Nereden çıktı bu öküz muhabbetti diyenler olacaktır. Efendim mevsim İlkbahar falan da değil ki çifte çubuğa salalım. Yaz olsa belki kağnı arabasına süreriz. Fazıl Hüsnü Dağlarca nın o meşhur Elif’in Kağnısı varya!. Doğrusu orada öküz olmanın da bir erdemi bir fazileti vardır. Eğer mutlaka öküz olunacaksa orada cepheye mermi taşıyan bir öküz olmak iki ayaklı olup öküzlük yapmaktan çok daha makbul olsa gerek.
İstanbul da bir İlçe; İlçenin adını Müdürün adını versem mi vermesem mi diye düşünüyorum. Şimdilik söylemeyelim kamuoyu biraz merak etsin. Belki İl Milli Eğitim Müdürünün dikkatini çeker “kim bu densiz” diye bize sorarsa ona söyleriz, şimdilik size söylemeyelim.
İlçe Müdürü son yapılan TEOG sınavı ile ilgili toplantı yapıyor. Okul Müdürlerine dikkatli olun gibi birçok ifade kullandıktan sonra şu ilginç ifadeyi kullanıyor “Öğretmenleriniz arasında Öküzün biri çıkabilir……” ve tabi devamında tehditler savurmakta. Bu zatı muhterem daha önce de İl Müdürlüğü yapmış biridir. Şimdi böyle ahlak fukarası birini İlçe Müdürü yapanlar mı bu sözün sorumlusu, yoksa bu ifadeyi kullanan müdür mü? Dahası orada ağzının payını vermeyen Müdürlere ne demeli! Eğitim de liyakat diye anladıkları husus tam da budur. Çünkü gördüğümüz tetikçilerin bila kaydü şart neredeyse tamamı görevden almalar ve mülakatta müdahaleler konusunda bir gerekçe sunmaktalar.
Bu Müdüre düşmanlığınız neydi? Hükümeti eleştiriyordu onun için görev verilmedi, yani yalakalık Hükümeti savunmak görevini almakla başlıyor.
Ya şu Müdürü; ha o mu İmam Hatipleri eleştirmişti bu kadar İmam Hatibe ne gerek vardı diyordu.
Peki şu; o mu, militandı, militan.
Bu ne yapmıştı: falan kahvede sürekli oyun oynuyordu. E e seni de orda oynarken görmüşler, pişmiş kelle gibi sırıtıyor.
Şu ne yapmıştı; Başörtülü öğretmen izin vermemişti.
Şu; içki içiyordu. Birlikte mi içtiniz yok öyle söylüyorlar.
Şu; O da okulda mescit açmamıştı
Şunun günahı neydi? Sendikacılık yapıyor. Peki siz yapmıyor musunuz? E e biz başkayız. Yani okulda suç işlemenin cezası bellidir, müfettişler gelir soruşturmasını yapar. Hukuksuz bir şey varsa yapan bunu öder. Siz vereceksiniz cezayı?
Sıkıştıklarında siz eskiden neredeydiniz muhabbetti başlıyor. Halbu ki bunu diyenlerin çoğu o eskiden denilen dönemde henüz ilk veya Ortaokul sıralarındaydı. Görevde olanların da çoğu Türk Eğitim Sen üyesiydi. Şube Müdürünün biri bana bunu sorunca bir hafta sonra formu önüne koyduğumda yüzünün halini görecektiniz. O da kendisinden daha tetikçi şube müdürlerinin gözüne girmek için bunu söylemişti. Onların yanında formu çıkarınca renkten renge girmeye başladı. Kızıyoruz, çünkü mertlik yok, ahlak dip yapmış. Kabalık sabalık hat safhada!.
Dikkat edin gerekçelerin hiçbiri işini yapmadığı için başarısız olduğu için değil, her birine bir kulp bulup çoğunlukla da din düşmanlığı üzerinde vurarak fişlemektedir. Halbu ki nice dindar insanı da dışladıkları ortadır.
Birçok mevkide kişiliği tamamlamamış ezik insanları görürsünüz. Çok nadir kişinin ağzında ya kardeşim şartlar lehimize, başkaları yaptı şimdi sıra bizde. Ama onlar bu kadar yapmadılar derseniz de yapsalardı kardeşim cevabını alırsınız.
İşte tam da AKP ve yandaş sendikasının yapmaya çalıştığı da budur. İlçe Müdürü haddini aştığında Okul Müdürü itiraz etmemelidir, Okul Müdürü de Müdür Yardımcısından itiraz görmemeli, öğretmenler hiç itiraz etmemelidir.
Şahsiyet ve kişilik fukarası idarecilerle geleceğimizi şahsiyetsizleştirmek!.