Levent Gültekin'e saldırarak, ülkücü davaya toplum nazarında itibar kaybettiren ülküden nasipsizler! Birilerini döverek davanızı yaşatamazsınız. Şayet davanız var ise, o davayı ancak okuyup, öğrenip ve şahsınızda yaşamakla yaşatabilirsiniz.
Hakikatler saldırıldıkça daha çok kuvvet bularak zihinlerde ölümsüzleşirler.
Türkeş bir hakikattir ve hakikat olan Türkeş’e karşı yapılan her iğrenç saldırı O’nu daha da büyütür.
Türkeş’e karşı yapılan her saldırıyı, O’nu yeniden anlatmak için büyük bir fırsat bilmeliyiz.
''Türkeş milliyetçilik hastalığını, ırkçılık hastalığını bu ülkenin milyonlarca evlâdının zihnine bolca dökmüş, sırf o milliyetçilik, biz bu ülkeyi herkesten daha fazla seviyoruz tuhaflığıyla milyonlarca gencin hayatını karartmıştır, şu anda biliyorum ki onlar da benim gibi büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor'' sözleriyle Türk milliyetçiliğinin efsane lideri Alpaslan Türkeş'i hedef alan Levent Gültekin’i sarf ettiği bu asılsız sözleri dolaysıyla cadde ortasında dövmek yerine, Türkeş’i bir daha şanına yakışır şekilde anlatarak Levent Gültekin’e cevaben denilmeliydi ki;
Dinle bak Levent Bey!
Sizin, ‘’Milliyetçilik ve ırkçılık hastalığını bu ülkenin milyonlarca evlâdının zihnine bolca dökerek milyonlarca gencin hayatını karartmıştır…’’ dediğiniz Alparslan Türkeş, son yüz yılda Allah’ın Türk milletine bahşettiği Atatürk’ten sonra ki ikinci ve son kahramandır.
Çankaya’da ATATÜRK.
Beştepe’de TÜRKEŞ.
Görüldüğü üzere bu memlekette iki şahsın kabirleri özel ve müstesna yerlerdedir. Bunun hikmeti nedir diye hiç aklınızdan geçirdiniz mi?
Atatürk, 19 Mayıs 1919 da Samsun’a çıkarak Kurtuluş Savaşını başlatmış, 1970 li yıllarda ise Türkeş’le ikinci Kurtuluş Savaşı verilmiştir.
Levent Bey!
Siz, bu ikinci Kurtuluş Savaşının kazanılmasından rahatsız mısınız ki, bu savaşı vererek Türk milletini büyük bir felâketten kurtaran Türkeş’i, gençliği zehirlemekle itham ediyorsunuz?
Levent Bey!
Sizin ‘’Türkeş tarafından, zihnine milliyetçilik ve ırkçılık hastalığı döküldüğünü’’ iddia ettiğiniz o mübarek ülkücü gençlik sayesinde Türkeş, Türkiye’yi bölüp parçalamak için kanlı sokak hareketlerini başlatan Moskof ve bu durumu fırsat bilen başta ABD olmak üzere Batı emperyalizminin önünde aşılması imkânsız bir set oluşturarak Türk milletini büyük bir tehlikenin içinden çekip kurtarmıştır.
Levent Bey!
Türkeş’in gençlerin beyinlerine ve gönüllerine ilmek ilmek dokuduğu milliyetçilik asla bir hastalık olmayıp, aksine yüksek bir iman ve Türk’e has asâletten beslenen bir fikir hareketidir.
Türkeş’in yetiştirdiği ülkücü gençliğin her biri, sizin iddia ettiğiniz gibi zihinlerine zehir dökülen birer saldırgan olmayıp, aksine, Türk milletini ayakta tutan Türk milliyetçiliği omurgasında mübarek birer omurdur.
Türk milliyetçiliği, Türk milletinin varlığında yok olabilmenin adıdır.
Bu yok oluş;
Asâleti,
İmanı ve insanlığı,
Dünya malına tamahla aç çakallar gibi hakka, hukuka saldırmamayı, kanaati, dürüstlüğü ve kâinatın mutlak sahibine teslimiyeti gerektirir.
Milliyetçilik;
Kişinin, mensubu olduğu milletine lâyıkıyla bağlanıp, onu aşk derecesinde severek onun varlığında yok olup, bir ibâdet şuuruyla kendisini milletine adayabilmektir.
Milliyetçilik;
Türk milletini, dini, kültürü ve tüm mukaddes değerleriyle ebediyen hür ve bağımsız şekilde yaşatma arzusu ve aşkıdır.
Mecnun’un Leylâ’da yok olup, bir ömür boyu ıssız çöllerde Leylâ, Leylâ diye inleyerek bir deri, bir kemik kalması hadisesi Türk milliyetçiliği ifadesine en güzel bir örnektir.
MİLLETİN VARLIĞINDA NASIL YOK OLUNURUN CEVABI;
Bu yok oluşun sırrı, Türk milletine karşı gönüllerde tutuşan sevdanın muhabbet ateşiyle eriyişin sonucunda, benlikten, nefisten, makam hırsından, dünya ve içindeki aldatıcı zevklerden sıyrılarak milletinin hizmetine amade oluştur.
MEVLÂNA’NIN DEYİŞİYLE;
Hamdım,
Yandım,
Piştim.
KOCA YUNUS’A GÖRE DE;
Ben yürürüm yana yana,
Aşk boyadı beni kana,
Ne âkilem ne divane,
Gel gör beni aşk neyledi.
TÜRKEŞ'İ İTHAM EDEN LEVENT BEY!
Sizin iddianızın aksine Türkeş, Türk gençliğinin zihinlerine hastalıklı fikirler değil ''Türk milliyetçiliği'' gibi yüce bir fikri koymuştur.
İŞTE O FİKİR!
OKU, ÖĞREN VE SAPLANTILARINDAN KURTUL!
Milliyetçilik, iman- Aşk- Sevda- Muhabbet- Ahlâk- Allah'a teslimiyet ister.
Kanaat- Dürüstlük, Adâlet- Hakkaniyet- İnsaniyet- Merhamet sahibi olmayı gerektirir.
Türk milletini Leylâ'sı gören Mecnun olabilmektir milliyetçilik!
Mevlâna gibi yanarak pişmektir milliyetçilik!
Yunus gibi aşkın kanına boyanabilmektir milliyetçilik!
Levent Bey!
Diyeceksiniz ki ‘’o zaman bana saldıranlar kimlerdi?’’
Şimdilik sadece ‘’Sana saldıranların hiçbiri ülkücü- Türk milliyetçisi olmayıp, birilerinin bindirilmiş kıtalarıdır’’ diyor ve bu sorunuzun cevabını bir daha ki yazıma bırakıyorum!
Ve son olarak diyorum ki Levent Bey!
Burada size anlattıklarımı iyi okuyunuz!
Türkeş'i ve O' nun eseri olan ülkücü gençliği tanıyarak, ülkücüleri birilerinin sokak kabadayıları ile karıştırmayınız.
Sonra da bu saldırıları fırsat bilerek şuur altınızdaki Türkeş ve Türk milliyetçiliği düşmanlığı ile yanlış şeyler konuşmayınız.
Size yapılan saldırıyı kınıyor, geçmiş olsun dileklerimi bildiriyorum.