Diyanet, bu kirli senaryonun bir parçası mı?
İslâm dini, aslının dışına taşınmakla kalmayıp, din adına Türklük reddedilerek milli birlik ve beraberliğimizin, vatanımız ve devletimizin dirliğinin temeline dinamit konmaya çalışılmaktadır.
İman eri her vatanseverin İslâm'ın uğradığı bu saldırıya karşı gelmesi, dinine ve mabetlerine sahip çıkması milli bir görevidir.
Bilerek ve kasten, milli, mânevi, kültürel, siyâsi ve ekonomik olarak çökertiliyoruz.
İslâm kisvesine bürünen din ajan(danları) tarafından ''dini ve milli bütünlüğümüz'' yok ediliyor ki bu yıkım ustalarının başında A. E ve Diyanet Teşkilâtına çöreklenen tayfası geliyor.
Türk ismine, Türk bayrağına ve ‘’T.C.’’ ye karşı saldırmakla, bilerek, isteyerek ve kasten insanlarımız dinden soğutulup câmilerden uzaklaştırılmaktadır.
En büyük tâlihsizliğimiz ise;
Bu din AJAN(DALARI) ile mücâdele edebilecek mânevi bilgi ve birikime sahip siyâsi liderlerin olmayışıdır.
Ne var ki;
İnadımız ve imanımızla her türlü kahpeliğin üstesinden geleceğiz.
Türk milletine ve İslâm’a kıyan bu din ajan(daları)nın, genlerimizde mevcut ‘’TÜRKLÜK MAĞMASI’’nın harekete geçmesiyle yanardağlar misâli patlayarak kızgın lavları ile yok olacaklarına olan inancım tamdır.
Diyenet İşleri Başkanına sesleniyorum;
Dini ve milli bütünlüğümüzü koruyup güçlendirmekle mükellef olan Diyanet Teşkilâtı siyâsetin emrine girip bu görevinden her gün biraz daha uzaklaşarak yüce dinimizin sırtında habis bir ur olup mütedeyyin ve vatansever insanlarımıza ıstırap vermektedir.
İslâmi kıyafetlerimizden olan CÜBBE ve SARIĞA siyâsetin necasetini sıçratanların ve de asırlardır İslâm'a bayraktarlık yapan bir milletin adı olan 'TÜRK' kelimesine muhalefet edenlerin o koltukta oturtulmaları İslâm'a karşı yapılmış olan en büyük saygısızlıktır.