Önce Mahir Ünal'a sözüm var;
''Kültür devrimi olarak Cumhuriyet, bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir" dediniz.
Bu yazıyı Türkçe olarak yazdığımdan, biliyorum sizin ''DÜŞÜNCE SETLERİNİZ'' bu yazımı anlamaya müsâit değil, bu sebeple size özel Arapçasını yazmam gerekiyor. Sabırlı olun, Arapça bilen birini bulup yazımı size özel olarak yazdıracağım.
Van Akdamar Adası’nda yaşanılan aşağıda okuyacak olduğunuz bu iğrenç vahşeti başta Sn. Erdoğan olmak üzere tüm siyâsi partilerin Genel Başkanları, TBMM’de bulunan 600 Milletvekili ve dahası devlet kademesinde bulunan Vâlisinden köy ve mahalle Muhtarlarına varıncaya dek her kesimin okumasını, okuduktan sonra da, gecenin sessizliğinde evinin tenha bir odasına çekilip başını iki diz kapağı üzerine yaslayıp, Van Akdamar'da e-rmenilerin tecâvüz ettikleri zavallı kadın ve kızlarımızı, kendi yakınlarının yerine koyup derin derin düşünmesini ve kahrolup kendisini hesaba çekmesini milletçe kendilerine emrediyoruz.
Çünkü siyâsilerin birbirleriyle olan kısır çekişmeleri, yaşanılan gerginlikler, kaos, yolsuzluk, vurgun, ve daha birçok olumsuzlukların yanında son yıllarda sıkça görülen Türk kimliği, Türk kültürü, Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığının neticesinde içine düşeceğimiz zillet ve zafiyetin milletçe bizi götüreceği yer ikinci bir AKDAMAR VAHŞETİDİR.
Tekmil dünya devletlerinin yok etmek için her türlü kahpeliği sergilediği ve hedefe koyduğu Türk milletinin ve Türk devletinin mutlak güçlü ve her türlü dış saldırılara, içeride mevzilenmiş hain mihraklara karşı teyakkuzda olması şarttır.
İki çok önemli emrediciden biri millet, diğeri ise doğrulardır. İşte bu hakkımıza dayanarak sizlere emrediyoruz. Ya bizi dinleyecek milletin hayrına çalışacaksınız, ya da o koltukları bırakıp çekip gideceksiniz.
SOYKIRIM VE TECÂVÜZ ADASI.
Bizzat görgü tanıklarınının anlattıkları insanlık dışı vahşetten bazıları;
"Akşam oldu mu bizim içimize e-rmeniler gelirdi.
150 tane kadar kadın içinden 10-11 tanesini seçip götürürlerdi.
Sabaha kadar bu kadınlara tecavüz ederlerdi. Bu kadınlar öyle olurdu ki kan revan içinde kalır, bırakıldıklarında bacaklarını gere gere yatar, oturamayacak durumda kalırlardı" diye anlatan Seher'i...
Defalarca tecavüze uğrayan 7 yaşındaki Fatma ve 9 yaşındaki Güfaz'ı...
Zorla götürülürken kendilerini köprüden Mermit Çayı'na atan iki taze gelin Zahide ve Fatma'yı...
Derviş Efendi'nin gözleri önünde tecavüze uğrayan kızları Hayriye ve Şadiye'yi...
Ağzına balta sapı büyüklüğünde bir kazık çakılan, dili koparılıp bu kazığın üstüne çivilenen 70 yaşındaki Gevaş müftüsünü...
Ve daha nice vahşet, tecâvüz, katliam ki anlatılması da yaşanılması kadar insanın kanını donduracak cinsten.
AKDAMAR KİLİSESİ YANİ TECAVÜZ ADASI!
Birinci Dünya Savaşı sırasında Van’ın Zeve Köyü’nün bütün halkı, kadın, çocuk ve yaşlı demeden, e-rmeniler tarafından öldürülmüştü. Bununla yetinmeyen ermeniler kentte, kadınlara toplu halde ahlaksızca tecavüzde bulunmuş, mallarına ve ziynet eşyalarına ise el koymuştu.
Rusya, savaştan çekilirken, elindeki bütün silâh ve cephaneyi e-rmenilere bırakmıştı. Silahlanan e-rmeni çeteler, Doğu Anadolu’yu adeta kan gölüne çevirmişti.
Bu vahşet dolu katliamlardan Van da nasibini almıştı.
VAN GÖLÜ KIRMIZIYA BOYANDI
Kente giren e-rmeniler, karşılarına çıkan herkesi kurşuna dizmişti.
Can derdine düşen silâhsız köylüler, Van Gölü’ne doğru kaçmaya başlamıştı.
İşte o anda Van ile Akdamar adası arasında taşımacılık yapan vapurlar imdatlarına yetişmişti.
Çaresiz halk, e-rmeni zenginlere âit bu vapurlara doluşmuştu ve asıl en vahşice katliam da burada yaşanmıştı.
Vapur, gölün tam ortasına gelince e-rmeniler, Türk erkeklerini vahşice katledip cesetlerini suya atmıştı. Kadınlar ise Akdamar’a götürülmüştü.
Akdamar’a götürülen zavallı kadınlar bu adada ömürlerinin sonuna kadar e-rmenilerin tecavüzüne uğramışlardı.
İşte bu sebeple Akdamar Adasının adı tarihe TECAVÜZ ADASI olarak geçmiştir.
e-rmeni Soykırımı yoktur, aksine ermenilerin yaptığı katliamlar ve tecavüzler vardır.
Van gölünde ve tarihin acı sayfalarında, e-rmeni zulmü ile katledilen ve tecavüze uğramamak için namus uğruna intihar eden 50 genç kız vardır. Ruhları Şad olsun.
Yazının olayları anlatan kısmı Almıla Aksoy’un yazısından alıntıdır.
Sayın siyâsiler!
Muhterem yöneticiler!
En kısa bir zaman içinde aklınızı başınıza, imanınızı gönlünüze, vicdanlarınızı ruhlarınıza kuşanarak millete ve devlete hizmet ve sadakatte kusur işlemeyin!