önemli değildir. Ağzınızla kuş tutsanız eğer siyasette güçlü dayılarınız yoksa ya da bu güçlü dayılar sizin onların şahsına hizmet edeceğinize kani değillerse bir yerlere gelme şansınız yoktur.
Oysa eskiler; kutun tabieti hizmet, şiarı adalettir sözüyle millete hizmet kutlu saymışlardı. Yusuf Has Hacib’in şu sözü hizmeti anlatmak adına adeta destansıdır. Devleti mahveden iki şey vardır. “Biri vazifeyi ihmal, diğeri insanlara zulüm” Dedekorkut ise oğlun yetenek ve liyakatini görenlere, taht vergil erdemlidir, diye dilekte bulunuyordu.
Bengü Taşlar’da Çin’in Türkleri yok etme politikaları anlatılırken “Edgü bilge kişig edgü alp kişig yorıtmaz ermiş” Yani Çinliler Türkistan’da bilgili, erdemli yöneticilerin önünü keserek akılsız cahil kişilere destek veriyorlarmış. Bu örnek ancak bir düşmanın liyakatin önünü kestiğini bunu devlet yetkilisi yaparsa düşman gibi önce yönettiği devlete kötülük ettiğinin en açık örneğidir.
Hiç kuşkusuz ki devletin en önemli görevlerinden biri başarıyı ödüllendirmektir. Çünkü bu bir anlamda teşviktir. Vezir Tonyukuk faydalı iş yapanlar mutlaka ödüllendirilmeli derken Kutadgu Bilig’de ise beyitlerde şu ilginç ifade geçer. “Başkasının emeğini takdir etmeyen kişi, tam manasıyla bir öküz olur ey devlet adamı!.. Bir başka beyitte ise liyakate önem vermeyenleri hicveder. İkbale erişemeyen hizmeti sayesinde başköşeye geçer, Liyakatsiz kişi yaranmaya çalışsa da kapı eşiğini boylar.
Yusuf Has Hacip liyakat ile ilgili; Eğer bir bey işi ehliyetsiz bir kimseye verirse, ehliyetsizliği başkası değil kendisi göstermiş olur. Bir başka beyitte hizmettir diye olur olmaz kişilere iş verme, işi sana faydalı olacak şekilde becerikli kimselere ver.
Bengü Taşlar’da ” İki arasında Gök Türkler efendisiz hür müstakil oturuyorlardı. Bilici hakanlar idiler, kahraman hakanlar idiler. Bütün buyrukları bilici idiler, alp idiler. Bütün beyleri bütün halkları doğru idiler. Bunun içindir ki bu kadar büyük bir devleti idare ediyorlardı ve devlet idare ederken kanunları yapıyorlardı.
Kınalızade liyakatten bahsederken hükümdarı şu şekilde uyarıyor. “Dolaysıyla padişah veya Vekili tam bir ihtiyat ve takva ile hareket etmeli, araçları ve şefaatçileri dinlememeli, müstehak ve ehil olmayanlara kendisi dahi şefaatçileri “aracıları” dinlememeli müstehak “hakkı olan” ve ehil olmayanlara kendisi de şefaatçi olmamalıdır. Zira ehil ve müstehak olmayanlar şefaatte bulunmak, müstehak ve ehil olanlara kötülük, cahillere yardım etmek ise âlimlere ihanettir. Bilinmelidir ki” ashabı hükümet ve erbabı kaza vü kısmet olanlara hediye rüşveti mahz” Devlet adamlarına hediye vermek rüşvettin ta kendisidir.
Bu açıklamalarda iki farklı mesajı görüyoruz. Birincisi işin ehline verilmesinin bir hak olduğunu ve hakkın gereğini yapmak gerektiğini anlatırken fayda ve sakıncalarını ortaya koymaktadır. Eğer işi ehline vermezsen cahilleri ödüllendirmiş âlimleri cezalandırmış olursun diyerek yanlışın boyutunu ortaya koymaktadır.
Liyakatin anahtarının bilgi olduğunu Kaşgarlı Mahmut şöyle ifade eder. “Kut belgesi bilig yani kudretin belgesi bilgidir.” Ne zaman mı kurtulur? Kendimize değil kendisini devlete ve millete hizmet etmeye adamış kişileri işbaşına getirdiğimiz gün.
Sonuç olarak Hak bize diyor ki; “Allah size emanetleri ehline vermenizi, insanlar arasında hükmederken adaleti gözetleyip, onunla hükmetmenizi emreder. Allah size ne güzel öğüt veriyor! Allah her yaptığınızı duyucu ve görücüdür. Buna rağmen hemen herkes doğru söyler ancak yanlış yapmakta ısrar eder!...
Çok yerinde güzel tespitler.Adalet ve liyakat devlet yönetiminde varolma sebebidir.Eğer işi ehline vermezsek yok oluruz.