‘’Her zaman için milli duyguları güçlü ve zinde olan Trabzon insanı bu seferde; Fenerbahçe’nin otobüsünün kurşunlanması bahane edilip fırsat bilinerek, Ulusal Basının AKBABA SPOR YORUMCULARI tarafından linç edilmeye çalışılmaktadır. Hızını alamayan kendini bilmezin biri de Trabzonlular için ‘’PONTUSLU RUMLAR’’ gibi ağır bir itham ve hakarette bulunuyor. Bir Trabzonlu olarak bu gibi art niyetlilere, Trabzon’un bir Türk şehri olduğunu anlatmak için bazı tarihi bilgileri paylaşmayı görev bildim…’’
‘’Trabzon şehri ve insanı üzerine oynanan kirli oyunun kiralık figüranlarına tokat gibi tarihi cevaplar’’
Evet Karadeniz Bölgesinde bir Pontus Devleti vardı lâkin bu Pontus Devletini İranlı MİHİRDAT kurmuştu. Mihirdat, Farsaca'da ''PARLAYAN GÜNEŞ'' anlamına gelir. Bu Pontus Devleti İran'ın bir eyâletiydi. Pontus'un Yunanlılarla en küçük bir bağı bile yoktur...
Tarih ders kitaplarında geçen ''Rum Pontus İmparatorluğu'' ismi tamamen uydurmadır ve bu şekilde yazılmasını ABD de ki bir tarih enstitüsü tavsiye emretmiştir (Prof. Oktay Sinanoğlu böyle söylüyor ve gerçektir)...
PONT;
Ayak, barınak, liman anlamlarını taşıyan farsça bir kelimedir...
RUM:
Tarihte Rum diye bir millet asla olmamıştır. Arapçada ''O'' harfi olmadığından, Araplar Romalılara Rum demiştir. Bu yüzdende Anadolu'ya ''ROMAELİ'' yerine ''RUMELİ'' demiştir. MEVLÂNA CELÂLEDDİN-İ RUMİ- EŞREFOĞLU RUM- İ gibi âlimlerimiz Rum mu ki?...
Aslı ''Romaeli'' olan fakat Araplar tarafından Rumeli denen coğrafyada yaşadıkları için kendilerine RUM- İ ismi ile hitap edilmiştir (Ahmet Ziayaüddin Gümaşhanevi Hazretleri denince, Gümüşhaneli olduğunun bilinmesi gibi)
Buradaki RUMİ kelimesi onların ROMAELİ yâni Anadolulu olduklarını belirtir. Aynı şekilde Osmanlının bastırdığı paralar (CEDİD RUMİ). Yine Anadolu birlikleri (AHİYANİ ve BACİYANİ RUMİ) gibi....
Fransız akademi üyesi LE BEAU, Alman tarihçi FELLEMAYER, Çek tarihçi HROZNY. Bu üç meşhur tarihçi yazdıkları eserlerinde; Trabzon şehrini, yaklaşık M.Ö 2200 de TURANİ KAVİMLERDEN OLAN TİBARENLER'in kurduklarını bizzat tespit edip açıklamışlardır...
TRABZON ŞEHRİNİN İLK İSMİ; TİBERANZON’dur.
Şehrin diğer Türkçe isimleri ise;
Tıbarzon /
Tarabuzan /
Drabzan /
Trabzan /
Turabozan /
Hurşidâbad /
Tarabefzun /
Yunanlılar Türkçe olan bu ismin ilk hecesini alarak, bu ilk heceye -- PEZA
- PEZUS
- PEZANT gibi uyduruk ekler ilâve ederek kendilerine mal etmeye çalışmışlardır. Daha açıkçası çalmaya çalışmışlardır!
Yunan asıllı tarihçi Charles Texier`e göre de; Trabzon şehri, Yunanistan`dan daha eskidir. Hatta Mora’da ki Argos kentinden bile..
Yâni; Yunanlılar, kendilerinin olmadıkları bir zaman da, kendilerinden önceki bir şehri nasıl kurmuş olabiliyorlar. Bu yalan iddialara kendileri bile inanmayarak gülüyorlar!
Karadeniz, HZ. NUH’un üç oğlundan biri olan YAFES’in en dindarı olan büyük oğlu TÜRK tarafından yurt tutulmuş bir bölgedir...
Karadeniz’in adı, ‘’ULUOĞUZ GÖLÜ’’ dür.
''Kara'' kelimesi Türklerde özellik arz eden bir kelimedir. KARAKALPAK - KARABUDUN - KARA MURAT gibi...
ABD’Lİ ARAŞTIRMACI YAZAR ALFRED DUGYAN`A GÖRE;
Pontus Krallarının ve halkının Yunanlılarla hiç bir ilgisi yoktur.
Bu gün ki Yunanistan Doğu Romalı değildir, çünkü Yunanlılar M.Ö. 3. cü Yüz yılda tarihten silinmişlerdir.
Bugün kendilerini Yunan diye tanıtanlar aslında SIRP - ARNAVUT- SLAV Karışımı melez bir topluluktan ibarettirler (asla millet değildirler)
YUNANLI TARİHÇİ HEREDOT ŞÖYLE YAZAR:
"M.Ö 4.cü yüz yılda Türkler o kadar kalabalıklar ki Karadeniz Türkleri almıyordu"
YORGOS KORTADOS, ‘’BÜYÜK YUNAN TARİHİ’’ İSİMLİ ESERİNDE;
"Yunanlıların Pontus ile hiç bir alakaları yoktur. Yunanlıların Pontus ile alakaları, Atinalı tüccarların gemileriyle gelerek, Trabzon bölgesinden çaldıkları inekleri, Atina ve Mısır`a götürüp satmalarından ibarettir" der…
TRABZON SURLARININ KİMLER TARAFINDAN YAPILDIĞI HAKKINDAKİ TEK BİLGİ;
Trabzon şehrinin kale ve surları, HZ. NUH`un oğlu YAFES`İN soyundan gelen Türkler tarafından kurulmuş olmasıdır…
Bu gerçeği saptırmak isteyen İngilizler, büyük bir sahtekârlık örneği sergileyerek, çeşitli eser ve dergilerinde HZ. YAFES`in ismini, Ermenice bir isim olan YAFET şeklinde yazarak, YAFES ile Türklerin bağını koparıp, devreye Ermenileri sokmaya çalışmışlardır…
İŞTE KUMAN TÜRKLERİ VE UYGURLARA AİT YER İSİMLERİ
Aşağı Kumanit, Yukarı Kumanit, Kumanit köyü, Kumandonos yaylası, Komova deresi, Kumandere Raşi, Kumandere Kadahor, Kumandere Habel, Kumandere yaylası, Kuman yurdu yaylası, Kuman tepesi, Kuman köyü, Şinik, Şova, İlana, Babür Kilise, Kızıl elma, Çal, Tonya Komyatağı (bugünkü İskenderli) gibi daha sayılamayacak kadar çok köy, dere, yayla, dağ, tepe, çay ve mevki isimlerinin her biri bir tokat gibi inmektedir sahte ve maksatlı Pontus iddiasında ki iç ve dış mahfillerin suratlarına!...
KARANİSLER GERÇEĞİ;
Trabzon'un köklü sülâlerinden Karanisler, İngiliz belgelerinde bile sabit olduğu üzere, Mısır'ın Nil Nehri Deltasının bulunduğu bölgeden gelmişler ve oradaki isimleri ''KURT BEYLER'' dir. Bu örneği özellikle verdim!
FATİH SULTAN VE 8000 TRABZONLU
Fâtih Sultan 1461 de Trabzon'u Fethedince bir müddet bu şehirde kalır. Dönerken Trabzon ve çevresinde yaşayan 8000 Türk'ü İstanbul'a götürür ve onlara çok güvendiğinden devletin önemli yerlerinde istihdam eder...
KEMENÇE VE HORON
Kemençe ve horon dahi tek başına, hayali Pontusçuların ve Yunan istihbarının yalanlarını çürütüp yüzlerine çarpmaya kâfi geliyor...
86 yaşında olup, 36 büyük esere imza atmış, ilmi araştırmaları ve ETRÜSKLER çıkışıyla, İtalya`nın binlerce yıllık tarihi tezlerini altüst eden, dünya çapında tarih araştırmanı Sn. KAZIM MİRŞAN bir eserinde şöyle söyler;
"Karadeniz bölgesini adım adım gezdim, mağara mağara dolaştım. taşları, mağaraları kazdım, altından hep ve sadece 5-6 bin yıllık Türk Yazıtları çıktı"...
EY BENİM TRABZONLU İNSANIM!
Trabzon tarihi hakkında yarım sayfa yazacak ve bir dakika konuşacak kadar bir bilgi kırıntısına sahip olmayan siyâsileri seçerek TBMM'ye göndermen ve sonra onlardan memleket meseleleri için çözüm beklemen, hizmet umman ham bir hayaldir böyle bilesin!
Trabzon'dan seçilip Meclise giden Milletvekilleri ve bütün Belediye Başkanı ve İl- İlçe yöneticilerinin tamamı kendi bölgesinin- İlinin geçmişini, tarihini ve üzerinde oynanan kirli oyunları ne bilirler ve ne de takip ederler. Ne acı bir durum değil mi?
Her zaman bir Ali ULUSAL, bir Orhan KILIÇOĞLU bulamazsınız Trabzon'a sahip çıkacak ve onun üzerinde oynanan kirli oyunlara karşı mücâdele verecek.
Nefsimden Allah'a sığınırım. Bunu böyle söylememi, nefis yapıyorum şeklinde değil de sitem ediyorum olarak görün ve haklıyım da.
Haklıyım çünkü herkes rahatını düşünürken, Ali Ağabeyi ile ben rahatı düşünmeyi vatana ihanet sayıp devamlı cenk ettik küffarla, hainle, tekmil satılmışlarla.